Suudiler bildiğiniz gibi değil!..

Bir hafta sonu, bir düşünce kuruluşunda, dar kapsamlı önemli bir toplantıda Colin Powell (Eski ABD Dışişleri Bakanı, daha önce de Genelkurmay Başkanı) birden şu soruyu soruyor:

“Suriye’deki muhalefet diyorsunuz, kim bunlar?”

Soru hemen yanıt bulamıyor, düşünüyorlar! Birisi şöyle konuşuyor:

“Çok karışık! Çoğu Suriyeli, kendi memleketlerinin adamı ama hırsızlar. Yağma etmedikleri tesis bırakmamışlar, adam kaçırmalarla fidye paraları almışlar. Sonra El Kaide gelmiş ve yerleşmiş. Kürtler var, Çeçenler var, Afrikalılar var. Afganistan’dan profesyonel savaşçılar gelmiş…” diye saymaya devam ederken Powell araya girip, “Bizim müdahalemiz kime yarayacak? El Kaide’nin mi elini güçlendireceğiz?” diyor.

Bir başkası “Hayır” diyor, “Suudiler’in pis işlerine (dirty work) alet olacağız!..”

İngilizler’in ünlü muhafazakar gazeteleri ‘Telegraph’a göre Suudiler’in ulusal istihbarat şefi Prens Bandar bin Sultan, 3 hafta önce Putin’le görüştü. Putin’e, Suriye krizine karışmaması karşılığı petrol piyasasında birlikte hareket etmeyi teklif etti.

“Birlikte petrol piyasasını kontrol edebiliriz. Fiyatta ve üretim miktarında anlaşırsak global piyasayı istikrara kavuştururuz” dedi.

Bandar daha sonra şöyle devam ediyor:

“Gelecek sene Kış Olimpiyatları(Rusya’nın Saçi şehrinde düzenlenecek)  için sana güvenlik garantisi verebilirim. Çeçenler’den çekiniyorsunuz ama onlar bize bağlı hareket ederler, size huzurlu bir olimpiyat için garanti verebilirim. Ayrıca Suriye’deki Çeçenler’in Esad’ın devrilmesi halinde toprak istemek veya yönetimde bulunmak gibi kesinlikle düşünceleri de yok.”

Lübnanlı bir kaynak, Al Monitor, Bandar’ın Putin’le görüşmesi ile ilgili daha detaylı bilgi veriyor. Bandar’ın şunları da söylediğini kaydediyor:

“Krallığımız Rusya pazarında milyarlarca dolarlık yatırım yapabilir. Yeter ki bazı siyasi konularda, özellikle Suriye ve İran için birlikte karar verebilelim.”

Ve Prens Bandar görüşmeyi şu çarpıcı cümlelerle bitiriyor:

“Suriye’deki rejim bizim ve Suriye halkının çoğunluğu için bitti. Suriyeliler’in çoğu artık Esad’ı başlarında görmek istemiyor. Bizim ülkelerimizin ilişkisinin anahtarı Suriye’ye karşı ortak bir politika oluşturmamızdır. Suriye’deki rejime artık ekonomik ve askeri destek vermeyi durdurmalısınız. Özellikle BM Güvenlik Konseyi’ndeki desteğinizi çekmelisiniz. Rusya’nın Suriye’deki ve Akdeniz’deki varlığına gram zarar gelmeyeceğini size garanti ederiz. Yakın bir gelecekte Suriye, direkt bize bağlı, ılımlı ve demokratik bir rejimle yönetilecek. Rusya’nın bölgedeki rolü, gücü ve etkisi sürecektir.”

Bu yazıyı yazarken Briton Ryle’ın 28 Ağostos 2013 tarihli ‘Wealth Daily’deki yazısından yararlandım.

Suudiler bunu bizi çıldırtmak için mi yapıyor? Gözümün önüne Kral Abdullah Hazretlerinin İstanbul’u ziyaretinde, ikametgahına giden Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan’ın resmi geldi. Birisi Kral’ın sağına, diğeri soluna oturup öyle hatıra resmi çektirmişlerdi. Bu resmin meali nezaketin ve misafirperverliğin epey üzerindeydi, öyle de kaldı.

Burası Ortadoğu ya, her şey mümkün ya, acaba biz Suudiler’le birlikte mi bir proje gerçekleştiriyoruz? Yani, şu bizim cari açığa çare bulmak için petrol falan, ortak çalışma mı yapılıyor?!.