Gaziantep’in İslahiye İlçesi’ndeki 106. Topçu Alay Komutanlığı’nda görevli 70 asker gıda zehirlenmesi şüphesiyle hastaneye kaldırılmıştı. Tedavi edilen askerlerin bir kısmı taburcu edilirken, gıda zehirlenmesi ile ilgili Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli’nin talimatıyla inceleme ve soruşturma başlatılmıştı.
Tağşiş durumunu tespit etmek
duyusal analizle çok zor
Zehirlenme olayı ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunan Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilcisi Onur Aydın, “En son yaşadığımız zehirlenme olayı aslında bir tağşiş vakasıdır. Konservenin içindeki etin bir kısmı veya tamamının ekonomik değeri daha düşük olan at eti ile değiştirildiği iddia ediliyor. Gıdalarda tağşiş durumunu tespit etmek duyusal analizle çok zor. Ancak belli bir sayıda numunenin akredite laboratuvarlarda yapılacak analizlerinde ortaya çıkabilir” dedi.
Zehirlenme olayının Gaziantep’te yaşanması üzüntü verici
Gıda zehirlenmesinin Gaziantep’te yaşanmış olmasının üzüntü verici bir durum olduğuna dikkat çeken Aydın, “Diğer bir talihsizlik ise son zamanlarda bu olayların yoğunlukla askerlerimizin başına gelmesi. Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli’nin yaptığı açıklamadan da anlaşılacağı gibi 4,5 ton konservede at eti çıktığı itiraf edilmiş. Lakin at eti bile doğru koşullarda kesilip tüketildiğinde akut toksit ve zehirlenme etkileri göstermez. Durum at etinin tüketiminden daha farklı bir konuya benziyor. Hala kamuoyunu bilgilendirecek yeterli açıklamanın yapılmadığı görülüyor ve bu konunun yoğun ülke gündeminde kaybolmasından endişe ediyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Zehirlenme vakalarını önlemek çok basit
Aydın, zehirlenme olayının fabrikalarda da yaşandığını, fakat vakalarının bir kısmının üzerinin örtüldüğünün altını çizdi. Zehirlenme vakalarının önlenmesinin çok basit olduğu vurgusu yapan Aydın, “Satın alma yapan kurum ve kuruluşların etkin bir girdi kontrol sistemi oluşturması, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın denetimlerini sıklaştırması ve riskli ürünlerde (et, süt, yumurta ve bunları içeren gıdalarda) alınacak malın miktarına oranla numuneler alınıp laboratuvarlarda incelenmesi gerekir. Bu üç işlemin etkin yapılması ile zehirlenme vakalarının önüne büyük ölçüde geçebiliriz” şeklinde açıklama yaptı.
Denetimi kontrol altında tutabilecek
yeni bir yapı kurgulansın
Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilcisi Onur Aydın, konuşmasına şöyle devam etti: “Hem özel sektörde hem de kamuda gıda denetimlerinin etkin yapılması bu hadiselerin önüne geçmekle birlikte sürdürülebilir, gıda üretiminde de anahtar rol oynamaktadır. Kamu da Gıda Mühendisi alımının çok az olduğunu biliyoruz. Devlet denetim işlerini eğer yerine getiremiyorsa, istihdama bütçe ayırmıyorsa bu bir aciziyetin göstergesidir. Yeterli denetim yapamıyorsanız, denetim süreçlerini kontrol altında tutabileceğiniz yeni bir yapı kurgulayın. Bağımsız gıda ve iş yeri denetimi yapan kuruluşlar var, onlarla birlikte çalışılabilir. Bu konu artık hasır altı edilmeyecek bir düzeye geldi. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın bu ve benzer konularla ilgili çalışmalarını takip ediyoruz. Gıda Mühendisleri Odası olarak teknik ve idari konularda her zaman toplum sağlığı için bakanlığımızla birlikte hareket edebileceğimizi bir kez daha duyuruyoruz.” Hüseyin Karataş
Tağşiş durumunu tespit etmek
duyusal analizle çok zor
Zehirlenme olayı ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunan Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilcisi Onur Aydın, “En son yaşadığımız zehirlenme olayı aslında bir tağşiş vakasıdır. Konservenin içindeki etin bir kısmı veya tamamının ekonomik değeri daha düşük olan at eti ile değiştirildiği iddia ediliyor. Gıdalarda tağşiş durumunu tespit etmek duyusal analizle çok zor. Ancak belli bir sayıda numunenin akredite laboratuvarlarda yapılacak analizlerinde ortaya çıkabilir” dedi.
Zehirlenme olayının Gaziantep’te yaşanması üzüntü verici
Gıda zehirlenmesinin Gaziantep’te yaşanmış olmasının üzüntü verici bir durum olduğuna dikkat çeken Aydın, “Diğer bir talihsizlik ise son zamanlarda bu olayların yoğunlukla askerlerimizin başına gelmesi. Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli’nin yaptığı açıklamadan da anlaşılacağı gibi 4,5 ton konservede at eti çıktığı itiraf edilmiş. Lakin at eti bile doğru koşullarda kesilip tüketildiğinde akut toksit ve zehirlenme etkileri göstermez. Durum at etinin tüketiminden daha farklı bir konuya benziyor. Hala kamuoyunu bilgilendirecek yeterli açıklamanın yapılmadığı görülüyor ve bu konunun yoğun ülke gündeminde kaybolmasından endişe ediyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Zehirlenme vakalarını önlemek çok basit
Aydın, zehirlenme olayının fabrikalarda da yaşandığını, fakat vakalarının bir kısmının üzerinin örtüldüğünün altını çizdi. Zehirlenme vakalarının önlenmesinin çok basit olduğu vurgusu yapan Aydın, “Satın alma yapan kurum ve kuruluşların etkin bir girdi kontrol sistemi oluşturması, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın denetimlerini sıklaştırması ve riskli ürünlerde (et, süt, yumurta ve bunları içeren gıdalarda) alınacak malın miktarına oranla numuneler alınıp laboratuvarlarda incelenmesi gerekir. Bu üç işlemin etkin yapılması ile zehirlenme vakalarının önüne büyük ölçüde geçebiliriz” şeklinde açıklama yaptı.
Denetimi kontrol altında tutabilecek
yeni bir yapı kurgulansın
Gıda Mühendisleri Odası Gaziantep İl Temsilcisi Onur Aydın, konuşmasına şöyle devam etti: “Hem özel sektörde hem de kamuda gıda denetimlerinin etkin yapılması bu hadiselerin önüne geçmekle birlikte sürdürülebilir, gıda üretiminde de anahtar rol oynamaktadır. Kamu da Gıda Mühendisi alımının çok az olduğunu biliyoruz. Devlet denetim işlerini eğer yerine getiremiyorsa, istihdama bütçe ayırmıyorsa bu bir aciziyetin göstergesidir. Yeterli denetim yapamıyorsanız, denetim süreçlerini kontrol altında tutabileceğiniz yeni bir yapı kurgulayın. Bağımsız gıda ve iş yeri denetimi yapan kuruluşlar var, onlarla birlikte çalışılabilir. Bu konu artık hasır altı edilmeyecek bir düzeye geldi. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın bu ve benzer konularla ilgili çalışmalarını takip ediyoruz. Gıda Mühendisleri Odası olarak teknik ve idari konularda her zaman toplum sağlığı için bakanlığımızla birlikte hareket edebileceğimizi bir kez daha duyuruyoruz.” Hüseyin Karataş