Zorunlu Deprem Sigortası’nın zorlayıcı bir hükmünün olmadığını, yalnızca konut alım satımı sırasında Tapu Müdürlükleri’nde yaptırılan işlemler sırasında Zorunlu Deprem Sigortası olmadan işlem yapılmadığını ifade eden Çelebi, “Aslında Zorunlu Deprem Sigortası sakat doğdu. Sivil toplum örgütlerinin sigorta acentalannm fikri sorulmadan, görüşleri alınmadan hazırlandı” dedi.
Bunun yanısıra sanki Türkiye’de hiç sigortacı yokmuş gibi zorunlu Deprem Sigortasıyla ilgili yeni bir KİT oluşturuldu devlet sigortacılık yapmaya başladı. Taşeron firmaya yetki verip sigorta işlemi yürütülüyor. Bu firma sigorta acentalanna boş poliçeyi peşin parayla satarak yaptınlmayan deprem sigortasının parasını peşin alıyor. Bu yüzden sigortacılar buna sıcak bakmıyor. Kim kazanamadığı paranın önceden ücretini öder?
Sigortacı yaptığı iş karşılığında yüzde 6.5 komisyon alacak, ama sigorta yapmadan, alınan poliçenin parası peşin isteniyor. Böyle saçma uygulama olur mu? Bu yüzden sigorta acentalan, konutunu deprem sigortası yaptırmak isteyenlerin talebi üzerine form alarak sigorta işlemi yapabiliyor. Kârında birşey yok olmadığı için kimse para bağlamıyor. Aslında Trafik Sigortası gibi bir sistem uygulansaydı bundan çok daha mantıklı ve uygulanması kolay olurdu” şeklinde konuştu.