“Hiçbir sektörel ayrıcalık, muafiyet ve istisna içermeyen, iklim krizi nedeniyle büyüklüğü ve şiddeti artan afet risklerine karşı yaşam alanlarını daha dirençli ve hazırlıklı hale getirecek, doğa tabanlı çözümler içeren yeni bir afetlerle mücadele stratejisine ihtiyaç var”
6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin ikinci yıldönümünde açıklama yapan Jeoloji Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilcisi Mehmet Emin Yılmaz, ‘’Somut jeolojik, ekolojik ve yapılı çevre gerçeklerimizi yansıtmayan, halkımızın sağlıklı, dengeli, güvenli ve tüm varlıklara saygılı bir çevrede yaşama hakkını korumayan, afet risk azaltma sistemini öncelemeyen mevcut düzeni artık istemiyoruz’’ şeklinde konuştu.
Kâğıt üzerinde kalan strateji ve belge düzenlemelerini kabul etmiyoruz
Yılmaz, ‘’Sıradan doğa olaylarının felakete dönüşmesini engellemeyen, doğal çevremizi yok eden, bizlerin ve doğadaki diğer canlı varlıkların yaşam hakkını korumayan, adı ve kaynağı ne olursa olsun bir türlü çalışmayan ya da çalıştırılmayan ‘İmar, Planlama, Yapı Denetim, Kentsel Dönüşüm, Yangın Yönetmeliği’ gibi çoğunluğu kâğıt üzerinde kalan strateji ve belge düzenlemelerini kabul etmiyoruz’’ ifadelerini kullandı.
Yeni bir mücadele ve bakış açısına ihtiyacımız var
Bir an önce, hiçbir sektörel ayrıcalık, muafiyet ve istisna içermeyen, iklim krizi nedeniyle büyüklüğü ve şiddeti artan afet risklerine karşı yaşam alanlarını daha dirençli ve hazırlıklı hale getirecek, doğa tabanlı çözümler içeren yeni bir afetlerle mücadele stratejisine ihtiyaç olduğunu sözlerine ekleyen İl Temsilcisi Yılmaz, ‘’Afetlerin ‘Takdiri ilahinin değil, ‘Takdiri idarinin’ bir sonucu olduğunu bilen; 6 Şubat Kahramanmaraş depremleri, İliç maden faciası ve Bolu Kartalkaya yangını arasında özünde fark görmeyen, afet suçlarına karşı müsamaha göstermeyen yeni bir mücadele ve bakış açısına ihtiyacımız var’’ dedi.
Yılmaz, afet, imar, çevre ve yapı alanındaki tüm mevzuatın yeniden gözden geçirilmesi, parçalı yapının giderilmesi, kişi, kurum ve kuruluşların görev, yetki ve sorumlulukları yeniden belirlenmesi ve bu alanlardaki faaliyetlerin koordineli, bütünleşik afet risk azaltma stratejilerine uygun şekilde yürütülmesinin sağlanması gerektiğinin altını çizdi.
Sürecin her aşamasında katılımcılık, erişilebilirlik, şeffaflık ve hesap verebilirlik esas alınmalı
Merkezi ve yerel idarelerin ‘Dirençli Kentler’ ve ‘Kentimi Hazırlıyorum’ kampanyalarını baz alarak ‘Afet Risk Azaltma Manifestosu’ hazırlaması çağrısında bulunan Jeoloji Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilcisi Mehmet Emin Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü: ‘’6 Şubat 2023 depremlerindeki gibi on binlerce can kaybı ve milyarlarca dolarlık ekonomik kayıpla bir daha karşılaşmamak için, temel ilke ve değerleri baz alan ‘Dirençli Yurttaş ve Dirençli Yaşam Alanları İçin Afet Risk Azaltma Manifestosu’, sadece sağlıklı, güvenli ve doğayla bütünleşmiş kentler için bir rehber değil, toplumun afetlere karşı bir örgütlenme biçimi olarak da görülmeli. Bu sürecin her aşamasında katılımcılık, erişilebilirlik, şeffaflık ve hesap verebilirlik esas alınmalı.’’