Ülkemizin tarımsal üretim kapasitesi ciddi risk altına girebilir

Çiftçilerin borçlarının dolayı bankaların takibinde ve icranın kapıda olduğunu söyleyen Bozgeyik, ‘’Çiftçi borçlarının takibe düşmesi, sadece finansal bir problem değil, tarımın geleceği için bir alarm zili. Bu alarm sinyalini doğru okuyup acil ve kalıcı yapısal reformlar yapılmazsa, ülkemizin tarımsal üretim kapasitesi ciddi risk altına girebilir’’ uyarısında bulundu.

Çiftçi ektiğini biçemiyor, borçlarını ödeyemiyor

Bozgeyik, ‘’Türkiye Bankalar Birliği’ne göre bankacılık sektöründe takipteki alacak bakiyesi yüzde 96 artarak 515 milyar liraya yükseldi" şeklindeki gazete haberleri artmaya başladı. Tarım kesiminde ise bir yılda takipteki alacak miktarı yüzde 166 arttığı söyleniyor. Bu demektir ki çiftçi ektiğini biçemiyor, borçlarını ödeyemiyor. Bankalar birliğinde çiftçilerin borçlarının takibe düşmesi, yani kredilerini zamanında ödeyememesi, tarım sektörü ve tarımın geleceği açısından oldukça kritik ve çok düşündürücü bir soruna işaret eder’’ değerlendirmesinde bulundu.

Çiftçilerin geleceğe yönelik kaygıları çoğalıyor

Çiftçilerin borçlarını ödeyememesinin nakit akışında problemler yaşadığını gösterdiğini ifade eden Bozgeyik, ‘’Girdi maliyetleri yüksek ve tarımsal gelirleri bunları karşılayamıyor. Ürünlerin satış fiyatı, maliyeti karşılamıyor veya piyasada yeterince değer bulamıyor. Küçük ve orta ölçekli çiftçiler özellikle zarar görüyor ve bu çiftçiliğin sürdürülebilirliğini tehdit ediyor. Çiftçilerin geleceğe yönelik kaygıları çoğalıyor’’ açıklamasını yaptı.

Borç yükü altında ezilen çiftçi üretim yapamaz hale gelebilir

Borç yükü altında ezilen çiftçinin üretim yapamaz hale gelebileceği uyarısında bulunan Bozgeyik, ‘’Üretim azalır ve bu da beraberinde; gıda arzının azalmasına,

fiyatların artmasına, ithalat bağımlılığının artmasına neden olabilir. Nitekim son yıllarda tarımsal ürünlerde artan İthalat artışı bunun en önemli göstergesi.

Tarımsal üretimdeki azalma, sadece ekonomik olarak değil, gıda güvenliği açısından da büyük bir tehdit oluşturur’’ ifadelerine yer verdi.

Türkiye’de çiftçi yaş ortalaması 60 ve üstü seviyelerine çıkmış durumda

Kırsaldan kentlere göçün arttığını kaydeden Ziraat Mühendisi Bozgeyik, ‘’Tarımda iş gücü sorunu tehlikeli boyutta. Çiftçilikten geçinemeyen insanlar kırsaldan kente göç ediyorlar. Bu da beraberinde yeni sorunlar getiriyor.

Tarımda yaş ortalaması yükseliyor. Türkiye’de çiftçi yaş ortalaması 60 ve üstü seviyelerine çıkmış durumda. Genç nüfusun tarımdan uzaklaşması, gelecekte tarım yapacak insan bulmanın daha da zorlaşmasına neden olur. Bu, tarımın insan kaynağı açısından çöküşüne giden yolu hızlandırır’’ dedi.

AKP hükümeti ne yazık ki çözüm üretmekte yetersiz ve isteksiz davranıyor

Çiftçi borçlarının takibe düşmesinin, bireysel hatalardan çok, AKP'nin tarım politikalarının yetersizliği ve yapısal sorunların göstergesi olduğunu vurgulayan Bozgeyik, ‘’Tarımsal desteklerin yetersizliği, kooperatifleşmenin eksikliği, pazarlama zincirindeki adaletsizlikler, tarım politikalarının uzun vadeli planlamadan yoksun olması gibi sorunlar bu tabloyu doğurur. Eğer bu durum görmezden gelinmeye devam edilirse; Türkiye'nin tarımsal üretim gücü düşer,

-Kendi kendine yetme yeteneği azalır, ithalat artar, bu da dışa bağımlılık yaratır.

Ancak bütün olumsuzluklara rağmen çözüm mümkün Bu çözümü üretmesi gereken siyasi irade AKP hükümeti ne yazık ki çözüm üretmekte yetersiz ve isteksiz davranıyor’’ eleştirisinde bulundu.

Çiftçinin borç yükü altındaki çığlığı duyulmalı

Çözüm önerilerini sıralayan Ziraat Mühendisi Karaca Bozgeyik, konuşmasını şöyle sürdürdü: ‘’Tarım kredi yapılandırmaları ve faiz affı, üreticiye girdi desteği,

alım garantileri ve taban fiyat uygulamaları, dijital tarım ve verimlilik teknolojilerine geçiş, kooperatiflerin güçlendirilmesi ve teşvik edilmesi gibi adımlar atılırsa tarım yeniden canlandırılabilir. Mevcut AKP hükümeti eğer çiftçiliği bitirmek istemiyorsa bu sinyali ve çiftçinin borç yükü altındaki çığlığını duymak zorunda.’’ Haber Merkezi