Özcan, devletin görevinin vatandaşını aç bırakmamak olduğunu, ülke insanının ‘yann ne yiyeceğim, nerede bannacağım endişesiyle yatmaması’ gerektiğini kaydetti. Özcan, “Bir ülkede bir insan sağlıklı çalışma koşulu bulamıyorsa, aç kalıyorsa, giyi- nemiyorsa, çocuğunu okutamıyorsa, o ülkede devlet suç işliyor demektir. Devlet insanlannı çalıştırmak, geleceğini garanti altına almak zorunda. Nasıl ki devlet, IMF’den Dünya Bankası’ndan aldığı borçlan ödemek için tekrar borç alıyor. Onlardan aldığı parayla onlann borç faizlerini ödemeyi taahhüt ediyorsa, ülke insanının geleceğini de taahhüt etmek zorunda” dedi.
Açlık sınınnın 350 milyon lira olduğu bir ülkede hükümetin insanlan 163 milyon lira ile çalışmaya mahkum ettiğini belirten Özcan, 163 milyon liranın bir evin elektrik, su ve ekmek parasına bile yetmeyeceğini kaydetti. Özcan şöyle devam etti: “Türkiye Kamu Sen Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi’nce yapılan araştırmaya göre 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sının yüzde 54 arttı ve 1 milyar lirayı aştı. Hükümet çalışanlara 163 milyon asgari ücret veriyor. Sadece açlık sının bile 350 milyon lira oldu. Asgari ücretin çok altında ücret alanlar da var. Bu insanlar nasıl geçinecek? Bizi idare edenler ölenler ölsün, yaşayanlarla biz idare ederiz mantığıyla hareket ediyor. Biz istiyoruz ki, bankalar kadar, hortumcular kadar, aç insanlan da düşünmelerini istiyoruz. İnsanlanmız kendilerini düşünmeyenlere gerekli dersi vermelidir. Bu ülke hiç kimsenin çiftliği değil. Biz hükümetten İnsanla- nn tümüne sağlık, yaşam, eğitim ve çocuğunu okutabilme güvencesi istiyoruz” dedi.