ANASAYFA arrow right Güncel

Vahşi sulama, su kayıplarını artırıyor

Vahşi sulama, su kayıplarını artırıyor
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.02
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.02
Bayraktar, Türkiye’de tarımsal sulamanın genellikle vahşi sulama şeklinde yapılmasının su kayıplarını artırdığını vurgulayarak
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türkiye’de tarımsal sulamanın genellikle vahşi sulama şeklinde yapılmasının su kayıplarını artırdığını vurgulayarak, “Sulama masraflarını azaltan, önemli derecede tasarruf sağlayan modern sulama sistemlerinin hızlı bir şekilde yaygınlaştırılmasına yönelik tedbirler alınmalıdır. Böylece kullandığımız toplam suyun yüzde 73’ünün tarımsal sulamada kullanıldığı düşünüldüğünde, yapılacak su tasarrufunun ne denli önemli olduğu görülecektir” dedi. 

Bayraktar yaptığı açıklamada, Türkiye’de tarımsal sulamanın genellikle vahşi sulama şeklinde yapılmasının su kayıplarını artırdığını belirterek, “Sulama masraflarını azaltan, önemli derecede tasarruf sağlayan modern sulama sistemlerinin hızlı bir şekilde yaygınlaştırılmasına yönelik tedbirler alınmalıdır. Böylece kullandığımız toplam suyun yüzde 73’ünün tarımsal sulamada kullanıldığı düşünüldüğünde, yapılacak su tasarrufunun ne denli önemli olduğu görülecektir” dedi.
Su azlığı sınıfına giren Türkiye’de yüzey akışıyla akıp giden ve üstelik erozyona sebep olan suyu, depolayacak gölet ve baraj yatırımlarının başlatılması ve Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP), Konya Ovası Sulama Projesi (KOP) ve Doğu Anadolu Projesi’nin (DAP) bir an önce tamamlanması gerektiğini belirten Bayraktar şu ifadeleri kullandı:
“Devlet Su İşleri (DSİ) verilerine göre; 2012 yılı sonu itibarıyla 284 baraj, 486 gölet olmak üzere toplam 770 adet tesis inşa edilerek işletmeye alındı. Sulama yatırımları, sağladığı doğrudan ve dolaylı istihdam, tarıma dayalı sanayinin gelişmesi, enerjide dışa bağımlılığımız ve enerjinin dış ticaret açığına olan etkisi, yağlı tohum ithalatı için ödediğimiz döviz miktarı ve diğer pek çok yatırıma göre kendisini kısa zamanda amorti ettiği düşünüldüğünde, oldukça karlıdır. İçme-kullanma, tarımsal faaliyet, sanayi suyu ihtiyacını karşılayan, enerji üretilmesini sağlayan su kaynaklarında sürdürülebilirliği, su kaynaklarımızın korunması ve suyun etkin olarak kullanılmasına bağlıdır. Mevcut kaynaklarımızı verimli kullanmamız zorunludur.”
Hızlı bir şekilde yaygınlaştırılması için basınçlı sulama sistemlerinin devlet tarafından finanse edilmesi gerektiğini belirten Bayraktar, “Kuraklığa dayanıklı kültür bitkileri tarımı teşvik edilmeli, üretimini yaptığı en fazla gelir getiren ürün ile olan fark, ürün bazlı destek olarak üreticiye ödenmelidir. Üreticilerimizin suyu bilinçli kullanması için çiftçilerimize gerekli eğitimler verilmeli ve dekarda kullanılacak su miktarı belirlenerek gereğinden fazla su kullanımının önüne geçilmelidir” dedi. Söz konusu olan yağış yetersizliğinin tarımsal üretime etkisinin azaltılmasının sulamaya açılmayan alanların sulamaya açılmasıyla sağlanabileceğini belirten Bayraktar, “Yapılan etütlere göre; mevcut su potansiyeli ile teknik ve ekonomik olarak sulanabilecek arazi miktarı 8,5 milyon hektar olarak hesaplanmıştır. Ülkemizde ekonomik olarak sulanabilecek 8,5 milyon hektar tarım alanının 5,73 milyon hektarı yani yaklaşık yüzde 67,4’ü sulamaya açılabilmiştir. Geri kalan 2,77 milyon hektarın da bir an önce sulamaya açılması ve bunun için gerekli sulama tesislerinin yapılması, tarımsal üretimde ihtiyacın karşılanması ve sanayinin ihtiyacı olan tarımsal ürünlerin üretiminde sürdürülebilirliğinin sağlanması bakımından oldukça önemlidir” ifadelerini kullandı.SHA

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *