Yoksulluk, aile bütünlüğünü parçalayınca sosyal hizmet kurumlarına olan talep arttı
Kurtuluş Savaşı sonrası şehit çocuklarının barınması için kurulan yurt ve yuvalar, yoksulluğun ve bunun getirdiği sosyal sorunların altında ezilen ailelerin çocuklarıyla doldu. Krizler ülkesi Türkiye’de ekonomik krizin etkisinin son yıllarda daha da belirginleştiği, derinleşen ekonomik ve sosyal çöküntüden en fazla kadınların ve çocukların etkilendiği, yurt ve yuvaların kapasitesinin çok üzerinde çocuk ve genci barındırmak zorunda kaldığı açıklandı. Şehit çocukları için açılan kurumların, fakirlikten dolayı parçalanan ailelerin çocuklarıyla dolması, fakirliğin de savaş kadar tehlikeli sonuçlar doğurduğunu ortaya koydu.
Fakirliğin bedelini çocuklar ödüyor
“Sanayileşme ile birlikte aileler, toplum kabuk değiştiriyor. Geleneksel aile yapısı bozuluyor. Toplum bir modernleşme süreci yaşıyor. Yaşlılar artık evin büyüğü ve baş tacı insanlar olarak değil, evin dışına çıkması gereken insanlar olarak görülüyor" denilse de yaşlıların kaldığı Huzurevi kapasitesinin altında hizmet vermekte. Gaziantep Huzurevi’nin kapasitesi 88, kalan yaşlı sayısı 70, bunlardan 34’ü ise ücretli. 0-6 Yaş grubu çocukların ve 7-12 yaş çocukların barındığı yuvalar ise kapasitesinin çok üzerinde çocuk ve genci barındırmak zorunda kalıyor.
Kapasitesinin üzerinde çocuk barındırıyorlar
“0-6 Yaş grubundan çocukların barındığı, Çocuk Yuvası’nın kapasitesi 80, fiili barınan çocuk sayısı 87” denilirken, ayni ve nakdi yardım alan ve ailesinin yanın da desteklenen 2 çocuk olduğu, 2 çocuğun da koruyucu aile yanında desteklendiği açıklandı. Amacın çocuğu ailenin yanında tutmak olduğu, bu nedenle 60’a yakın da çocuğun ailesinin yanında bulunduğu ve koruma kararlarının devam ettiği bildirildi. 7-12 Yaş grubu çocukların barındığı Şahinbey Çocuk Yuvası’nın kapasitesinin 100, kayıtlı çocuk sayısının 116, fiili bakılan çocuk sayısının da kapasite sınırı olan 100 olduğu açıklandı. Bunların yanı sıra 8 çocuğun ayni yardımlarla desteklendiği, 4 çocuğun ise koruyucu aile yanında kaldığı bildirildi.
Kadınlar çareyi çocuklarını yuvaya vermekte buluyor
Yurt ve yuvalarda barınmak zorunda kalan çocukların kapasitenin üzerine çıkmasının en büyük nedeninin yoksulluk ve yoksulluktan dolayı parçalanmış aileler olduğunu belirten Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü yetkilileri, “Aile yapısı dağıldıkça sosyal hizmet kurumlarına olan talep arttı. Sosyal yapı negatif yönde bozuluyor. Yazık ki buralara olan talep de
her geçen gün artıyor.
Buralara müracaat özellikle kadınlardan geliyor. Kadınların en sık söyledikleri ise: ‘Eşim evi terk etti, çocuklarıma bakamıyorum' oluyor. Toplum kontrol mekanizmasını kaybederse bu tür üzücü sonuçlar ortaya çıkıyor” şeklinde açıklama yaptı. Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne bağlı en sorunlu birim olarak kabul edilen 13-18 yaş grubundan gençlerin kaldığı Erkek Yetiştirme Yurdu’nda da gençlerin her biri bir yere sürülmeden önce kapasite 100, kayıtlı genç 125, bunlardan fiili kalan da 88’di.
Eksik malzemeyle mükemmel olunmuyor
Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü çalışanları, ciddi anlamda personel sıkıntısı çekildiğini, delikanlı çağındaki çocukların barındığı Erkek Yetiştirme Yurdu gibi hassas kurumlarda psikolog bile bulunmadığını, bu tür eksikliklerin gençleri olumsuz etkilediğini belirtirken, “Sosyal hizmet kurumdaki çocukların önemli bir kısmı sorunlu çocuklardır. Çünkü bu çocuklar sorunsuz aileler ve çevrelerde yetişse zaten buraya gelmez. Bunların durumu zaten başlı başına bir sorun. Ancak bunların sorunlarını dinleyen olmadığı gibi kendi evladından bile ideal davranışları görmeyen kimseler bu çocuklardan ve gençlerden ideal davranış bekledi” dedi.
Onlar sürüldüğü gün psikolog atandı
0-6 Yaş ve 7-12 yaş gurubundaki çocukların barındığı yurt ve yuvalarda psikolog bile olmadığı belirtilirken, 13-18 yaş grubundan gençlerin kaldığı Erkek Yetiştirme Yurdu'na ise psikoloğun gençlerin her birinin bir ile sürüldüğü gün atandığı açıklandı.