Kolombiya’dan Tayvan'a toplamda 61 ülke, Schengen Bölgesi”ne vizesiz girebiliyor. Suudi Arabistan”ın vize serbestisi elde etmesi gündemdeyken Avrupa Birliği (AB) üyelik müzakerelerine 2005’te başlayan Türkiye'de, yurttaşlar vizeye ulaşamıyor.
Kolombiya'dan Tayvan'a oradan Birleşik Arap Emirlikleri'ne kadar toplam 61 ülke, Schengen Bölgesi'ndeki 29 ülkeye vizesiz girebiliyor. Suudi Arabistan'ın da vize serbestisi elde etmesi gündemdeyken AB Üyelik müzakerelerine 2005’te başlayan Türkiye'de, yurttaşlar vizeye ulaşamıyor.
Vize ret oranının yüzde 70'e ulaştığı iddiasının kamuoyuna yansımasının ardından AB-Türkiye Delegasyonu açıklama yayınladı.
Açıklamada, "Bazı üye devletlerin vize kapılarını Türkiye'ye kapatmasıyla ilgili ifade yanlıştır. Aslında Schengen konsoloslukları, salgın öncesi rakamları önemli ölçüde aşarak rekor sayıda vize başvurusunu işleme almaktadır" ifadeleri yer alsa da, Cumhuriyet'in sorularını yanıtlayan Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Başkanı Firuz Bağlıkaya ve Vize Acenteleri Derneği eski başkanı Mehmet Çalışkan, git gide daha çok yurttaşın olumsuzluklarla karşılaştığını ifade etti.
Kriz, daha başvuru yapmak için randevu alma aşamasında kendini gösteriyor.
Çalışkan, sorunun boyutunu şu sözlerle anlattı:
"Tur şirketlerinin sattığı turların nereden baksanız yüzde 60'ı iptal oluyor. Aile ziyaretine, düğüne, çocuğunun torununun sünnetine gitmek isteyen büyükler hiçbir şekilde istediği randevuyu bulamıyor. Konsolosluklar randevu işini ihale ettikleri için o firmalar daha fazla para kazanmak için randevu vermiyor. Randevu bulunsa bile başvurunun sonuçlanması 10 ay sürüyor. Ret sayılarının fazlasıyla arttığına şahit oluyoruz"
Bağlıkaya da randevu alaınamamasının arkasında, konsolosluklardan ihale alan firmaların daha fazla kazanç elde etme amacı olduğunu, insanların VIP randevuya mecbur bırakıldığını vurguladı.
Emekli Büyükelçi, CHP İstanbul Milletvekili Namık Tan da ret oranlarına ilişkin yaptığı değerlendirmede “20 yıl içerisinde baştan sona o kadar başarısız ve ilkesiz bir dış politika çizgisi ortaya koydular ki, artık vatandaşlarımıza vize verilmesi gibi temel konularda bile ülkemizi aciz duruma düşürdüler” ifadelerini kullandı.
AKP’nin kontrolsüz mülteci akımına yol verip Suriyeli mülteciler üzerinden AB ülkelerine yönelik tehdit siyaseti izlediğini belirten Tan, “Ankara, AB başkentlerindeki itibarını yitirdi” dedi ve AB hükümetlerini de “Bugün AB üyeleri, kendi kamuoylarındaki abartılı mülteci korkusu yüzünden adeta fidye ödediklerine inanıyorlar. Fakat bu ödeme Türkiye'de halkın faydasına da olmuyor. AB Hükümetleri, mültecileri bırakır korkusuyla Erdoğan'ın eylem ve söylemlerine müsamaha gösteriyor, bunun acısını ise Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından çıkartıyor, son derece makul vize taleplerine dahi ret kararı vererek bizim vatandaşlarımızın önemli bir kısmını AB'den fiilen tecrit ediyor” sözleriyle eleştirdi.
Tan, vize mağduriyetinin oluşmasında etkisi olanları şöyle anlattı:
“AB ülkelerine Gri Pasaport ile insan kaçakçılığı yapılması -ki bunun bazı AKP'li belediyeler eliyle yapıldığı defalarca basına yansımıştı- AB'ye sadece Suriye ya da Afganistanlı mültecileri değil, doğrudan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını da kaçıran çetelerin türemesi. Bu noktada da insan kaçakçılığını önleyemeyen Erdoğan Hükümeti asıl sorumlu.”
Konuya ilişkin konuşan İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Emekli Büyükelçi Ahmet Kamil Erozan ise “AB ülkelerinin tutumunun sebebi, seyahat ve eğitim vizelerinin suistimal edilmesi, Türkiye’den gidenlerin ülkeye geri dönmemesi yatıyor” dedi ve sorunun en temelde Türkiye’deki yaşam koşullarıyla ilgili olduğuna vurgu yaparak “İnsanlar burada iş bulamıyor, bulsa da geçinemiyor. Üstelik siyasal baskılar nedeniyle kendilerini özgür hissetmiyorlar. Bu ve benzeri sebepler insanlarımızı göçe zorluyor” dedi.
Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Senem Aydın Düzgit ise, gazetemizin vize krizine ilişkin sorusunu “Avrupa Birliği ülkelerine iltica başvurusunda bulunan Türkiye vatandaşlarının sayısının çok fazla artması sonucunda oluşan bir durumun sonucunu görüyoruz. Bu duruma Avrupa ülkelerinde yükselmekte olan göç karşıtı politikaları da eklemek gerekiyor” ifadeleriyle yanıtladı. Cumhuriyet