İnşaat Mühendisleri Odası tarafından düzenlenen ‘Depreme dayanıklı yapılar ve temel ilkeler, ülkemizdeki inşaat mühendisliği eğitimi’ konulu panele konuşmacı olarak katılan TÜBİTAK ve Ortadoğu Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uğur Ersoy, Türkiye’deki binaların depreme dayanıksız olarak inşa edildiğini, buna rağmen denetim yapılmadığını ifade etti.
En ufuk bir sarsıntıda veya depremde binaların yerle bir olduğunu veya büyük hasarlara yol açtığını söyleyen Ersoy konuşmasına şöyle devam etti: “Türkiye depreme dayanıklı bina yapımı konusunda son derece geri. Denetim mekanizması yok. Yetersiz ve yetkisiz insanlar bina yapıyor. Oysa bir binanın yeterli donanıma sahip olması lazım. Depremde fazla gidip gelmemesi gerekir. Binanın yapılacağı yerin seçimi de çok önemli. Her yere bina yapılır, ancak zemin çok önemli. Bir yerleşim alanı seçilirken, jeolojik etütler yapılmalı, buranın uygunluğu tespit edilmeli. Ondan sonra bina yapımına karar verilmeli. Yer seçimi ekonomik açıdan önemli.”
Türkiye’de bugüne kadar meydana gelen deprem şiddeti ve sonuçlarına bakıldığında yapıların durumunun çok net görülebileceğini söyleyen Prof. Dr. Uğur Ersoy, “Sağlam, depreme dayanıklı binaların yapılabilmesi için öncelikli olarak imar planı olması ve İmar Kanunu’nun değişmesi lazım. Müteahhitlik Yasası değişmeli. Şu anki deprem yönetmeliği yeterli, eğer bu uygulanırsa sağlıklı bir denetim olursa yanlışların kısmen önüne geçilir. İnşaat sektöründe denetim çok önemli, bunun mutlaka yapılması gerek. Eğer etkili denetim yapılırsa sorunlar büyük çapta hal olmuş olur” dedi.
Türkiye’de her konuda olduğu gibi deprem konusunda da konuşanların büyük çoğunluğunun konunun uzmanı olmadığını ifade eden Ersoy, “Yetkisiz insanların verdiği bilgiler de yanlış. Fakat bu yanlışlar sık sık tekrar edildiği için kamuoyu da buna inanıyor. En basiti iki kattan fazla yapı yapmayın deniliyor. Bu yanlış bir yönlendirme. Hemen birçok vatandaşın kafasına girdi. Bu konuyu artık ulusal bir politika haline getirmemiz lazım. Türkiye’de tamamen bilim adamlarının oylarıyla seçilen bir deprem konseyi var. Başbakanlığın genelgesiyle kuruldu. Ama Başbakanlık maalesef bir defa fikir sormamıştır. O kadar büyük bir çelişki ki hem kuruyorlar hem de hiçbir şey sormuyorlar. Bu yüzden de konsey göstermelik olarak işlevsiz duruyor” şeklinde konuştu.