Ayan, bu konuda siyasetten hiçbir beklentisi olmayan Başbakan Bülent Ecevit’e önemli görev düştüğünü belirterek, kangren haline gelen bu sorunu çözerek mevcut imajını daha da güçlendirmesi gerektiğini vurguladı.
Parlamentoya halkın belirlediği insanların gitmesinin zamanının çoktan geçtiğini vurgulayan Ayan, seçimin alt yapısı iyi hazırlanarak gerekli yasaların çıkarılması ve siyasetin lider sultasından kurtarılmasının zorunlu olduğunu hatırlatırken, “Ankara’ya gidecek milletvekilleri liderlerin kapı kulu olmamalı. Mevcut seçim sistemine göre milletvekilleri elinde çanta Ankara’ya turist gibi tatile gidiyor. Lideri ne derse onu yapıyor. Halkı temsil eden böyle olmaz. Türkiye’de bir daha krizlerin olmaması, sağlık ve eğitim alanlarında sorunların bitmesi için önce yasalar değişmeli, sonra seçime gidilmeli. Türkiye o zaman kalkınır. Ama bunlar yapılmadan gidilecek bir seçim ülkeye zarar verir. Türkiye dünyada örneği az tarım, turizm, sanayi ve ticaret potansiyeline sahip. Ama bunlar iyi kullanılmıyor. Neden? Çünkü uygulanan politika yanlış” dedi.
Türkiye’nin yönetiminin hiçbir zaman şahıslara endeksli olmaması gerektiğini vurgulayan Ayan sözlerini şöyle sürdürdü: “Siyaset kişilere endeksli olmamalı. Şu anda ülkenin Ecevit’e endeksli olmasının altında da yukarıda saydığım nedenler yatıyor. Mevcut liderler bir araya gelerek Türkiye’nin bir daha böyle sıkıntılar yaşamaması için seçimin gerekli alt yapısını oluşturmalı. Bu konuda Ecevit’e büyük görev düşüyor. Çünkü ileriye dönük beklentisi yok. Yanlışların düzeltilmesi eksiklerin tamamlanması konusunda en önemli görev kendisine düşüyor. Bunlar yapıldıktan sonra Ecevit çekilebilir. Ama şu durumda çekilmesi elbette hata olur. Çünkü Seçim ve Siyasi Partiler Yasaları çok sakat. Bunlarla seçime gidilirse sonuç değişmez.”