Ak Parti Yerel Yönetimler 4. Bölge İstişare ve Değerlendirme toplantısı devam ediyor. Toplantıya 14 ilden 167 belediye başkanı ve 250 civarında katılımcı bir araya geldi. Toplam 3 gün süren AK Parti Yerel Yönetimler 4. Bölge İstişare ve Değerlendirme toplantı Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Konferans Salonu’nda yapıldı.
AK Parti Yerel Yönetimler 4. Bölge İstişare ve Değerlendirme toplantısına, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Veysi Kaynak, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Yerel Yönetimler Başkanı Erol Kaya, AK Parti Avrupa Birliği Bakan Yardımcısı Ali Şahin, Ak Parti Gaziantep Milletvekili ve Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Abdülkadir Yüksel, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, AK Parti Gaziantep Milletvekilleri Ahmet Uzer ile Mehmet Erdoğan’ın yanı sıra yerel yöneticiler de katıldı.
“Ülkenin sorunlarını çözen tek siyasi hareketiz”
İşimiz hizmet gücümüz millet diyerek büyüdüklerini kaydeden Ak Parti Gaziantep Milletvekili ve Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Abdülkadir Yüksel, “Ülkenin sorunlarına çözüm üreten tek siyasi hareketiz. Bugün ki istişare toplantısının amacı, tecrübe ve yardım paylaşımıdır. Yerel yöneticilik bizim işimiz, çünkü insanımızı, milletimizi seviyoruz. Her işimizi Allah’ın rızasını gözeterek yapıyoruz” şeklinde açıklamalarda bulundu.
“En önemli güç yerel yönetimler”
Gaziantep Büyükşehir Başkanı Fatma Şahin, 2. Çanakkale bu topraklarda yaşandı ve en önemli güçlerinin ise Yerel Yönetimler olduğunu söyledi. Kalkınmanın yerel de başladığını vurgulayan Şahin, “Ben ve arkadaşlarım beraber bu yola çıktık. Bu yolculukta olmak çok büyük bir onur ve şereftir. Karıncalar gibi çalışacağız ve arkamızdan iz bırakmak istiyoruz. Herkesin duası ile yola devam ediyoruz. Hepimiz büyük bir sınavdayız, makamla, yaptıklarımızla ve yapamadıklarımızla sınav oluyoruz. Barış kalpte başlar. Her şey bir takım oyunu olduğu için belediye başkanları ve arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum” dedi.
Medeniyet ve tacirler şehri dendiğinde akla Gaziantep’in gelir
Medeniyet ve tacirler şehri dendiğinde akla Gaziantep’in geldiğini vurgulayan Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Yerel Yönetimler Başkanı Erol Kaya, “Şu an dünyanın 150’den fazla ülkesine ihracat yapıyoruz. Burası bin Ensar şehridir. Gaziantep’te % 10 civarında Suriyeli bulunuyor. Bundan dolayı Gaziantep halkına teşekkür ediyorum. Gastronomi şehri, tatlısı bol böyle bir şehir de olmak keyif verici” şeklinde konuştu.
“Yerel yönetimler demokrasinin beşiği”
Yerel yönetimlerin demokrasinin beşiği olduğunu savunan Kaya, “ Ak Parti bir yerel yönetimler hareketidir ve bel kemiğidir. Türkiye Bütçesi’nin % 25’ini belediyeler kullanıyor. Bizim belediyelerden beklediğimiz, adil olmaları, meşrebi dini, dili, ırkı ne olursa olsun hizmet götürmektir” diye konuştu.
“İhanet eden hukuk önünde hesap vermek zorunda”
HDP konusuna da değinen Kaya, “2015 yılında 2,7 Milyar Doların 2,2’si merkezden yerel yönetimlere gitti. Bu para nereye gitti. Hangi yolu yaptınız, hangi kentsel dönüşümü yaptınız, bu paranın hesabını vermek zorundalar. Şehre, ülkeye, insana ihanet eden kişi hesap vermek zorundadır. Kim ihanet ediyorsa hukuk önünde hesap vermek zorundadır” ifadelerini kullandı.
“Belediyelerimiz, 15 Temmuz darbe girişimi karşısında dik durdular”
Toplantıya Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Veysi Kaynak, ise şöyle konuştu; “14 yılda Türkiye’nin nereden nereye geldiğini hem biz, hem de dışarı gözlemliyor. Kendi savunma sanayi araçlarını üreten bir ülke haline geldik. Bütün seçimleri belediyelerimiz sayesinde başarıyla atlattık. Belediyelerimiz 15 Temmuz darbe girişimi karşısında dik durdular. Bu bölge özellikle Gaziantep ve Kilis’te ki bu kardeşlerimiz muhacirlik görevini alınlarının akıyla yerine getiriyorlar. Terör bir daha başkaldırmasın diye mücadele ediyoruz. 15 Temmuz darbe girişimi ile mücadele ediyoruz. Suriye de ki Fırat Kalkanı Harekâtı Operasyonunu yapıyoruz. Irak’a 108 tır yardım malzemesi gitti. Türkiye’deki mutlu ve huzuru yaratabilmek için Suriye ve Irak da var olmak zorundayız. Burası bir Ensar şehridir. Türkiye de mültecilere gerekli yardımları yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz, Türkiye olaya insanlık meselesi olarak bakar.”
“FETÖ ile mücadeleye devam”
Ne kadar etkin bir politika izlediklerini de Pakistan ziyaretinde gördüklerini belirten Kaynak, Pakistan da buluna FETÖ okullarında ki öğretmen ve çalışanlarının ayın 20’sine kadar sınır dışı edileceklerini vurguladı. Kaynak, konuşmasına şöyle devam etti; 10 veya 20’den fazla ülke de FETÖ çalışmalarımız başarı vermiştir. Bu Türkiye’nin itibarını gösterir.” Kaynak ayrıca Çad’da da FETÖ okullarının Maarif Vakfı’na devredilmesiyle ilgili çalışmaların başladığını dile getirdi.
Kaynak, AB'nin mali yardım ve geri kabul anlaşmaları çerçevesinde, "mülteci sorunu" olarak gördükleri bu meseleyi Türkiye'ye yardım ederek çözme gayretinde olduğunu anımsatarak şunları kaydetti: "Bizim milletimiz, belediyelerimiz, devletimiz muhacirler için 12,5 milyar dolar BM kriterlerine göre hizmet üretmişlerdir. Yine bizim yerel yönetimlerimizin, sivil toplum örgütlerimizin, vakıf ve derneklerimizin insanımızın ürettiği hizmetin karşılığı da yine 12,5 milyar dolardır. Türkiye içinde barındırdığı 3 milyon mülteciye 25 milyar dolarlık hizmet üretmiştir. AB 'Hem geri kabul anlaşmasını uygulayın hem birebir anlaşmasını uygulayın hem de Türkiye'den Avrupa'ya izinsiz göç olmasın, biz de 3 milyar avro verelim' diyor. İyi verin, 'Onu da doğrudan size vermeyelim. Onu da size kendi sivil toplum kuruluşlarımız vasıtasıyla verelim. 'Türkiye asla kendi izzetini, onurunu ayaklar altına aldırmayacaktır. Türkiye kendi bütçesine, hazinesine asla bir para istemiyor. Türkiye, 'Siz yardım yaparsanız işte mülteci ama siz yardım yapmazsanız bunlar bizim misafirimizdir. Bunlar insandır, diline, dinine, ırkına bakmadan bu insanlara gereken yardımı yaparız Allah'ın izniyle' diyor. O sebeple AB birebir anlaşması çerçevesinde 'Biz eğitimlisini, para getirenini, varlıklısını, yakışıklısını, güzelini alırız. 'Asla böyle bir şeye Türkiye müsaade etmeyecektir. Türkiye için hadise şudur. Suriye'de 2001 Martı'nda bir diktatör kendi insanları üzerine bomba yağdırmaya başlamıştır. Türkiye açık kapı politikası uygulamıştır. Türkiye'nin bu politikası devam edecektir. Türkiye meseleye insanlık meselesi olarak bakıyor. Türkiye bu insanlık meselesinde elinden geleni Allah'ın izniyle sonuna kadar yerine getirir."
"ABD'deki seçimlerden sonra Türkiye'nin önünde yepyeni bir ufuk açılacak"
Türkiye'nin ne kadar etkin bir dış politika izlediğini Pakistan gezisinde bir kez daha gördüğünü anlatan Kaynak, Pakistan'ın FETÖ'ye bağlı okullarda görev yapan öğretmenleri ayın 20'sinden itibaren sınır dışı edeceğini belirterek "Şu ana kadar 20'ye yakın ülkede FETÖ okullarıyla ilgili çalışmalar başarılı neticeler vermiştir. Bunlar Maarif Vakfına devredecektir. Bu durum Türkiye'nin dış politikada ulaştığı gücün, itibarının göstergesidir. Allah'ın izniyle ABD'deki seçimlerden sonra Türkiye'nin önünde yepyeni bir ufuk açılacaktır. Bizim için odakta insan vardır. İnsan olan her yerde, mazlumum, mağdurum, yardıma muhtacım diyen her yerde de Türkiye olacaktır." dedi.
Kaynak, Türkiye'nin Musul'da, Irak'ta, Suriye'de insanları ayırt etmeden yardım ulaştırdığını ancak Suriye'deki gibi bir oyunun Musul'da da sergilenmeye çalışıldığını belirterek, Türkiye'nin buna asla izin vermeyeceğini bildirdi.
"Mezhep savaşına izin verilmeyecek"
"Nasıl DEAŞ terör örgütünü üretip bu topraklara gönderip silahlandırdılarsa şimdi de Irak'ta Haşdi Şabi ile aynı oyun ortaya konunuyor." diyen Kaynak, 100'den fazla ülkeden toplanmış başıbozuklar çetesi olan DEAŞ terör örgütünün çok kısa sürede Irak ve Suriye topraklarının 4'te birinden fazlasını ele geçirdiğine işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü: "Ellerinde silahlar var. Buralarda bu insanlara verilen silahlar var. Bunlar kimin ürettiği silahlar, Batılı ülkelerin. Bir tankımız tahrip edilmişti. Tankımızı tahrip eden tanksavar, milan marka ve Alman malı. Şimdi aynı şeyi Musul'da maalesef Haşdi Şabi ile yapmak istiyorlar. Orada da Şiilik adına cinayet işleyen bir örgüt. Türkiye Musul'da asla böyle bir hadiseye müsaade etmeyecektir. Telafer'de Kerkük'te asla bir mezhep savaşının fitilinin ateşlenmesine müsaade etmeyecektir. Türkiye gerek Musul'da gerek Suriye'de insanların güvenliğini temin etmek için her şeyiyle var olacaktır. Çünkü, Türkiye'nin güvenliği Suriye'den, Irak'tan başlar. Batılılar bilmeliler ki Avrupa'nın güvenliği de Türkiye'den başlar. Dünya nüfusunun önemli bir bölümünün göçmen haline geldiği bu coğrafyada, Suriye'de insanların yüzde 60'nın başka ülkelere gittiği bir dönemde, Avrupa'nın güvenliğinin Türkiye'den başladığını, Avrupalı müttefiklerin öğrenmesi, bilmesi lazım."
"İstikrarsız, güvensiz Türkiye'nin Avrupa'ya bir faydası olmayacaktır"
Başbakan Yardımcısı Kaynak, Türkiye'nin terörle mücadelesine asla dil uzatılmaması gerektiğini ifade ederek, "Şöyle düşünün AB ülkeleri bize şantaj yapıyor, 'Terörle mücadelenizi gevşetin. Terörle mücadele yasanızı gevşetin.' Niye gevşetelim. Antep'te bir çocuğa daha bombalı elbise giydirilisin, 56 kişi daha şehit olsun diye mi? Niye gevşetelim. İstanbul Atatürk Havalimanı bir daha bombalansın, iş adamı, işçi bir sürü insan bir daha can versin diye mi? Türkiye'nin terörle mücadelesinde asla taviz verilmeyecek. Türkiye'nin istikrarı Avrupa için de önemlidir. Biz terörle mücadele yasamızı gevşetelim Derik'te Muhammet Fatih Safitürk'ler, kaymakamlar bir daha mı suikaste uğrasınlar. İstikrarsız Türkiye'nin, güvensiz Türkiye'nin Avrupa'ya asla bir faydası olmayacaktır." dedi.
Kaynak, Türkiye'nin Rusya ve Ortadoğu ülkeleriyle yeni girişimlerine, Afrika'daki insani yardımlarına dikkati çekerek, "Biz kardeşliğimizi, birlik ve beraberliğimizi sürdürdüğümüz takdirde Türkiye gelecek 10 yılların lider ülkesi olacaktır" diye konuştu. Hüseyin Karataş
AK Parti Yerel Yönetimler 4. Bölge İstişare ve Değerlendirme toplantısına, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Veysi Kaynak, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Yerel Yönetimler Başkanı Erol Kaya, AK Parti Avrupa Birliği Bakan Yardımcısı Ali Şahin, Ak Parti Gaziantep Milletvekili ve Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Abdülkadir Yüksel, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, AK Parti Gaziantep Milletvekilleri Ahmet Uzer ile Mehmet Erdoğan’ın yanı sıra yerel yöneticiler de katıldı.
“Ülkenin sorunlarını çözen tek siyasi hareketiz”
İşimiz hizmet gücümüz millet diyerek büyüdüklerini kaydeden Ak Parti Gaziantep Milletvekili ve Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Abdülkadir Yüksel, “Ülkenin sorunlarına çözüm üreten tek siyasi hareketiz. Bugün ki istişare toplantısının amacı, tecrübe ve yardım paylaşımıdır. Yerel yöneticilik bizim işimiz, çünkü insanımızı, milletimizi seviyoruz. Her işimizi Allah’ın rızasını gözeterek yapıyoruz” şeklinde açıklamalarda bulundu.
“En önemli güç yerel yönetimler”
Gaziantep Büyükşehir Başkanı Fatma Şahin, 2. Çanakkale bu topraklarda yaşandı ve en önemli güçlerinin ise Yerel Yönetimler olduğunu söyledi. Kalkınmanın yerel de başladığını vurgulayan Şahin, “Ben ve arkadaşlarım beraber bu yola çıktık. Bu yolculukta olmak çok büyük bir onur ve şereftir. Karıncalar gibi çalışacağız ve arkamızdan iz bırakmak istiyoruz. Herkesin duası ile yola devam ediyoruz. Hepimiz büyük bir sınavdayız, makamla, yaptıklarımızla ve yapamadıklarımızla sınav oluyoruz. Barış kalpte başlar. Her şey bir takım oyunu olduğu için belediye başkanları ve arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum” dedi.
Medeniyet ve tacirler şehri dendiğinde akla Gaziantep’in gelir
Medeniyet ve tacirler şehri dendiğinde akla Gaziantep’in geldiğini vurgulayan Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Yerel Yönetimler Başkanı Erol Kaya, “Şu an dünyanın 150’den fazla ülkesine ihracat yapıyoruz. Burası bin Ensar şehridir. Gaziantep’te % 10 civarında Suriyeli bulunuyor. Bundan dolayı Gaziantep halkına teşekkür ediyorum. Gastronomi şehri, tatlısı bol böyle bir şehir de olmak keyif verici” şeklinde konuştu.
“Yerel yönetimler demokrasinin beşiği”
Yerel yönetimlerin demokrasinin beşiği olduğunu savunan Kaya, “ Ak Parti bir yerel yönetimler hareketidir ve bel kemiğidir. Türkiye Bütçesi’nin % 25’ini belediyeler kullanıyor. Bizim belediyelerden beklediğimiz, adil olmaları, meşrebi dini, dili, ırkı ne olursa olsun hizmet götürmektir” diye konuştu.
“İhanet eden hukuk önünde hesap vermek zorunda”
HDP konusuna da değinen Kaya, “2015 yılında 2,7 Milyar Doların 2,2’si merkezden yerel yönetimlere gitti. Bu para nereye gitti. Hangi yolu yaptınız, hangi kentsel dönüşümü yaptınız, bu paranın hesabını vermek zorundalar. Şehre, ülkeye, insana ihanet eden kişi hesap vermek zorundadır. Kim ihanet ediyorsa hukuk önünde hesap vermek zorundadır” ifadelerini kullandı.
“Belediyelerimiz, 15 Temmuz darbe girişimi karşısında dik durdular”
Toplantıya Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Veysi Kaynak, ise şöyle konuştu; “14 yılda Türkiye’nin nereden nereye geldiğini hem biz, hem de dışarı gözlemliyor. Kendi savunma sanayi araçlarını üreten bir ülke haline geldik. Bütün seçimleri belediyelerimiz sayesinde başarıyla atlattık. Belediyelerimiz 15 Temmuz darbe girişimi karşısında dik durdular. Bu bölge özellikle Gaziantep ve Kilis’te ki bu kardeşlerimiz muhacirlik görevini alınlarının akıyla yerine getiriyorlar. Terör bir daha başkaldırmasın diye mücadele ediyoruz. 15 Temmuz darbe girişimi ile mücadele ediyoruz. Suriye de ki Fırat Kalkanı Harekâtı Operasyonunu yapıyoruz. Irak’a 108 tır yardım malzemesi gitti. Türkiye’deki mutlu ve huzuru yaratabilmek için Suriye ve Irak da var olmak zorundayız. Burası bir Ensar şehridir. Türkiye de mültecilere gerekli yardımları yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz, Türkiye olaya insanlık meselesi olarak bakar.”
“FETÖ ile mücadeleye devam”
Ne kadar etkin bir politika izlediklerini de Pakistan ziyaretinde gördüklerini belirten Kaynak, Pakistan da buluna FETÖ okullarında ki öğretmen ve çalışanlarının ayın 20’sine kadar sınır dışı edileceklerini vurguladı. Kaynak, konuşmasına şöyle devam etti; 10 veya 20’den fazla ülke de FETÖ çalışmalarımız başarı vermiştir. Bu Türkiye’nin itibarını gösterir.” Kaynak ayrıca Çad’da da FETÖ okullarının Maarif Vakfı’na devredilmesiyle ilgili çalışmaların başladığını dile getirdi.
Kaynak, AB'nin mali yardım ve geri kabul anlaşmaları çerçevesinde, "mülteci sorunu" olarak gördükleri bu meseleyi Türkiye'ye yardım ederek çözme gayretinde olduğunu anımsatarak şunları kaydetti: "Bizim milletimiz, belediyelerimiz, devletimiz muhacirler için 12,5 milyar dolar BM kriterlerine göre hizmet üretmişlerdir. Yine bizim yerel yönetimlerimizin, sivil toplum örgütlerimizin, vakıf ve derneklerimizin insanımızın ürettiği hizmetin karşılığı da yine 12,5 milyar dolardır. Türkiye içinde barındırdığı 3 milyon mülteciye 25 milyar dolarlık hizmet üretmiştir. AB 'Hem geri kabul anlaşmasını uygulayın hem birebir anlaşmasını uygulayın hem de Türkiye'den Avrupa'ya izinsiz göç olmasın, biz de 3 milyar avro verelim' diyor. İyi verin, 'Onu da doğrudan size vermeyelim. Onu da size kendi sivil toplum kuruluşlarımız vasıtasıyla verelim. 'Türkiye asla kendi izzetini, onurunu ayaklar altına aldırmayacaktır. Türkiye kendi bütçesine, hazinesine asla bir para istemiyor. Türkiye, 'Siz yardım yaparsanız işte mülteci ama siz yardım yapmazsanız bunlar bizim misafirimizdir. Bunlar insandır, diline, dinine, ırkına bakmadan bu insanlara gereken yardımı yaparız Allah'ın izniyle' diyor. O sebeple AB birebir anlaşması çerçevesinde 'Biz eğitimlisini, para getirenini, varlıklısını, yakışıklısını, güzelini alırız. 'Asla böyle bir şeye Türkiye müsaade etmeyecektir. Türkiye için hadise şudur. Suriye'de 2001 Martı'nda bir diktatör kendi insanları üzerine bomba yağdırmaya başlamıştır. Türkiye açık kapı politikası uygulamıştır. Türkiye'nin bu politikası devam edecektir. Türkiye meseleye insanlık meselesi olarak bakıyor. Türkiye bu insanlık meselesinde elinden geleni Allah'ın izniyle sonuna kadar yerine getirir."
"ABD'deki seçimlerden sonra Türkiye'nin önünde yepyeni bir ufuk açılacak"
Türkiye'nin ne kadar etkin bir dış politika izlediğini Pakistan gezisinde bir kez daha gördüğünü anlatan Kaynak, Pakistan'ın FETÖ'ye bağlı okullarda görev yapan öğretmenleri ayın 20'sinden itibaren sınır dışı edeceğini belirterek "Şu ana kadar 20'ye yakın ülkede FETÖ okullarıyla ilgili çalışmalar başarılı neticeler vermiştir. Bunlar Maarif Vakfına devredecektir. Bu durum Türkiye'nin dış politikada ulaştığı gücün, itibarının göstergesidir. Allah'ın izniyle ABD'deki seçimlerden sonra Türkiye'nin önünde yepyeni bir ufuk açılacaktır. Bizim için odakta insan vardır. İnsan olan her yerde, mazlumum, mağdurum, yardıma muhtacım diyen her yerde de Türkiye olacaktır." dedi.
Kaynak, Türkiye'nin Musul'da, Irak'ta, Suriye'de insanları ayırt etmeden yardım ulaştırdığını ancak Suriye'deki gibi bir oyunun Musul'da da sergilenmeye çalışıldığını belirterek, Türkiye'nin buna asla izin vermeyeceğini bildirdi.
"Mezhep savaşına izin verilmeyecek"
"Nasıl DEAŞ terör örgütünü üretip bu topraklara gönderip silahlandırdılarsa şimdi de Irak'ta Haşdi Şabi ile aynı oyun ortaya konunuyor." diyen Kaynak, 100'den fazla ülkeden toplanmış başıbozuklar çetesi olan DEAŞ terör örgütünün çok kısa sürede Irak ve Suriye topraklarının 4'te birinden fazlasını ele geçirdiğine işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü: "Ellerinde silahlar var. Buralarda bu insanlara verilen silahlar var. Bunlar kimin ürettiği silahlar, Batılı ülkelerin. Bir tankımız tahrip edilmişti. Tankımızı tahrip eden tanksavar, milan marka ve Alman malı. Şimdi aynı şeyi Musul'da maalesef Haşdi Şabi ile yapmak istiyorlar. Orada da Şiilik adına cinayet işleyen bir örgüt. Türkiye Musul'da asla böyle bir hadiseye müsaade etmeyecektir. Telafer'de Kerkük'te asla bir mezhep savaşının fitilinin ateşlenmesine müsaade etmeyecektir. Türkiye gerek Musul'da gerek Suriye'de insanların güvenliğini temin etmek için her şeyiyle var olacaktır. Çünkü, Türkiye'nin güvenliği Suriye'den, Irak'tan başlar. Batılılar bilmeliler ki Avrupa'nın güvenliği de Türkiye'den başlar. Dünya nüfusunun önemli bir bölümünün göçmen haline geldiği bu coğrafyada, Suriye'de insanların yüzde 60'nın başka ülkelere gittiği bir dönemde, Avrupa'nın güvenliğinin Türkiye'den başladığını, Avrupalı müttefiklerin öğrenmesi, bilmesi lazım."
"İstikrarsız, güvensiz Türkiye'nin Avrupa'ya bir faydası olmayacaktır"
Başbakan Yardımcısı Kaynak, Türkiye'nin terörle mücadelesine asla dil uzatılmaması gerektiğini ifade ederek, "Şöyle düşünün AB ülkeleri bize şantaj yapıyor, 'Terörle mücadelenizi gevşetin. Terörle mücadele yasanızı gevşetin.' Niye gevşetelim. Antep'te bir çocuğa daha bombalı elbise giydirilisin, 56 kişi daha şehit olsun diye mi? Niye gevşetelim. İstanbul Atatürk Havalimanı bir daha bombalansın, iş adamı, işçi bir sürü insan bir daha can versin diye mi? Türkiye'nin terörle mücadelesinde asla taviz verilmeyecek. Türkiye'nin istikrarı Avrupa için de önemlidir. Biz terörle mücadele yasamızı gevşetelim Derik'te Muhammet Fatih Safitürk'ler, kaymakamlar bir daha mı suikaste uğrasınlar. İstikrarsız Türkiye'nin, güvensiz Türkiye'nin Avrupa'ya asla bir faydası olmayacaktır." dedi.
Kaynak, Türkiye'nin Rusya ve Ortadoğu ülkeleriyle yeni girişimlerine, Afrika'daki insani yardımlarına dikkati çekerek, "Biz kardeşliğimizi, birlik ve beraberliğimizi sürdürdüğümüz takdirde Türkiye gelecek 10 yılların lider ülkesi olacaktır" diye konuştu. Hüseyin Karataş
RSS