Gündemimiz değişti, didişmeye devam!..

Başbakanın beyin takımı yine müthiş bir iş becerdi ve gündemi bayağı esaslı değiştirdiler. Bu seferki başörtüsünden daha çok ses getirecek!..

Başbakan henüz belediye başkan adaylarını belirleyemedi.Belli ki önemli sıkıntılar var. Gaziantep de bunlardan biri değil mi?

Yerel seçimler her zaman önemliydi ama bu kez çok daha önemli.Başbakanın sakin kafayla düşünmeye, çalışmaya ihtiyacı var. Değişen gündem ona bu imkanı verecektir.

Yerel seçimler bu kez daha önemli derken şunları düşünüyorum.

1. Belediye başkan adaylarını belirlerken kabinede değişim gerekebilir. Bu hassas bir konu.Zira, bazı bakanlar belediye başkanlığına gönüllü değiller. Ama Başbakan Erdoğan bu konuda geçenlerde tavizsiz olacağının sinyalini verdi. “Bakan arkadaşlarım verilecek görevi yerine getireceklerdir“ gibisinden bir şeyler söyledi.

2. Temeldeki hedef, gelecek seneki cumhurbaşkanlığı seçimleri. Başkanlık sistemi rafa kalktığına göre Erdoğan, Köşk’te de güçlü etkisini sürdürebilmek için kendi belirleyeceği başkan adaylarının mümkün olduğu kadar yüksek oranda oy almalarını ve mümkün olduğu kadar çok belediyeyi kazanmak istiyor.

3. Gelecek sene muhtemelen iki seçim birlikte yapılacak. Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler.Yerel seçimlerden olağanüstü zaferle çıkacak bir Erdoğan, milletvekillerini belirlemede de aslan payını almalıdır ki, Çankaya’da rahmetli Özal’ın pasif durumuna düşmesin.

Ülkenin altı üstüne gelmeye başladı. Gazeteler, televizyonlar, üniversiteli gençler, Avrupa Birliği, ABD bu konuda hop kalkıp otururken, Erdoğan yerel seçimler öncesi herkesi ülkenin eleştirilecek asıl sorunlardan dikktleri başka yere çekerken, kendi seçmen kitlesine, cemaatlere, tarikatlara ‘sandığı’ işaret edecektir. Bizim tabirimizle ‘iki başlı Halep düdüğü’ çalacak!..

Tabii bu arada gündem hem ilginç hem de biraz ‘kırmızı noktalı’ olunca işin içine bazı derin konularda giriyor. Mesela, bir pankart: ‘Erkek erkeğe kalınca bir şey olmuyor mu?’

Sonuçta Erdoğan’ın istediği oluyor.Artık bütün Türkiye haftalarca bunu konuşur.Bir şey olacağı yok, ben ciddiye almıyorum.Bir CHP’li il başkanı, "Bunlar yakında kadınların otomobil kullanmasını da yasaklamaya kalkar" demiş. Ne alakası var! Kadın araba sürücülerin kahir ekseriyeti AK Partililerin eşleri. En azından Antep’te böyle! Ancak, üzüntüm kız öğrenciler töhmet altında bırakıldı.Buna kimsenin hakkı olmamalı.Ama siyaset işte böyle bir şey.

Bazen düşünüyorum da, bütün siyaset kadınların üzerinden yapılıyor. Varsa yoksa onlar… Batı dünyasında bu şekildeki siyaset anlaşılmıyor, olup biteni kavramakta zorlanıyorlar.Çünkü bu toplumlarda kadın-erkek ilişkileri gündemden kalkalı onlarca yıl olmuş, yeni nesil gençler, bizim tabu olarak gördüğümüz ilişkileri normal yaşıyorlar.İki cins arasında bir fark gözeltilmiyor.

Avrupa Birliği bizi tam üyelik için oyalarken bütün bunları düşünüyor.Aradaki kültürel fark, ülkenin hagi sorunlarla uğraştığı, gündem konuları AB ülkelerini tedirgin ediyor, korkutuyor.Bunun içindir ki, birbirimizden alalım-satalım ama birarada yaşamayalım diyorlar. Haksızlar mı?

Kısmetsizlik!..

Vaktiniz varsa, şu videoyu bir seyredin.

“İnsanın tersine giderse işi,muhallebi yerken kırılır dişi..." sözünün ne anlama geldiğini merak ediyorsanız, seyredin, anlayacaksınız.

http://bestpozitiv.ru/video/talantishhe/