Şurada sonbahara ne kaldı ki?..

YAYINLAMA: 22 Ağustos 2013 / 20.00 | GÜNCELLEME: 22 Ağustos 2013 / 20.00

Sıcak geçeceği tahmin edilen hazan mevsimine ekonomik sıkıntıların öncüsü hedeflerin şaşacağı belirtileri ve çözümü olmayan bölgesel sıkıntılarla giriyoruz.

Hani Ortadoğu’nun ünlü bir darb-ı meseli var ya, “Mısır’sız savaş, Suriye’siz barış olmaz” diye. Bakalım bu ünlü deyişin içine Türkiye’yi nasıl yerleştireceğiz?..

30 yıl Mısır’ı demir yumrukla yöneten, 70 milyar dolar serveti olduğu iddia edilen Mübarek dün serbest bırakıldı. Ne ilginç değil mi? Adam, ibreti alem için mahkemeye, yırtıcı hayvanların konduğu demir kafes içerisinde getirildi, aşağılandı ve güya yargılanarak mahkum edildi.

Mübarek mahkum olurken Mısır’ın güçlü adamı, Başkan’ı Mursi şimdi içeride, Mübarek dışarıda… Bu işler Ortadoğu’da böyle! Biz de Menderes’i asıp sonra ona anıt mezar yapmadık mı? 

Bütün mesele Ortadoğu’da hayatta kalacaksın! Mahkeme falan, şu bu, postu deldirmezsen merak etme, bir süre sonra kurtulursun! Saddam, postu deldirmeseydi, hapiste falan olsaydı, hala orada kalır mıydı?

Dünyanın en zengin bölgesi Ortadoğu değil mi? 2012 yılının sonunda elde edilen, dünyanın kanıtlanmış 187.3 (*) trilyon metreküp doğal gaz rezervinin yüzde 43’ü Ortadoğu’da bulunuyor. Buna diğer zenginlikleri, petrol gibi, eklemiyorum. Bu kadar doların girdiği bu bölgenin insanları normalde eğitimli, yaşam standardı yüksek, dünya siyasetinde söz sahibi, bolluk ve bereket içinde olması gerekmez mi?

Ama gerçek bunun tam tersi… Bu bölgenin insanları din uğruna, güçlü olmak veya aldatıldıkları için birbirini kesiyor, biçiyor, patlatıyor, asıyor, kimyasal silahlarla zehirleyip imha ediyor.

Biz bu işlerin dışındaydık. Olup biteni pek de kaygı duymayarak izler, üzülür ama hemen de unuturduk. Ama artık Türkiye, Ortadoğu’da olup bitenin ayrılmaz bir parçası oldu.

Güneydoğu illeri bu savaşın olumsuzluklarını bir süredir yaşıyor. Ankara bu işin ne kadar farkında, emin değilim! Geçen sene büyük patlamada can verenlerin kaybı henüz unutulmadı. Böyle diyorum ama ateşin düştüğü yerin nasıl yandığını Ankara ne kadar biliyor, yine emin değilim! Çünkü, Ankara’nın morali bozulmasın diye buradan gerçeklerin Başkent’e taşınmadığını biliyorum.

Ekonomiye gelince…

Gaziantep’in düzeni dünyada tektir! Yüzde 80’inin gecekonduda yaşadığı bu şehir, bizzat şehr-i emini tarafından dünyanın en gelişmiş şehri olarak tanıtılmaya çalışılıyor.

Gelen giden de debdebeyi görünce öyle zannediyor!

Garip bir durum!

Kayıtdışılık; debdebe ile gecekonduların arasında buharlaşıp gözle görülmez bir hale gelince sanki ard niyetli şehr-i emini doğrularmış gibi oluyor!

Gelecek günlerin barış ve huzur getireceğini zannediyorsanız, bir daha düşünün derim!..

(*) BP Statistical Review of World Energy June 2013

 

Şurada sonbahara ne kaldı ki?..