ANASAYFA arrow right 20 Yıl Önce

Niyet güzel olmayınca ortaya çıkan proje de güzel olmaz

Niyet güzel olmayınca ortaya çıkan proje de güzel olmaz
YAYINLAMA: 09 Haziran 2025 / 14.11
GÜNCELLEME: 09 Haziran 2025 / 14.11

Toplumu bilgisiz bırakırsanız o toplum haklarını koruma yeteneğini kaybeder

Niyet güzel olmayınca ortaya çıkan proje de güzel olmaz

Türkiye’nin en büyük kentsel parkı olan ve önemli bir yarışma sonucu ortaya çıkan 100. Yıl Atatürk Kültür Parkı, üç beş arsa sahibinin iştahlı bekleyişi üzerine imara açılmaya çalışılırken, kentin duyarlı vatandaşlarından tepki gördü. Büyükşehir belediye başkanı her ne kadar olayı sessiz sedasız meclisten geçirmeye çalıştıysa da Sabah kamuoyunu, bu sinsi değişiklik konusunda uyardı.

Bu tür projeler belli kesimlerin rant beklentilerini karşılayan projelerdir

Söz konusu imar değişikliğiyle ilgili görüşlerini aldığımız Mimarlar Odası Genel Başkanı Oktay Ekinci, bu tür imar değişikliklerine soru işaretiyle bakıldığını belirtirken, “Ne olduğu baştan gizli tutulan, kamuoyuna yeterin ce açıklanmayan, projelere ve girişimlere hep soru işaretiyle bakarız. Bugüne kadar Türkiye’nin her yerinde bu tür soru işaretiyle baktığımız projelerde haklı çıktık. Bu tür projeler belli kesimlerin rant isteklerini, rant beklentilerini karşılayan projeler olarak karşımıza çıktı” dedi.

Okyanus sözcüğü halkı kandırmak için kullanılan bir sözcük

Bu tür toplum menfaatine uygun görmedikleri 500'e yakın projeyi dava ettiklerini, ancak söz konusu kararın askı süreci içinde çözümlenmesini arzuladıklarını, askı sürecinde büyükşehir belediye başkanı ve meclis üyelerinin ikna edilememesi durumunda dava aça bileceklerini söyledi. “Okyanus sözcüğü halkı kandırmak için kullanılan bir sözcük. Bu proje iyi bir proje olsaydı, adını okyanus koymaya bile gerek olmazdı. Çünkü Gaziantep’te hatta Türkiye’de kaç kişi okyanusu görür ve bilir. Projeye halkın ulaşamayacağı okyanus adı koyacağına ‘nehir’, ‘göl’ ya da kentin dokusuna uygun bir ad ver. Projeye bu kadar cici göstermeye ne gerek var?” diye konuştu.

‘Ben yeşil alana otel yapacağım’ diye geleni kapıdan kovmalı

Belediye okyanus parkı yapmak istiyorsa, kentin muhtelif yerine yapabileceğini, bu yer için 100. Yıl Atatürk Kültür Parkı’nı seçme sinin düşündürücü olduğunu şu örnekle açıklayan Ekinci şunları söyledi: “Bir adam ‘otel yapacağım’ diye gelirse belediye yardımcı olmalı. Ancak ‘Ben yeşil alana otel yapacağım’ diye geldiği zaman da onu kapıdan kovmalı” dedi. Ekinci ile sohbet ettiğimiz sırada aynı masada bulunan Mimarlar Odası Başkanı Zafer Okuducu, CHP İl Başkanı Yaşar Ağyüz, Mimar Kemal Küçükcan da bulunuyordu. Bu konuda tavrı belli olan Ağyüz, parkın Gaziantep için ne kadar önemli olduğuna değinirken, Küçükcan da plan bütünlüğünün bozulmaması yönünde görüş belirtti. Konu ne olursa olsun 100. Yıl Atatürk Kültür Parkı’nın yapılaşmaya açılmasının sakıncalı olduğuna değinen Küçükcan, “Planda yükseklik belirtilmemiş. Yüksekliği bir yana bırakalım, tek katlı veya bir kaç katlı da olsa orada kesinlikle yapılaşma gerçekleş memen” diye konuştu.

Tarihi Kentler Birliği Danışmanı ve Mimarlar Odası Başkanı olan Ekinci, bu tür kararların kentler için hayati önem taşıdığını belirtirken, Gazianteplileri parklarına sahip çıkmaya çağırdı. İşte Sabah’ın soruları ve Mimarlar Odası Başkanı olan Ekinci’nin verdiği yanıtlar:

-Yıllar önce bir yarışmayla belirlenen 100. Yıl Atatürk Kültür Parkı Projesi’nin değiştirilmek istenmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Biz bu tür imar planı değişikliklerine hep soru işaretiyle bakarız.

-Nasıl imar planı değişikliklerine?

-Kamu alanlarını daraltan, toplumsal alanları kısıtlayan, daha önce halkın kullanımına açmak için belirlenmiş yerlere, Açıkçası ne olduğu da baştan gizli tutulan kamuoyuna yeterince açıklanmayan, projelere ve girişimleri hep soru işaretiyle bakarız. Bugüne kadar Türkiye'nin her yerinde bu tür soru işaretiyle baktığımız projelerde haklı çıktık. Bunlar gerçekten ya hukuka ya da toplumsal haklara, kentli haklarına aykırı projeler oldu. Sadece belli kesimlerin rant isteklerini, rant beklentilerini karşılayan projeler olarak karşımıza çıktı.

Topluma ait alanlar rant çevrelerine teslim edilmemeli

Bir kısmını davalar yoluyla durdurduk, mahkemeler açarak engelledik. Bazılarını da engelleyemedik. Ben Gaziantep’teki adında, okyanus sözcüğü bulunan projeyi öğrendiğimde, üstelik vaktiyle çok değer verdiğimiz bir proje yarışmasıyla elde edilmiş ve Türkiye’nin en büyük kent parkı projesinin bir yerinde gerçekleştirilmek istendiğini duyunca üzüldüm ve şaşırdım.

-Bu tür değişiklikleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu da Gaziantep’in galataportu. Galataport aslında artık Türkiye’de bir imar anlayışının adıdır. Bir proje anlayışının değil, bir imar felsefesinin adıdır. Bu imar felsefesi kentlilere, topluma ait olması gereken alanları rant için özel çıkarlara teslim edilmesiyle aynı şey.

-Bu anlayış güzel proje yaratabilir mi?

Bu anlayışa göre- güzel projeler de elde edilebilir. Diyelim ki bu parkta gerçekleştirmek istedikleri adına okyanus sözcüğü bulunan proje de okyanus gibi güzel olabilir, ama niyet güzel değil. Amaç güzel değildir. Niyet ve amaç güzel olmayınca ortaya çıkan proje aslında güzel olmaz. Mimaride bunu sayısız örnekte yaşamışızdır. İmar planı değişikliğinde öğrenebildiğim kadar, yapı yüksekliğinin serbest bırakılması çok sakıncalı. Bu örnekte de imar planı dilinde H harfi yüksekliği ifade eder burada yükseklik serbest bırakılmış. Çok böyle dört yıldızlı ve beş yıldızlı gibi otellerden söz ediliyor olması bir ticaret, rant ve eğlence merkezi gibi bir komisyon belirlenmiş olması endişe verici. Ama bütün bunların ötesinde de Gaziantep halkının hiç bilgilendirilmeden yapılıyor olması daha da üzücü.

-Ama bugün için bilgi sahibi Gaziantep halkı.

Hayır, hayır imar planı yapılmadan önce herhalde bilgi sahibi değildi, Gaziantep halkı öyle değil mi?

-Ancak bir haftadır en azından projenin değiştirilmemesi gerektiği yönünde bilgi sahibi..

Burada yapılmak istenen projenin, mimarisi nedir, kaç katlı bina yapılacaktır. Kaç katta kaç bina yapılacaktır, bu binaların fonksiyonu işlevi ne olacaktır? Bu konularda bilgi sahibi değil.

-Hayır, plan değişikliğinden önce değiştirilmemesi gereken mevcut bir proje var. O projenin deliniyor olması başlı başına önemli bir sorun. Gaziantepli biliyor ki yıllar önce yarışmayla elde edilen proje değiştirilemez. Oraya yapılacak binaların kaç katlı olduğunu bir yana bırakalım orası hiçbir şekilde yapılaşmaya açılmaması gereken bir yer. Bu değişiklikten söz etmek projenin delinmesi an lamına geliyor?

Bilgisiz bırakırsanız toplum haklarını koruma yeteneğini kaybeder

Bu konuda halkı bilgilendirmemek olmaz. Toplumu bilgisiz bırakırsanız o toplum da haklarını koruma yeteneği ni kaybeder. Buraya yapılacak projenin ne olduğu konusunda Gaziantep halkının hiç bilgilendirilmemesi kaygı verici. Ne yapılacaktır, kaç katlı bir bina yapılacaktır. Bu binaların fonksiyonu ve işlevi ne olacak? Bu konularda bilgi yok, halkı bilgilendirme yok. Bir toplumu tepkisiz bırakmanın, bir toplumun haklarını savunamaz bırakmanın tarih boyunca en önemli yolu o toplumu bilgisiz bırakmaktır.

-Bırakın toplumu, Büyükşehir Bele diyesi TMMOB’un temsilcilerini bile bilgilendirme gereği görmemiş.

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi son zamanlarda tarihi mirasa sahip çıkma yönünde bazı işaretler veriyor. Ben aynı zamanda Tarihi Kentler Birliği’nin danışmanıyım. Büyükşehir Belediyesi de Tarihi Kentler Birliği’ne üye oldu.

-TMMOB’un bu plan değişikliği konusundaki duruşu, tavrı ne olacak?

Önemli olan bir yanlışı durdurmaktır

Türkiye’deki bütün galataport anlayışı içerisindeki projelerin karşısında Mimarlar Odasının duruşu bellidir. Tabi ki yargıya, gidecek, tabi ki duruş belirleyecek. Ancak bu konuda dava açıla bilmesi için, hatta dava açılıp açılmayacağı için askı süresinin oluşması gerekir. Önemli olan bir yanlışı durdurmaktır, Bu yanlış değişik yöntemlerle durdurulur. Dava son çaredir. Yargıya gitme bizim anlayışımıza göre her zaman son çaredir. Son çareye başvurmadan önce belediye başkanını, bele diye meclis üyelerini ikna ederek, kentle açık, demokratik bilimsel tartışmalar yaparak, bu konuyu çözmek mümkün gibi görünüyor. Bu mümkün olmadığı takdirde o zaman yargıya gidilir. Bunun yasal yollan da var bir ke re imar planına itiraz etmek. Plan değişikliği askıya çıkıncaya kadar yapacak bir şey yok. Plan askıya çıktıktan sonra bir ay içinde plana itiraz edilir. Büyükşehir belediye meclisi kararında itiraz ederse askıdayken yapılan itirazı kabul etmezse, o zaman yargı yolu açılacaktır.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *