Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıktan ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mülazım Yıldırım, kısırlık tedavisinin 19-20 yaşlarından önce yapılmaması gerektiğini bildirdi.
Türk Jinekoloji ve İnfertilite Vakfı tarafından düzenlenen kısırlık semineri Tuğcan Ote-li’nde yapıldı. Seminere Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mülazım Yıldırım katıldı. Yıldırım, kısırlıktan kimsenin ölmediğini, ancak kısırlığın bir by-pass ameliyatı kadar önemli olduğunu ifade etti.
Kısırlığın beraberinde bazı önemli sorunları da birlikte getirdiğini söyleyen Yıldırım, “Kısırlık dini yönden ve sosyal yönden birçok sorunlar yaratmaktadır. Örneğin, bir eve gelin geldiğinde çocuk olmadığı zaman gelin, uğursuzluk getirdin gibi baskılara maruz kalır. O kişi çocuğu olmadığı için toplum içine çıkacak durumda olmuyor. Dini bakımdan da kısırlık önem teşkil etmektedir. Bir insan öldüğü zaman musalla taşına Fatma oğlu, Ayşe kızı gibi anneler yazılır. Bu nedenle kısırlık dinimiz bakımından da önem teşkil etmektedir” dedi.
Yıldırım, kısırlık tedavilerinin kesinlikle 19-20 yaşlarından evvel yapılmaması gerektiğini dile getirerek, “Bazı yerlerde 13- 14 yaşındaki bir kız ilk adetini gördüğü anda evlendirilir. Bu kızın çocuğu olmadığı zaman doktor, doktor dolaşır. Kesinlikle bu yaştaki bir kıza kısırlık uygulanmamalıdır. Kısırlık uygulamasına 20 yaşında başlanmalı” diye konuştu.