Açlık sırının bin 700, yoksulluk sınırının 5 bin 400 TL olduğu ülkemizde 2018 yılı asgari ücret bin 603 TL olarak açıklandı. Asgari ücretle ilgili açıklama yapan KESK Dönem Sözcüsü Ali Ersönmez, asgari ücrete yapılan 199 TL’lik zammın sendikaları ve işçileri memnun etmediğini vurguladı.
Asgari ücret, her şeyi
doğrudan etkileyen bir ücrettir
Asgari ücretten 304 TL SGK primi, 259 TL gelir vergisi ve 15 TL’de damga vergi kesintisi yapıldığını belirten Ersönmez, harcamalardan alınan vergilerin yüzde 28’inin vergiye gittiğini belirtti. “Asgari ücret belirlenirken TÜİK verilerinin bile hesaplanmadığı görülmüştür. Asgari ücret sadece işçinin en az ücreti değildir. Tüm çalışanların aldığı asgari geçim indiriminin işsizlik ödeneğine, emekli aylıklarından genel sağlık sigortasından yararlanmak için uygulanan yoksulluk testine, engelli ve işsizlik aylığına kadar pek çok unsuru doğrudan etkileyen bir ücrettir” ifadesini kullandı.
“Asgari ücretle çalışanlar açlık
sınırının altında yaşamaya çalışacaklar”
Türkiye’de asgari ücretin sadece asgari ücretle geçinenleri değil, emeği ile geçim mücadelesi veren herkesi yakından ilgilendirdiğine dikkat çeken Ersönmez, “Ne yazık ki Türkiye’de hükümetler milyonları yakından ilgilendiren, yıllardır asgari ücrette sefalet artışları yaparak genel ücret seviyesini de baskı altına almıştır. Hiçbir dönem tutmayan ileriye dönük enflasyon hesapları ile ücretlerdeki artış hep sefalet oranlarında tutulmuş. Çay-simit hesapları milyonları ile milyonlarca çalışanı adeta dalga dalga geçilmiştir. Artmaya devam eden enflasyon dolayısıyla alım gücü dikkate alınmadan “Bizde asgari ücret Avrupa ülkelerinden daha yüksek” söylemleri kimseyi ikna etmemiştir. Sonuç olarak, bu zam oranı ile asgari ücretle çalışanlar açlık sınırının altında yaşamaya çalışacaklar” değerlendirmesinde bulundu. Hüseyin Karataş
Asgari ücret, her şeyi
doğrudan etkileyen bir ücrettir
Asgari ücretten 304 TL SGK primi, 259 TL gelir vergisi ve 15 TL’de damga vergi kesintisi yapıldığını belirten Ersönmez, harcamalardan alınan vergilerin yüzde 28’inin vergiye gittiğini belirtti. “Asgari ücret belirlenirken TÜİK verilerinin bile hesaplanmadığı görülmüştür. Asgari ücret sadece işçinin en az ücreti değildir. Tüm çalışanların aldığı asgari geçim indiriminin işsizlik ödeneğine, emekli aylıklarından genel sağlık sigortasından yararlanmak için uygulanan yoksulluk testine, engelli ve işsizlik aylığına kadar pek çok unsuru doğrudan etkileyen bir ücrettir” ifadesini kullandı.
“Asgari ücretle çalışanlar açlık
sınırının altında yaşamaya çalışacaklar”
Türkiye’de asgari ücretin sadece asgari ücretle geçinenleri değil, emeği ile geçim mücadelesi veren herkesi yakından ilgilendirdiğine dikkat çeken Ersönmez, “Ne yazık ki Türkiye’de hükümetler milyonları yakından ilgilendiren, yıllardır asgari ücrette sefalet artışları yaparak genel ücret seviyesini de baskı altına almıştır. Hiçbir dönem tutmayan ileriye dönük enflasyon hesapları ile ücretlerdeki artış hep sefalet oranlarında tutulmuş. Çay-simit hesapları milyonları ile milyonlarca çalışanı adeta dalga dalga geçilmiştir. Artmaya devam eden enflasyon dolayısıyla alım gücü dikkate alınmadan “Bizde asgari ücret Avrupa ülkelerinden daha yüksek” söylemleri kimseyi ikna etmemiştir. Sonuç olarak, bu zam oranı ile asgari ücretle çalışanlar açlık sınırının altında yaşamaya çalışacaklar” değerlendirmesinde bulundu. Hüseyin Karataş
RSS