Ülke genelinde olduğu gibi Antep’te 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü büyük bir coşku ile kutlandı. İstasyon Meydanı’nda bir araya gelen işçiler, emekçiler, sivil toplum kuruluşları, siyasi partiler, sendikalar, sorunları üst perdeden dile getirdiler
KESK Dönem Sözcüsü Ömer Parlakçı, ‘’Ülkemizde emekçilerin yoksulluk kıskacında borç batağına sürüklendiğini, çözümü kredi ve borçlanmada aradığını, işsizliğin ise sermaye tarafından emekçilere karşı bir silah gibi kullanıldığını açıkça görüyoruz. Emekliler ise adeta ölüme mahkum ediliyor. Milyonlarca emekli bırakalım yoksulluğu açlık sınırının dahi altında koşullarda yaşam mücadelesi veriyor’’ açıklamasını yaptı.
Temel hak ve özgürlükler birer birer ortadan kaldırılıyor
Tarihin yeni bir kırılma noktasından geçildiğini ifade eden Parlakçı, ‘’İşçi sınıfı ve ezilenlerin yüzyıllardır verdiği mücadele ile yaratılan temel hak ve özgürlükler birer birer ortadan kaldırılıyor. Mülteci, kadın ve emek karşıtı politikalar, değerler hâkim kılınmak isteniyor. Her geçen gün daha fazla işçi, daha fazla emekçi, daha fazla genç, daha fazla kadın, iş güvencesiz, hakları ellerinden alınmış bir şekilde yaşam mücadelesi veriyor. Ülkemizde de saray rejimi kendi bekası için tüm temel hak ve özgürlükleri hiç olmadığı kadar bir kez daha askıya almış durumda. Başta Taksim yasağı olmak üzere 1 Mayıs yasakları da göstermektedir ki, toplumun en temel hakları bugün ciddi tehdit altında’’ ifadelerini kullandı.
Yolsuzlukları, talan ve rant düzenleri devam etsin istiyorlar
İktidarın baskıları ve şiddetinin her geçen gün arttığını sözlerine ekleyen Parlakçı, ‘’30 milyonu aşkın vatandaşımızın oy kullanarak seçtiği belediye başkanları, eş başkanları, seçilmişler AKP iktidarı tarafından görevden alınarak, yerine kayyum atanarak seçme ve seçilme hakkımız gasp ediliyor. Halk iradesi hiçe sayılarak seçimler anlamsız hale getirilmek, yaşamın tüm alanlarını kontrolleri altına almak istiyorlar. Yolsuzlukları, talan ve rant düzenleri devam etsin istiyorlar. Bunun için siyasetçiler, gazeteciler, aydınlar, sendikacılar, avukatlar, sanatçılar, muhalif tüm kesimler hedef alınıyor. Yargı, iktidarın, Sarayın emir eri haline getiriliyor’’ şeklinde konuştu.
Hukuksuz ve keyfi cezaları; göz altıları ve ev hapislerini buradan bir kez daha şiddetle kınıyoruz
Parlakçı, ‘’Türkiye'deki emekçilerin karşı karşıya olduğu zorluklar ve sendikal hak ihlallerine askeri darbe dönemlerini aşan grev yasakları, gözaltı ve tutuklamalar ekleniyor. Sendikal çalışma, örgütlenme, eylem, etkinlik ve mücadeleleri durduramazsınız. Son aylarda kamu ve işçi sendikaları yöneticileri üzerinde kurulan baskıyı, uygulanan hukuksuz ve keyfi cezaları; göz altıları ve ev hapislerini buradan bir kez daha şiddetle kınıyoruz’’ dedi.
Direniş umudu büyütüyor, karanlık perdeyi param parça ediyor
Korku duvarlarının birer birer yıkıldığını sözlerine ekleyen Parlakçı, ‘’Direniş umudu büyütüyor, karanlık perdeyi param parça ediyor. Ülkemizin dört bir tarafında sadece biz işçiler, emekçiler değil; öğrencilerden gazetecilere, kadınlardan sendikacılara kadar her kesim, bu bozuk düzene karşı savaş veriyor. Ülkemizin tüm alanlarında eşitlik, özgürlük sloganları yükseliyor. Gençlik kendi geleceğini inşa etmek istiyor. Kadınlar eril tahakküm prangalarını yerle bir ediyor. Emekçiler ve halklarımız geleceklerine kendileri karar vermek, siyasetin ve ekonominin aktif öznesi olmak istiyor. Anayasal haklarını, temel hak ve özgürlüklerini kullanmak istiyor’’ değerlendirmesini yaptı.