Hadi canım sen de!..

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey’e ‘Europe Love and PeaceAward/Avrupa Sevgi ve Barış Ödülü’ verilmiş.

Bunu okuyunca gülümsedim, aklıma hemen ‘Bekri Mustafa’ geldi. İyi bir hafız olan ve medrese görüp okuyan ‘Bekri Mustafa’ Sultan Murat’ın onayı ile camiye imam olur. Bir gün öğle namazından sonra kaldırılan bir cenazenin tabutuna doğru eğilip bir şeyler söyler. Bu davranış bütün cemaatin dikkatini çeker. Birisi dayanamayıp, ne konuştuğunu sorunca, ‘Bekri Mustafa’ kendinden gayet emin bir şekilde, “Öteki dünyadan haber sorarlarsa ‘Bekri Mustafa’ imam oldu de, anlarlar dünyanın halini dedim” der… (‘Bekri Mustafa’yı merak edenler konuyu internetten daha detaylı okuyabilirler)

Bilmeyenler veya tahmin etmeyenler için söylüyorum, bu ödül ve anket müessesesinin cılkı çıktı! Parayı veriyorsunuz, size hemen şık bir ödül veriyorlar! Gazetelerde de resminiz ve ödülünüz çıkıyor. Bazı anketlerde böyle! Parayı bastırırsanız istediğiniz sonucu içeren anketi anahtar teslim getiriyorlar.

Asım Bey’in ödülünün böyle olduğunu iddia etmiyorum ama internetten çok araştırdım, bana biraz dandik geldi! Genel merkezi Yeni Zelanda’da olan, Almanya’dan dağıtımı yapılan bu ‘Sevgi ve Barış Ödülü’nü bulamadım.

Almanlar’ın ünlü ve çok ciddi sanat akademisinin (Der Akademie der Künste, Berlin) adını manipüle edip, hani Çayırağası/Özçayırağası gibi, ‘Aria Künste der Berliner Akademie’ diye sanki uyduruk bir kurum yaratmışlar! İsmin başındaki ‘Aria’ kelimesi ‘Arya’ demek ama İngilizce bir kelime. Almancası ‘der Arie’. Yani, ne demekse, kafa karıştırıcı bir şey!.. İşte Asım Bey’e ödülü veren bunlar!

Şimdi bakın size bu ödüle aday gösterilip kazananlardan (Güya adayları dünya çapında büyük bir jüri sık eleyip dokuyormuş! Öyle diyorlar!) birkaç örnek vereyim, kararı siz verin.

Yozgat Belediye Başkanı Yusuf Başer’in aldığı ödül gazetelere şöyle intikal etmiş:

“Aria Künste der Berliner Akademie’nin her yıl düzenli olarak yılda bir kişiye vermeyi öngördüğü dünyanın en prestijli ve saygın ödülleri arasında yerini alan 2012 ‘Avrupa Siyaset Ödülü’, ‘Avrupa Liyakat Beratı’ ve ‘Aria Künste der Berliner Akademie’ ödül konseyi ‘Onur Madalyası’ Yozgat Belediye Başkanı Sayın Yusuf Başer’e düzenlenen törenle takdim edildi.”

Sıra Ordu Belediye Başkanı’nda…

“Aria Künste der Berliner Akademie Ödülü Konseyi Türkiye sözcüsü Emine Sevinç Öksüzoğlu ile Basın Koordinasyonu Başkanı Ökkeş Toy ve Ordu’ya gelerek Başkan Seyit Torun tarafından ağırlandı. Öksüzoğlu Başkan Seyit Torun’un edebiyata verdiği önemi dile getirerek, Ordu Belediyesinin yürüttüğü ‘Uluslararası Edebiyat Festivali’nden de övgü ile bahsederek, “Yaptığınız iş herkese örnek olmalı” dedi. Akademie Basın Koordinasyonu Başkanı Ökkeş Toy ise kendilerine gösterilen nezaketten dolayı teşekkür ederek, Ordu’da gördükleri karşısında hayranlığını gizleyemediğini ifade etti. Başkan Seyit Torun’un Uluslararası böyle bir ödüle aday gösterilmekle zaten gerekli karşılığı aldığını söyleyerek,  bu ödülün en büyük adaylarından birinin Başkan Seyit Torun olduğunu belirtti. (Seyit Bey daha sonra hakettiği ödülü tabii ki aldı!)

Sıra bir milletvekili aday adayında…Ayşe Paslanmaz, AK Parti Nevşehir Milletvekili aday adayı. Kendini şöyle tanıtıyor:

“Ürgüp FM Radyosunun sahibi ve Yönetim Kurulu Başkanıyım. Şair, yazar ve gazeteciyim. Şu anda Nevşehir Üniversitesi Gülşehir Meslek Yüksekokulu Yerel Yönetimler (ikinci öğretim) bölümünü okumaktayım. Bilgisayar kursları, fotoshop kursları, diksiyon dersi kursları gibi bir çok kursları bitirdim ve belgelerini aldım.”

Bu kadar vasıflı olmak ödül almak için yeterli olduğundan, konsey, sitesinde aşağıdaki notu yayınlıyor:

“Kapadokya Şiir Şöleni” Kültür ve Sanat programı ile  Almanya Aria Künste der Berliner Akademie’nin Ödül Konseyi Başkanlığı tarafından Berlin Sanat Ödülleri kapsamında “Europa Literatur Award” (Avrupa Edebiyat Ödülü) ve “Europa Verdienst Engagement Award” (Avrupa Liyakat Nişanı Ödülü) ödüllerine aday olarak gösterildi.”

Bir de Adana’dan Münevver Düver var. O da ‘Güzel Mevlana’ isimli kitabı ile ‘Avrupa Edebiyat Ödülü’ ve ‘Avrupa Liyakat Nişanına’ konseyin oy birliği ile aday gösterilmiş. Adaylığı şöyle açıklanıyor:

“Ödül Konseyi Başkanlığı tarafından, Almanya ve diğer ülkeler arasındaki Sanatsal, akademik ve bilimsel iş birliğinin kurulmasına ve gelişmesine katkıda bulunmak amacı ile yılda bir kişiye verilmesi öngörülen 2012 yılı “Europa Literatur Große  Award” (Avrupa Edebiyat Ödülü) ve “Europa  Verdients Engagemet Award” (Avrupa Liyakat Nişanı) Adana’da Münevver Düver ‘Güzel Mevlana’ isimli kitabı nedeniyle oy çoğunluğu ile onaylanarak konsey kararı ile kabul edilmiştir.”

Adaylar daha sonra ödüllerini hakederlerse alıyorlar.

Neyin ne olduğunu anladınız herhalde! Asım Bey böyle bir hataya düşmemeliydi. Böyle basit şeylere tevessül etmenin kıymetli şeylerin de değerini düşüreceğini bilmeliydi. Alman Federal Cumhuriyeti, Ankara’daki büyükelçisi aracılığı ile kendisine ‘Liyakat Nişanı’ verdiler. Çok önemli ve kıymetli. Şimdi bu iki ödülü de alan birisine kimse iyi gözle bakmaz. Başka şeyleri çağrıştırır. Yani, Asım Bey bir çuval inciri resmen berbat etti.

Her ne ise, bunları bırakalım da işin özüne dönelim.

Sevgi ve barış bir tarafta, Asım Güzelbey diğer tarafta… Aralarında gece ile gündüz kadar fark var. Asım Bey’in kavgasız olduğu kimse var mı? Mesela, ilçe belediye başkanları. Mesela Sivil Toplum Kuruluşları!.. Eleman olarak çalıştığı kurumun başındaki, şehrin bir numaralı adamıyla bile daha ilk günden kavga etmedi mi? Çok daha yakınlarını da sayabilirim ama gereği yok! Herkesle kavgalı, aklınıza kim gelirse…

Sevgiye gelince… Ahmed Nejat’la Netanyahu’yu yanyana getirip anlaştırıp öpüştürürsünüz de; Asım Bey’le ‘sevgi’yi yanyana getiremezsiniz! Çünkü bu kelimenin varlığından uzun zamandan beri bihaber, inat olduğu için anlatamazsınız da!

Kendine aşık, kendinden başkasına metelik vermeyen, bir tek arkadaşı, dostu olmayan bir adama ‘sevgi’ ödülü veriliyor! İsmet İnönü’nün dediği gibi:

Hadi canım sen de!..