ANASAYFA arrow right 20 Yıl Önce

“Avrupa Birliği önemli bir ülkeyi kaybeder!”

“Avrupa Birliği önemli bir ülkeyi kaybeder!”
YAYINLAMA: 25 Ağustos 2021 / 15.27
GÜNCELLEME: 25 Ağustos 2021 / 15.27
Yarın yapılacak Kopenhag Zirvesi’nde AB ülkelerinin Türkiye’ye müzakere tarihi vermesini arzu ettiklerini belirten işadamı ve sanayiciler, aksi halde AB’nin önemli bir ülkeyi kaybedeceğini vurguladı. Türkiye’nin yüzünün batıya dönük olduğu, bu zirvede AB’nin Türkiye’ye karşı tutumunun net şekilde ortaya çıkacağı kaydedildi.

Türkiye’nin yüzünün Avrupa’ya dönük olduğunu belirten GTO Başkanı Mehmet Aslan, AB ülkelerinin 12 Aralık’ta yapılacak toplantıda Türkiye’ye müzakere tarihi vereceğine inandıklarını, tarih verilmemesi veya ileri bir tarih verilmesi durumunda bunun çifte standart olacağını vurguladı.

Aslan, “12 Aralık’ta Türkiye için müzakere tarihi verilmese bile ben sağduyunun galip geleceğine ve Selanik Zirvesi’nde bu tarihin verileceğine inanıyorum. O güne kadar da Türkiye uyum yasalarını çıkarıp uygulamaya koyarsa, AB ülkeleri ikna olur. Türkiye için müzakere tarihinin en geç 2004 olacağı kanısındayım. Bu konuda hükümetle muhalefet uyum içerisinde çalışıyor. Hükümete muhalefetin destek vermesi çok önemli. Sivil toplum örgütleri de üzerine düşeni yapıyor. Büyük bir gayret ve çaba var. Ama tüm bunlara rağmen AB ülkeleri kendi kabuğuna kapanıp kalır da, Türkiye’yi Birliğe almazsa önemli bir ülkeyi kaybetmiş olurlar” dedi.

GSO Başkanı Nejat Koçer ise, yarın Kopenhag Zirvesi’nde Türkiye’ye tarih verilmemesi gibi bir olumsuzluğu düşünmek bile istemediklerini belirterek, zirvede AB ülkelerinin Türkiye’ye karşı gerçek niyetini ortaya koyacağını açıkladı. Son on yılda AB’ye başvuran birçok ülkeye müzakere tarihi verildiğini, hatta üyeliğe kabul bile edildiğini hatırlatan Koçer, “Ama Türkiye tam 40 yıldan beri AB’nin kapısını çalıyor. Halen net cevap alamıyor, müzakere tarihi bile verilmekten kaçınılıyor. Türkiye’ye karşı büyük haksızlık yapılıyor” dedi.

Türkiye’nin yeni ve güçlü bir hükümetle iyi bir fırsat yakaladığını ve 2003 yılından itibaren bu hükümetle birlikte sağlanan siyasi istikrarın, ekonomik alanda da kendini göstereceğine inandıklarını söyleyen Koçer, “Türkiye’nin dünya ile ticari ilişkilerini geliştirmesi halinde, AB ülkeleri tarih verse de, vermese de Türkiye’yi 2003 yılında böyle güçlü bir hükümetle çok parlak günlerin beklediği kanısındayım. Eğer AB’ye alınmazsak Türkiye’de 40 yıldır süreç nasıl devam ediyorsa bundan sonra da aynı şekilde devam edecektir. Tüm bunlara rağmen ev ödevimizi en iyi şekilde yapmalıyız” dedi.

Koçer, “AB ülkeleri 12 Aralık’ta Türkiye’ye karşı gerçek yüzünü gösterecek. Fakat ben bu toplantıda bir sonuç çıkacağına inanmıyorum. Türkiye’ye ne tarih verirler ne de süreyi uzun tutarlar. Ancak 12 Aralık’ta saçımız ak mı, kara mı önümüze düştüğünde göreceğiz. Türkiye uyum yasalarını geçen hükümet döneminde çıkarmasına rağmen halen önümüze yeni açmazlar çıkarıyorlar” şeklinde konuştu.

Tek başına iktidarın Türkiye için bir şans olduğunu kaydeden Koçer, Türkiye’nin AB’ye kabul edilmemesi halinde bile Kopenhag kriterlerini yerine getirmesi gerektiğini vurguladı. 12 Aralık’ta yapılacak zirve öncesinde AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın ABD ziyaretinin çok anlamlı ve önemli olduğunu belirterek, “Türkiye elindeki kartlarını çok iyi oynamalı. Öyle İslam Birliği gibi sözde alternatif arayışlar ülkeye yarar getirmez. Çünkü Türkiye’nin beklentisine uygun değil. Türkiye 70 milyon nüfuslu bir ülke. İhracatını ve hammadde ithalatını Avrupa ile yapıyor. Yüzü batıya dönük bir ülke. İslam ülkeleri ile ne hammadde ne de ihracat bazında önemli bir ticaretimiz yok. Türkiye’ye gelen turistlerin yüzde 75’i Avrupa ülkelerinden geliyor. İslam ülkelerinden gelen yok” dedi.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *