ANASAYFA arrow right Güncel

Ülkemize gelecek turistlerin kendini güvende hissetmesi lazım

Ülkemize gelecek turistlerin kendini güvende hissetmesi lazım
YAYINLAMA: 07 Ocak 2024 / 21.43
GÜNCELLEME: 07 Ocak 2024 / 22.05

Turizmin barış dilini sevdiğini ifade eden Arsan Seyahat Acentası Yönetim Kurulu Üyesi Ayşenur Yılmazer, “Barış dili olmazsa turizm olmaz. Yani herkesle kavga edip sonrasında bizim ülkemizde tatil yapın diyemezsiniz. Ülkemize gelecek turistlerin kendilerini güvende hissetmesi lazım” ifadelerini kullandı.

Avrupa’dan gelen turistleri kaybediyoruz

Yılmazer, “Biz Avrupa ülkelerinden gelen turistlerden para kazanıyoruz. Çünkü Avrupa ülkelerinden gelen turist iyi eğitilmiş, gelir seviyesi yüksek ve ne aradığını biliyor. Bu kültür turizmi için bulunmaz bir fırsat. Fakat yavaş yavaş bu pazarı kaybediyoruz. Her konuda belli bir politikamız bulunmuyor. Ne adalet, ne sağlık, ne turizm, ne de diğer alanlarda sağlıklı bir politikamız yok” eleştirisinde bulundu.

Ülkemizde şeriat isteyen insanlar ortaya çıktı

“Ülkemizde şeriat isteyen insanlar ortaya çıktı. İnanılmaz bir tarikat baskısı var ve birçok kurumu ele geçirmişler” ifadelerini kullanan Yılmazer, “Türkiye’ye gelmek isteyenler bunları görüyor. Sarıkamış kayak tatili yapılabilecek bir ilçemiz. Ancak sıcak şarap yasak. Bu alkole olan düşmanlığı anlamak münkün değil. Gaziantep’te Rayiha Baharat Müzesi var, üst katta mükemmel bir restoran bulunuyor, ancak içki yok. Bunlardan vazgeçmeliyiz” açıklamasında bulundu.

Hızlı toparlandık ve ayağa kalktık

Kahramanmaraş depremlerinin kent turizmini olumsuz etkilediğini, ancak çabuk toparlanıldığını belirten Yılmazer, “Antakya, Kahramanmaraş ve Adıyaman depremlerden çok büyük zarar gördü. Gaziantep merkez o kadar zarar görmedi. Ayrıca sivil toplum örgütleri kentimizi üst olarak kullandı ve ticaretin hareketli olmasını sağladılar. O yüzden çok daha hızlı toparlandık ve ayağa kalktık” dedi.

Ayakları yere basan bir turizm politikası olmalı

Yılmazer, ayakları yere basan bir turizm politikasının olması gerektiğine vurgu yaparken, “Müze giriş ücretleri mutlaka bir yıl öncesinden belirlenir. Kotasyonlar bu fiyatlara göre yapılır. Ancak bizde dört ayda bir fiyat değişiyor veya Topkapı Sarayı’nda “Hareme” girmek mecburi diye bir karar çıkıyor. Bunlar çok rahatsız edici durumlar olmasının yanı sıra hem güveni hem de bütçeyi sarsıyor. Böyle küçük hatalar nasıl yapılıyor, anlamış değiliz” şeklinde konuştu.

Nasıl her ailenin bir aile doktoru varsa artık her ailenin bir de seyahat acentesi var

Yılmazer, “İnsanların artık seyahat acentelerinden hizmet alma kültürü oluştu. Bu sektörümüz adına olumlu bir gelişme. Geçmiş yıllarda hizmet alırken seyahat acentesine de ayrı para ödeniyor korkusu vardı, bu korku ortadan kalktı. Nasıl her ailenin bir aile doktoru varsa artık her ailenin bir de seyahat acentesi var” dedi. 

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *