ANASAYFA arrow right 20 Yıl Önce

Antep fıstığını boşa harcadık

Antep fıstığını boşa harcadık
YAYINLAMA: 30 Eylül 2020 / 13.24
GÜNCELLEME: 30 Eylül 2020 / 13.24
Gaziantep yöresinde 9 bin yıllık bir geçmişi olan ve şimdiye kadar hiçbir yönüyle değerlendirilemeyen Antepfıstığı konusunda ilgili kurumların vakit kaybetmeden harekete geçmesi istendi. Fıstığın üretim koşullarının iyileştirilmemesi, ilgili kurumlar tarafından pazar yaratılmaması, sunumunun son derece gösterişsiz olması ve sanayileşememesi yüzünden dünya piyasalarından silindiği ifade edildi.

Sabah’ın Antepfıstığı ile ilgili yayını ses getirdi. Güneydoğu Birlik Genel Müdürü Vakkas Korkmaz, “Hileli hurdalı mal ihraç edildi, kendimiz ettik, kendimiz bulduk” derken, ihracatçılar, tanıtım, ambalaj, pazar ve üretim konusunda Ziraat Odası, Ticaret Odası, Fıstık Araştırma Enstitüsü ve üniversiteyi üzerine düşeni yapmamakla suçladı. Görünen o ki, söz konusu kuruluşların henüz elini bile oynatmaması yüzünden Antepfıstığı daha uzun süre şansını çuvallarda aramaya devam edecek.

Güneydoğubirlik Genel Müdürü Vakkas Korkmaz, Antepfıstığı konusunda ambalaj, tanıtım ve ihracat gibi bir çok alanda yetersiz kalındığını belirterek, bu konuda siyasilere de büyük görev düştüğünü söyledi. Korkmaz, yöredeki fıstık ekili alanların genellikle kıraç ve engebeli araziler olması nedeniyle yeterli verim alınamadığını belirterek, GAP bölgesindeki sulu tarım arazilerinde yetiştirilen fıstık ağaçlarında her yıl daha kaliteli ürün alma imkanı oluştuğuna, bu nedenle GAP’ta fıstık üretiminin hızla ilerlediğine dikkat çekti. Harran Ovası’nın yüzölçümü ile Gaziantep arasında 2-3 kat fark bulunduğu, bu nedenle GAP’ın Antepfıstığı için daha uygun ortam ve koşullara sahip olduğunu belirterek, ileride bölgedeki üretimin artacağını bildirdi.

Antepfıstığı’nda kalitenin artırılmasının şart olduğunu hatırlatan Korkmaz konuşmasına şöyle devam etti: “Pazan biz kendi elimizle kaybettik. Niye kaybettik, hileli hurdalı malı ihraç ettik. İhraç edilen fıstığın içerisine içi boş kabuk katıldı, irili ufaklı karştırılıp ihraç edildi. Pazarlar daha kaliteli üretim yapan ülkeler tarafından ele geçirildi. Burada ihracatçıya büyük görev düşüyor. Çünkü kaliteli, temiz, standartlara uygun Antepfıstığı alıp ihraç etselerdi, bugün tüm pazarlara hakim olurduk. Ama bu yapılmadı, hep işin hilesine kaçıldı. Kendimiz ettik, kendimiz çekiyoruz.

İhracatçı Muzaffer Demir, Sabah’ın gündeme getirdiği konunun özellikle yöremiz için son derece önemli olduğunu belirtti. Demir, “Çok önemli bir soruna parmak bastınız. Bu, düşman ile cephede çarpışmak kadar kutsal bir görev. Yörenin kalkınması buna bağlı. Bir tane fıstık 15 yıl sonra ağaç olup meyve veriyor” dedi.

Antepfıstığı’nın tanıtımının yapılamadığını ve hak ettiği yerde olduğunu ifade eden Demir konuşmasına şöyle devam etti: “Bu konuda asıl sorumlu GTO, Ziraat Odası, Fıstıkçılar Odası, Antepfıstığı Araştırma Enstüsü, Üniversite gibi kurum ve kuruluşlardır. Antepfıstğında verimin artırılması için acaba bu kurum ve kuruluşlar ne yapıyor? GTO ve Ziraat Odası, Fıstıkçılar Odası aidat toplamaktan başka iş yapmaz mı? Hangi fıstık üreticisinin sorununa çözüm bulmuşlar? Antepfıstığı’nın yaşadığı pazar sıkıntısı için GTO ne yapmış? Ziraat Odası bu alanda üretici ile nasıl bir işbirliği kuruyor? Fıstıkçılar Odası ne yapıyor? Bunlar gerçek fıstık üreticilerini tanıyor mu, onlarla üretimi artırmak için nasıl bir çalışma yapıyorlar? Üniversite ambalaj konusunda üreticiye neden yardımcı olmuyor? Antepfıstığı Araştırma Enstitüsü’nün isminden ve levhasından başka neyi var? Bu kurumda her türlü imkan var, ama icraat yok. Görevlerini yapmıyorlar. Tüm kurumlar işgal edilmiş. GTO’da meslek komitesi var, ne iş yapıyor? Belki de bundan kimsenin haberi bile yok, seçimden seçime gelip gidiyorlar. Bu kentin yetkilileri niçin soruna sahip çıkmıyor?” diye konuştu.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *