Bedir Köyü sakinleri sanayi atıklarından etkilenen 23 köyden biri.. Köylülerin bir zamanlar içme suyu ihtiyacını karşıladıkları dereden son yıllarda zehir aktığı belirten köylüler, Organize Sanayi Bölgesi’ndeki arıtma tesisinin çalıştırılıp çalıştırılmadığı konusunda endişelerinin olduğunu dile getirdiler.
Dereden sabah saatlerinde yükselen duman korkutuyor
Sanayinin gelişmesiyle birlikte köyün doğal dokusunun bozulduğunu, köyün orasından geçen deredeki suya sanayinin kimyasal atıklarının bırakıldığını ve bu durumun köylülerin yaşamını olumsuz etkilediğini söyleyen Bedir Köyü Muhtar Vekili Kahraman Duru "Bizim çocukluğumuzda köyün içme suyunu şu anda zehir akan dereden karşılardık. Ancak daha sonra köye içme suyu geldi. Dereden yine hayvanlarımıza su içirir tarımsal alanları sulamada faydalanırdık. Yaklaşık 15 yıldır sanayi atığı karışan dere artık suyundan faydalanamadığımız bir hale geldi. Bırakın dereden su almak, çocuklarımız yaklaşır diye ödümüz kopuyor” dedi.
Dereden su içen hayvan ölüyor
Sabah saatlerinde, üzerinde dumanların yükseldiği ve çevreye kötü koku yayan dereden su içen hayvanların öldüğünü söyleyen Duru, "Sabah kalktığımızda derenin üzerinde bir duman oluyor. Sanayinin kimyasal atıklarının derenin üzerinden böyle sis ve duman yükselttiği söyleniyor. Bu durum sadece görüntü olarak ürkütmüyor, aynı zamanda kötü bir koku da yayıyor. Derenin rengi daha sonra içine bırakılan sanayi atıklarının rengi ne göre değişiyor. Bazen simsiyah oluyor, bazen lacivert, bazen de kızılımsı bir renk oluyor. Köyün çocukları tembihli, derenin yakınından ve uzağından geçmemeye çalışıyorlar. Öyle ki bazen dereden su içtiği görülen hayvan bile bir iki gün içinde zehirlenip ölüyor" diye konuştu.
OSB Arıtma Tesisi kullanılmıyor mu?
Son yıllarda köylüleri rahatsız eden bu durum karşısın da yetkili mercilere defalarca şikayet edildiğini, ancak OSB Arıtma Tesisi kurulduğunda sorunun çözüleceği düşüncesiyle yıllardır beklediklerini, tesis kurulduktan sonra da bir geliş me olmadığını söyleyen Duru. “Dereye kimyasal sanayi atıkları karışması son yıllarda bizleri çok rahatsız etti. Fakat biz bir gün arıtma tesisinin faali yete geçip dereyi kurtara cağı vaatleriyle oyalandık. Tesisin kurulması da ne bizi ne de bu atıklardan rahatsız olan 23 köyü kurtaramadı. Biz arıtma tesisinin enerji giderlerinden dolayı çalıştırılmadığı duyumlarını alıyoruz. Bu durum rahatsızlığımız daha çok artırıyor. Ayrıca buranın bu düşüncelerle düzelemeyeceği endişesini bize düşündürüyor" şeklinde açıklama yaptı.
Köyümüzde kalmanın bedelini canımızla ödemek istemiyoruz Duru, sanayi tesislerine yakın olmanın bedelini canlarıyla ödemek istemediklerini ve dereden akan bu pis suyun önlenmesi gerektiğini söylerken, “Bir zamanlar köyümüze hayat veren bu dere artık korkulu rüyamız oldu. Sadece bizim değil, bizim dışımızda 22 köyü de olumsuz etkiliyor. Biz sırf sanayi bölgesine yakınız, sanayinin atıkları deremize akıyor diye köyümüze terk etmek istemiyoruz. Talat köyümüzde kalmak istememizin bedelini de bu dereden akan zehirle canımızdan olmakla ödemek istemiyoruz. Buna bir çare bulunması gerektiğini’ düşünüyoruz. Çünkü sabah saatlerinde üzerinden dumanlar yükselen, günün her saatinde koyu renk akan bu dere gerçekten bizim korkulu rüyamız oldu" diye konuştu
