Zeytin ağacının yetiştiği yerde yaşayın

Bu yıl 9’uncusu yapılan  ‘Ayvalık Zeytin Hasat Şenliği’nin sürpriz konuğu, Coca Cola Company Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Muhtar Kent’ti.

Muhtar Kent, babasının diplomasi görevi nedeniyle New Yorkta doğmuş. Ama atalarının toprağı Ayvalık’ta miras zeytin ağaçları olduğu için zaman zaman buraya geliyor. Zeytine ve zeytinyağına büyük ilgi duyuyor.

Zeytinyağı, dünyada yükselen bir trend. 2013’de bütün dünyada 3 milyon ton üretim bekleniyor. Türkiye, dünyanın önemli zeytin ve zeytinyağı üreticisi. Bu yıl üretimin 130-141 bin ton arasında olacağı tahmin ediliyor.

Türkiye’de kişi başı zeytinyağı tüketimi henüz 2 litre civarında. Dünyada ise Yunanistan lider durumunda olup, kişi başı tüketim 25 kilo. İtalya’da 11,5 kg, İspanya’da 10,4 kg, Tunus’ta 10 kg, Suriye’de 8 kg.

Bu girişten sonra asıl söylemek istediğim, bu sektörün duayeni, Muhtar Kent’in dedesi Sezai Ömer Madra’nın şu veciz sözü: “Zeytin ağacının yetiştiği yerde yaşayın. Asırlardır zeytinin yetiştiği yerlerde refah, barış, kültür gelişmiştir.”

Çok anlamlı değil mi?

Zeytinin vatanı Mezopotamya. Yani, ‘ırmaklar arsındaki ülke’. Ortadoğu'da, Dicle ve Fırat nehirleri arasında kalan bölge. Günümüzde; Irak, kuzeydoğu Suriye, güneydoğu Anadolu ve güneybatı İran topraklarından oluşmaktadır. Mezopotamya, çoğu kaynaklarda medeniyetlerin beşiği olarak adlandırılır. Bereketli toprakları ve uygun iklim şartları nedeniyle çok eski zamanlardan beri yerleşmeye sahne olmuş ve birçok istilaya uğramıştır. Bilinen ilk okur yazar toplulukların yaşadığı bölgede birçok medeniyet gelişmiştir. Mezopotamya; Sümer, Babil ve Asur gibi en eski ve büyük medeniyetlerin doğduğu, geliştiği yerdir.

Bu bölgede bugün kan gövdeyi götürüyor. Dün de öyleydi, yarın da böyle olacak!.. Ve burası, yani zeytin ağacının yetiştiği yer, Allahınızı severseniz yaşanacak yer midir?

Bu Ortadoğu gerçekten çok garip! İşte Mezopotamya gerçeği, bütün dinlerin burada doğmuş olması, dünyada yaşamı şekillendiren enerjinin burada toprak altından fışkırması ve hala masal dünyasında (!) yaşar gibi Kralların, Sultanların, Emirlerin, Şeyhlerin cirit attıkları bu bölge artık şiddetin, nefretin, kafa kesmenin, bomba ile yüzlerce kişiyi bir anda yok etmenin sıradan bir olay olduğu dünyanın en korkulan bölgesi!..

Artık Babil’in asma bahçeleri yok! Kan var, gözyaşı var, ölüm var! Yaşam devam ediyor ama ne huzur var, ne barış var, ne refah var, ne de başka bir şey!..