İngiliz siyaseti

YAYINLAMA: 02 Eylül 2013 / 20.00 | GÜNCELLEME: 02 Eylül 2013 / 20.00

Son günlerde dünya büyük bir diplomasi dersine sahne oldu. Mahşerin 3 Atlısı (*) aralarında anlaşıp, kimyasal silah kullanarak Obama’nın ihtar ettiği kırmızı çizgiyi ihlal ettiği için  Suriye’ye ders vermeye karar verdiler.

İngiltere Başbakanı Cameron, tatilde bulunan parlamentoyu acil toplantıya çağırarak, ABD ve Fransa ile birlikte Suriye’ye hava saldırısı için yetki istedi. Ama İngiliz Parlamentosu bu isteği reddetti!

Cameron, “Kusura bakma Barack, olmadı, üzgünüm ama ben seni fikren destekliyorum” dedi. Obama, bir şey demedi ama çok bozuldu! Çünkü, aralarında konuşurken Cameron her şeyin tıkırında olduğunu söylemişti.

Dün İngilizler’in ünlü ‘The Sun’ gazetesi ABD-İngiltere ilişkileri için “Vefat” ilanı yayımladı. İlanda, “Özel ilişki ani bir rahatsızlık nedeniyle 67 yaşında öldü” denildi.

‘The Sun gazetesi, Avam Kamarası'nda yapılan oylamada Suriye'ye yapılması planlanan askeri müdahaleye katılmama kararı alan İngiltere için birinci sayfadan "ölüm ilanı" verdi. The Sun, cenaze töreninin Londra'daki Fransa Büyükelçiliği'nde yapılacağını duyururken cenazeye çiçek gönderilmemesini istedi. Gazete, sembolik ölüm ilanında ABD ve İngiltere arasındaki özel ilişkinin temelinin Winston Churchill ve Franklin D. Roosevelt tarafından  atıldığını; Margaret Thatcher, Ronald Reagan, John Major, George Bush, Bill Clinton, Tony Blair ve George W. Bush tarafından geliştirildiğini belirtti. The Sun, ABD ile özel ilişkilerini Fransızlar’a kaybeden İngiltere Başbakanı David Cameron'ın üzüntüsünü belirtti.’

Daha önce de yazmıştım ama yinelemenin tam sırası. 1856’da İngiltere Başbakanı Lord Palmerston, ‘İngiltere’nin ezeli ve ebedi dostları ve düşmanları yoktur, değişmez menfaatleri vardır. Dostlarımız ve düşmanlarımız zaman içerisinde değişir, değişmeyen menfaatlerimizdir’ demişti.

İngiliz dış politikası ebedi dostluk üzerine değil, ebedi menfaat üzerine dayalıdır. Amerika ise pragmatisttir, dostluklarını faydacılık esasına bağlamıstır. Menfaat ve faydacılık bir noktada örtüşmektedir. Aslında dostluğun temelinde denge gözetmek olmalıdır. Karşılıklı çıkarları dengelemek esastır ama neyse…

Merak etmiyor da değilim, Obama Erdoğan’ı telefonla arasa da, “Bak Tayyip, ben Nobel Barış Ödülü taşıyorum. Bana yakışmıyor, üstelik Amerikan halkı Ortadoğu batağına bulaşmamı tasvip etmiyor. Gel sen bana bir güzellik yap, zaten bu işi dünyada en çok sen istiyorsun, ben sana hava desteği sağlayayım, sen Suriye’nin üstünden gir, altından çık. Ondan sonra oturur konuşuruz!..” dese acaba nasıl bir cevap alır?

İngilizler’in siyasetini okudunuz. Öyle zannediyorum ki, biz de kaytarırız, müslüman bir ülkenin üstünden girip altından nasıl çıkarız, gibilerden kılıf bulup, sen dünya lideri değil misin, bu sana düşer, deriz gibime geliyor!

İşte böyle, hem Amerika her şeye burnunu sokuyor, dünyanın jandarmalığını yapıyor diye eleştiririz, hem de böyle bir operasyon öncesinde de kaytarırız! Cengiz Çandar, ‘Radikal’de böyle durumlar için, “Bekara karı boşamak kolaydır” diyor!

(*) İncil'de haber verilen ‘Mahşerin Dört Atlısı’na atıfta bulunularak benzetme yoluyla iyi takım kurmuş, ayrılmaz hale gelmiş, kimi zaman çetelerin başında bulunan üçlülere verilen isim.

 


Sarin gazı nerede üretiliyor?

İnternette ‘Anonymous/isimsiz’ diye bir örgüt var. Çok etkililer ve aktifler.

Esad’ın veya başkalarının kullandığı iddia edilen ‘Sarin’ ya da ‘GB’ denilen renksiz ve kokusuz gaz, sinir sistemini felç ederek insanları öldürüyor.

Sarin, BM’nin 687 sayılı kararı uyarınca ölümcül bir kitle imha silahı (KİS) olarak sınıflandırılmış. 1993 tarihli ‘Kimyasal Silahlar Sözleşmesi’ uyarınca da üretilmesi ve depolanması yasaklanmış.

Şimdi sıkı durun: Anonymous’a göre bu ölümcül kitle imha silahını Türkiye’de bir laboratuvar üretiyormuş! Şirketin adını bile veriyorlar, ‘Tekk….’ Merak edenler için link adresini veriyorum: http://www.youtube.com/watch?v=98G78w1beUU

Şu gerçek unutulmamalı, barış isteyenler mutlaka çoğunluktadır ama savaş isteyenlerin sayısını da azımsamamalıyız!

 


Bizim Patriot meğerse…

İstanbul merkezli araştırma kuruluşu EDAM’ın olası bir Suriye müdahalesinin hukuki dayanağı ve askeri riskleriyle ilgili kapsamlı bir raporu yayınlandı.

Bizim 5. Zırhlı Tugay’a yerleştirilen Patriot füzelerinin kimyasal saldırılara karşı yeterli olmadığı iddia ediliyor. İlgilenenler, raporu www.edam.org.tr sitesinde okuyabilir. Bu durumda benim tavsiyem hemen bir m aske satın almanız!..

 

İngiliz siyaseti