Üretici yine umut yerine endişeyle tarlada

Antep fıstığında hasat başladı, çiftçinin yüzü yine gülmüyor’ diyerek konuşmasına başlayan Ziraat Mühendisi Karaca Bozgeyik,  ‘’Antep fıstığında 2025 hasat sezonu başlamış olsa da üretici yine umut yerine endişeyle tarlada. Artan üretim maliyetleri, düşük alım fiyatları ve pazarlama sorunları nedeniyle çiftçi bir kez daha zararına üretim yapmak zorunda kalıyor’’ dedi.

Üretici, emeğinin karşılığını alamadan tüccarın insafına terk ediliyor

Girdi maliyetlerinin yüksek oluşunun maliyeti artırdığını ve kazancı düşürdüğünü sözlerine ekleyen Bozgeyik, ‘’Gübre, ilaç, sulama ve işçilik maliyetlerinde yaşanan artışlar; fıstık üreticisini zorlarken, ürün fiyatlarının hasat döneminde bilinçli şekilde düşürülmesi çiftçiyi çaresiz bırakıyor. Üretici, emeğinin karşılığını alamadan tüccarın insafına terk ediliyor’’ tespitini yaptı.

Çiftçi, ürünü yok pahasına elden çıkarmak zorunda kalıyor

Antep fıstığında pazarlama sorununun halen çözülmediğini sözlerine ekleyen Bozgeyik, ‘’Fıstık fiyatlarının tüccar ve aracıların yönlendirmesiyle belirlendiği pazarda üretici söz sahibi değil. Doğrudan satış imkânı olmayan çiftçi, ürünü yok pahasına elden çıkarmak zorunda kalıyor. Kooperatifleşmenin yetersizliği ve lisanslı depoculuk sisteminin eksikliği pazarlama sorununu derinleştiriyor’’ diye konuştu.

Piyasa fiyatlarında yaşanan oynaklık çiftçiyi korumuyor

Var yılı yok yılına rağmen fiyatların çiftçinin aleyhine işlediğini kaydeden Bozgeyik, ‘’Antep fıstığında bu yıl bazı bölgelerde ‘Var yılı’ olsa da, birçok üretici verim düşüklüğü yaşıyor. Buna rağmen piyasa fiyatlarında yaşanan oynaklık çiftçiyi korumuyor, yalnızca aracının kazancını artırıyor. Antepfıstığı üreticilerinin sorunlarının çözümü için destek ve düzenlemelerin bir an önce yapılması gerekiyor’’ değerlendirmesini yaptı.

Antep fıstığı üreticileri sahipsiz bırakılmamalı

Bozgeyik, ‘’Antep fıstığı üreticisinin ayakta kalabilmesi için; girdi maliyetlerinin sübvanse edilmesi, kooperatifleşmenin desteklenmesi, üretici lehine fiyat düzenlemelerinin yapılması, lisanslı depoculuğun yaygınlaştırılması, doğrudan pazarlama kanallarının oluşturulması gerekiyor. Ülke ekonomisine önemli katkı sunan Antep fıstığı üreticileri sahipsiz bırakılmamalı. Tarımda sürdürülebilirliğin sağlanması için üreticinin sesi duyulmalı, alın teri değerini bulmalı’’ çağrısında bulundu.