Belediye başkan adayları belli mi?

YAYINLAMA: 19 Eylül 2013 / 20.00 | GÜNCELLEME: 19 Eylül 2013 / 20.00

AK Parti belediye başkan adaylarını 15 Eylül’den itibaren açıklayacağını belirtmişti. Hatta Eylül sonuna kadar da bütün adaylarını kesinleştireceğini ifade etmişti. Bugün 20 Eylül  ve henüz ortada bir şey yok!

Haliyle spekülasyonlar bütün hızıyla sürüyor! Daha hala Dr. Güzelbey’in son dakikada aday olarak açıklanacağını ısrarla savunanlar var. Neye dayanarak böyle konuşuyorsunuz diye sorduklarım, “Henüz ortaya herkesin veya çoğunluğun üzerinde mutabık kalabileceği bir isim çıkmadı. Bu nedenle eskinin devamı olabilir diye düşünüyoruz” diyorlar.

Asım Bey kızını evlendirirken Başbakan Erdoğan, Gaziantep’e uçakla 5 dakika mesafedeydi, ama gelmedi. Bunun bir mesaj olarak algılanması gerekmez mi?

Bir de, 110 milyon dolarlık bir dosyadan söz ediliyor. İddia şöyle: Başbakan Erdoğan kendisine gönderilen bilgilerin araştırılması için Gaziantep Tapu Kadastro’ya ve MİT’in Antep şubesine emir vererek konunun araştırılmasını istemiş. Kimlik bilgilerinden yola çıkılarak tespit edilen naylon isimlerin muhtemel rantçılarla yakınlığı saptanmış. Konunun ne olduğunu söylemeye gerek var mı? Arsa rantı! Bu iddianın ciddi bulunduğu gerekçesiyle Başbakan Erdoğan’ın araya mesafe koyduğu iddiası var.

Artılar da var! Cemaatla arası çok iyi. Uzun uçak yolculuğundan hoşlanmamasına rağmen mükerrer kez gitti, hayır duasını aldı. Adli ve idari yargı ile arası uyumlu.

Bakan Şahin’in adaylığından tekrar sıklıkla sözedilmesine pek ihtimal veremiyorum. Çünkü buradaki villasını sattığı söyleniyor. Uzun yıllardan beri yaşadığı Ankara’ya alıştığı, düzenini orada kurduğu, siyasete de orada devam edeceği iddia ediliyor.

Geriye kimler kalıyor: (Soyismi sırasına göre): Hüseyin Çelik, Nejat Koçer, Mehmet Tahmazoğlu, Ahmet Uzer.

Dışarıdan gelebilecek bir isimden de sözediliyor, ancak güvendiğim bir kaynak bana sürpriz isim olmayacak, demişti.

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin de adı geçiyor ama ona ailesi, kayınpederi izin vermiyor. Hatta, 5 yıl önceki seçimde AK Parti’nin asıl adayının Büyükekşi olduğunu siyasete yakın herkes biliyordu. O olmayınca ibre Asım Bey’e dönmüştü!

Net olan bir şey varsa, Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu’nin yeri… Büyükşehir olmazsa, şimdiki yeri garanti.

 


Bu kadar gaddarlık olur mu?

Futbol kulüplerinin başkanlarını izliyor musunuz? Batı’da kimse, ne kadar ünlü olursa olsun, kulüp başkanlarının adını bilmez. Teknik direktör ve oyuncuların hayranları vardır. Bizde ise durum tam tersi, başrolde kulüp başkanları vardır. Onların demeçleri, garip hayat hikayeleri, parayı nereden nasıl kazandıkları ve dedikodular medyanın bir numaralı malzemesidir.

Seçimle geliyorlar ama geldikleri makamı ‘malımsadıkları’ için gitmek istemiyorlar. Bazen demokratik yöntemlerin boşluklarını bularak, bazen de ‘sıkıysa gel al’ antidemokratik yöntemle uzun yıllar ‘hizmete (!)’ soyunuyorlar.

Gözleri öyle dönüyor ki, hapse girmeyi bile sineye çekiyorlar. Güç ve para, akıllarını başlarından alıyor! Çoluk çocuklarını perişan ediyorlar, okuldaki evlatlarının arkadaşlarına mahçup olmaları onları hiç üzmüyor, ırgalamıyor! Stresi azaltmak için boşanıp genç eş alarak çevreye gövde gösterisi yapıp, dinamizm kazanmaya çalışıyorlar!

Rekabet o kadar acımasız ve gaddarca ki, bir babanın hayatta yaşayabileceği en büyük acıyı, evladını trafik kazasında kaybeden Mehmet Ali Aydınlar’a, Aziz’in tetikçi bir gazeteci aracılığı ile basın toplantısında sordurduğu soru göz yaşlarının sel gibi akmasına sebep olabiliyor.

Dün İstanbul Sabah’ta Sevilay Yükselir’in ‘Sen nasıl bir adamsın Aziz Yıldırım?’ diye başlayan çok sert ama ibret alınacak bir yazısı vardı.

2 sene önce Fenerbahçe’nin şike davası patladığında Mehmet Ali Aydınlar TFF başkanıydı. Özetle, o zaman Aziz Yıldırım başkanlığı bırakabilseydi, kulübün bu kadar başı derde girmeyecek, büyük finansal kayba uğramayacaktı. Ama kendini kulübün üzerinde gören Aziz’in, sonunda kodesi boyladığı serüven Türkiye’ye de prestij kaybettirdi.

İşte basın toplantısında Aydınlar bunları anlatırken tetikçi bir gazeteci, "Size yaşadığı acıyı unutsun diye voleybol şubesini vermişler ama siz…"
diye bir soru soruyor. Orada film kopuyor! Çünkü, Aziz’in tetikçi aracılığı ile yaptığı yorum külliyen yalanlarla dolu! Maksat Aydınlar’ı canevinden vurmak! Kahroluyor, genç yaşta kaybettiği biricik oğlundan bahsederken cümleler boğazında düğümleniyor ve toplantıyı yarıda kesip gidiyor!

Sevilay’da diyor ki: “Allah seni bildiği gibi yapsın Aziz! Oturduğun koltuğu kaybetme korkusu yüreğini iyice taşlaştırmış. Nasıl bir vicdana sahipsin ki acılı bir baba için bu cümleleri kurdun? Velev ki doğru, söylediğin... Bir insanlık yapmış olsan bile Aydınlar için... Eee peki hiç mi utanmadın bunu dile getirirken? Aziz Yıldırım, sana sesleniyorum:

Bunun yerel versiyonları da var, biliyorsunuz değil mi?

 

Belediye başkan adayları belli mi?