Vergi miktarı ve çeşidinin fazla olduğunu söyleyen Manifaturacılar Odası Başkanı Mahmut Özsoy, piyasada yaşanılan krizin aşılabilmesi ve canlılık sağlanması için vergi oranlarında indirim yapılmasını isterken, “Vergi sistemi komple değişmeli. Türkiye gerçeklerine göre bir vergi sistemi hazırlanmalı. 29 Çeşit vergiye ne gerek var? Vergi oranları da yüksek. Avrupa’da ücretten en fazla vergi alan ülkeyiz. Öyle bir çarpık vergi sistemi var ki, kimi masraf lan vergiden düşmek imkansız. Yapılan masraf gösterilemiyor. Örneğin yakıt, eğitim, beyaz eşya gibi ürünlere yapılan ödemeleri vergiden düşemiyorsun. Kayıt dışı sürüyor. Niçin? Çünkü insanlar kazanmıyor. Yapılan alışverişin ancak yansı resmi kayıtlara geçiriliyor. Belge düzenine uyan yok, yapılan harcamalarla ilgili belgelerin çoğu da geçersiz. Herkes vergi kaçırıyor. Bunlar çarpık vergi sisteminin ürünü. Vergide adaletli bir sistem olsa kimse yasadışı yola başvurmaz” dedi.
Krizin tüm şiddetiyle devam ettiğini söyleyen GTO Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Tabur da siftah yapmayan esnaf olduğunu, devletin mevcut vergi sisteminde acil değişiklik yapması gerektiğini açıkladı. Bu sistemle ne devletin ne de insanların rahat edemeyeceğini, sıkıntıların hep süreceğini kaydeden Tabur şunları söyledi:
Piyasalar kilitli, alışveriş yok. Bu durumda devletin bir yerde atılım yapması gerek. İş olmadığı için, insanlar hiçbir giderini karşılayamıyor, devlete vergisini de veremiyor. Devletin trilyonlarca lira vergi alacağı var. Burada yapılması gereken, alacağın tahsili ve piyasanın canlanması için ana borç dışındaki tüm gecikmeler ve faizleri silip 36 ay yerine daha kısa süreli bir taksitlendirme imkanı tanımak ve insanları bu kamburdan kurtarmaktır. Başka türlü piyasa canlanmaz, devlet de biriken parayı tahsil edemez. Daha önce vergi borçları taksitlendirildi. Fakat mükellefin üçte biri bile başvurmadı, çünkü para yok. Başvuranların da yine taksitlerini ödeyemedi. KDV oranlan kesinlikle aşağı çekilmeli. Örneğin, halkın temel gıda maddesi olan bulgurdan yüzde 8 KDV alınıyor, böyle saçmalık olur mu? Ama leblebide KDV yüzde 1, bu nasıl bir mantık? Fakir halkın bulgur dışında yiyeceği bir şey kalmadı” şeklinde konuştu.
GSO Muhasip Üyesi Ahmet Dağcı, Türkiye’de enflasyon muhasebesi yapılmadan hiçbir iyileşme ve ekonomide düzelme olamayacağını belirtti. Türkiye’de vergi çeşit ve oranının çok fazla olduğuna dikkat çeken Dağcı, “Elbette vergide bir rahatlama yapılmalı. İş yok, insanlar vergisini ödeyemiyor. Vergide taksitlendirme yapılmalı. Her türlü faiz aslında silinip ana para taksitlendirilirse, piyasaya büyük bir canlılık getirilir. Fakat, bunu istismar edenler var. O zaman vergisini gününde ödeyenlerin suçu ne? Bu durum da dikkate alınarak bir kolaylık elbette sağlanmalı ve KDV oranları kesinlikle düşürülmeli. Vergi oranları ödenebilecek rakamlara çekilmeli. Vergi çeşidi azaltılmalı” dedi.
Verginin adil şekilde tabana yayılarak sadece vergi verenler üzerinde yaygınlaşmaması gerektiğini açıklayan BES Başkanı Kemal Kaya ise, “Vergi vermeyenlerin üzerine gidilmeli. Sanayici olsun, küçük esnaf olsun zaten vergi mükellefi, vergi veriyor. Kayıt dışı kayıt altına alınsın. Birçok gider gösterilmediğinden dolayı vergi yüksek gözüküyor. Günü kurtaran vergi düzenlemeleri yapılıyor. Günü kurtaran değil, ileriye dönük programlar yapılmalı. Vergi mükelleflerinin giderleri de kabul edilerek ödedikleri vergiden düşülmeli. Bugün en büyük vergi kayıpları inşaat sektöründe. Borçların silinmesine, vergi affına karşıyız. Eğer af çıkarılırsa vergisini gününde ödeyenlere haksızlık olur. Sık sık vergi affının gündeme getirilmesi, insanları vergilerini ödemekten uzaklaştırıyor” diye konuştu.