Eğitim Sen Kadın Kollan Sekreteri Hatice Donat, “Kadın, kendine insanca yaşama koşullan yaratmalı” derken, Üniversiteli Kadınlar Demeği Başkanı Asuman Akan, hayatın tamamını çalışan kadınların, yemek, bulaşık, ev işleri ile sorumluluklarının arttığını ifade eden Eğitim-Sen Gaziantep Şubesi Kadın Kollan Sekreteri Hatice Donat, kırsal kesimde ve kentte her iş sahasında kadının yer aldığını belirterek, “Gündelik yaşamın en önemli parçasını oluşturan aile içinde neredeyse tüm işleri kadınlar gördüğü halde, alınan kararların çoğunda kadınların öncelikleri gözetilmez. Para işlerine karıştırılmaz, kendi kazancını nasıl değerlendirmek istediği bile çoğu zaman sorulmaz. Fabrika sahibi ya da yatırımcı kadın sayısı parmakla sayılacak kadar azdır. Bir evi yöneten ve idare eden kadın, kendi kazancını kullanamaz mı? Çoğu zaman kendi maaşını bile bilmez, banka kartları eşlerinin ellerindedir” şeklinde konuştu.
550 Vekilden sadece 23’ünün kadın olduğunu, siyasetin, Bakanlıkların, yürütme organları ile sivil toplum örgütlerinin üst kademelerinde kadın sayısının az olduğunu ifade eden Hatice Donat, okuma-yazma bilmeyenlerin de çoğunluğunun kadın olduğunu, Türkiye’de 10 kadından birinin yükseköğretim görebildiğini vurguladığı konuşmasında şunları söyledi:
“Çalışan kadının en büyük sorunu çocuk bakımı. Bir yandan çalışıyor, bir yandan çocuğa bakıyor, doğum öncesi ve sonrası izinler az, işyerlerinde emzirme odaları, kreş ve anaokulları yok. Çalışan kadının anne kimliğinden dolayı belirli mevkilere yükselmesi engelleniyor ya da kadın istemiyor. Yani kadın ev, iş, eş Ve çocuk dörtgeni arasına sıkışıyor.” Eşit olmayan koşullarda yaşayan kadınlar da olduğunu vurgulayan Donat, nüfusun büyük çoğunluğunu oluşturan kadınların gelişmişliği oranında ülkenin de gelişeceği ve çağdaşlaşacağını belirterek, “Kadın sorunlarının öznesi olarak kendine insanca yaşama koşullan yaratmalı. Kadının özgürleşmesinin anlamı dünyaya kendi gözleriyle bakmak, deneyimlerini kendi kafasında özümlemek kendi sesini bulabilmek ve yüzyıllardır başkası tarafından yönetilmiş olma yüzünden, zorla yüzüne takılmış, hatta daha da öte adeta derisinin içine işlemiş olan maskeyi söküp atmaktır” dedi.