CHP’de sona doğru…

CHP’nin büyükşehir belediye başkan adayı kim olacak, herhalde bu hafta sonuna kadar öğreneceğiz.

Yarışın iki aday arasında geçtiği de artık bilinen bir gerçek. Burhan Cahit Bingöl ve Akif Ekici…

Gaziantep’te şimdiye kadar hiç örneğini yaşamadığımız bir politik gelişme ile tanıştık. CHP’nin büyükşehir belediye başkanlığı için Burhan Cahit Bingöl 1.5 sene önce aday adaylığı açıklayarak kamu arenasına adım attı.

‘Erken öten horozun başını keserler’ diyenlere, böyle garip bir erken açıklamayı etik bulmayanlara hiç aldırmadan çalışmalarını sürdüren Bingöl, planladığı ilk aşamayı başardı. Bingöl’ün bilinirliği/tanınırlığı 1.5 sene önce yüzde 3 iken bugün diğer aday adayı rakiplerinin hepsinin önüne geçti. Bundan sonra ne olur bilmiyorum ama bu politik tavrın bir milat olacağını, bundan böyle önümüzdeki seçimlerde aday adaylarının bildiğimiz sürelerden çok daha önce halkın karşısına çıkarak, tanınırlıklarını artıracaklarını tahmin ediyorum.

Medyada ve bilbordlarda çok sık yer alan Bingöl’ün, bazen kızdıran bazen de düşündüren sloganları politik arenaya hareket getirdi. Bu pek alışageldiğimiz bir stil değildi ama alıştık.

Diğer adaylar, Akif Ekici ve Ali Peri henüz aday adaylığı için para yatırıp müracaat etmemişler. Celal Doğan’ı saymıyorum, çünkü söylentilere inanmıyorum, aday adayı olacağına ihtimal vermiyorum.

Müracaat etmeyenlerin savı “Biz, bize verilecek görevi reddetmeyiz” diyerek, alınmasınlar ama, ‘köylü kurnazlığı’ sergiliyorlar gibime geliyor!

Merak ettiğim bir konuyu Bingöl’e sordum, “Kampanya giderlerini nasıl karşılayacaksınız” dedim.

“Adaylığım kesinleşirse, oturur bir bütçe yaparız. Genel Merkez’in katkısını kendilerine sorarım, geriye kalanı da ben karşılarım” dedi.

Bu soruya diğer adayların bu kadar net bir cevap verebileceğini doğrusu ummuyorum. Ali Peri’nin değişik bir yanıtı varsa duymayı çok isterim!

Burhan Cahit Bingöl’ün şu düşüncesine saygı duymamak mümkün değil:

“Benim çocuğum yok. Dolayısı ile mirasımı bırakacak kimsem de yok! Ben, belediye başkanı olursam; eserlerimi, çalışmalarımı, başarımı kamuya mirasım olarak bırakmak istiyorum.”

“Kazanabilecek misiniz? Arada çok fark var. Nasıl kapatacaksınız? Bir seçim stratejiniz var mı? Projeleriniz?” soruma da kendinden son derece emin yanıtlar verdi.

“Son anketlerden haberiniz var mı? AK Parti, yüzde 44-48 arasında geziyor, CHP, yüzde 34-38 arasında. Yani aramızda en fazla 10 puan fark var. Bu kapatılamayacak bir fark değil. Fırsat verilirse, kazanacağımdan eminim. Tabii ki seçim stratejim var, projelerim var. Ama bunları ‘aday’ olduktan sonra açıklamamın yerinde olacağını herhalde kabul edersiniz.”

Burhan Cahit Bingöl ilginç ve sıradışı bir insan. CHP’nin böyle bir politikacıya yol vermesi, önünü açması gerektiğini sürekli arkadaşlarımdan duyuyorum. Dün, OSB’yi iyi tanıyan bir arkadaşım da, “Burhan Cahit Bey, Organize’den oy alır. Ama diğerlerine vermezler” dedi.

Duyduğum ve teyit ettirdiğim bir başka olay ise beni çok etkiledi.

Bingöl’ün babası merhum Osman Nuri Bingöl, yaşı uygun olanlar hemen hatırlayacaklardır, Gaziantep’te Milli Emlak Müdürlüğü yaptı. Maliyeye, memur almak için açılan sınav komisyonu başkanı sıfatıyla Osman Nuri Bingöl, genç bir iktisatçı olarak sınava girmek isteyen oğluna, “Ben başkanken sen sınava giremezsin! Git Maraş’ta gir!” diyen bir bürokrat!

Şimdi büyükşehir belediyesini düşünün. Asım Bey’in kızkardeşini, dünürünün kızını, belediyeden ihale alan oğlunu, yönetime fiili olarak müdahele eden ortağını, velhasıl bütün akrabalarını lütfen tarafsız bir gözle değerlendirin. Daha dün öğrendim, İbrahim Evrim’i ben Fransa’dan özel olarak getirilen profesyonel bir yönetici zannediyordum. Meğerse, eşi Güzelbeyler’denmiş, yakın akrabasıymış. Bütün bu değerli insanları tenzih ederim. Acaba, bizzat kendileri, bir başka şehirde, bir belediyenin çalışanlarının bu şekilde akrabalardan meydana geldiğini görseler, nasıl bir tepki verirlerdi?

Yıllar önce, memurluk sınavına bile oğlunu kabul etmeyen, benim başkanlık yaptığım komisyondan uzak dur, diyen bir baba ve bugün belediyeyi akrabaları ile dolduran bir belediye başkanı.

Eğer bütün bunlar etik ise, doğru ise, beni bağnazlıkla suçlayın ve telin edin. Hiç kızmam.

Bir tarafta güçlü bir kadın, 10 yıllık politik başarısını, Antepliler’in kendisine olan cömert sevgisini arkasına alarak, rüzgar estirecek; diğer taraftan, tabandan, tarladan, ticaretten, sanayiden gelen tecrübesiz ama adanmış ve inanmış bir politikacıyla seviyeli mücadelesi Gaziantep’e çok şey kazandıracaktır.

Belki de en önemlisini sona sakladım!..

CHP’nin kazanamayacağını tahmin edenler, büyükşehir belediye başkan adaylığının aslında bir sene sonraki milletvekili seçimleri için bir yatırım olduğunu, mağdur rolünü oynayarak listede önden yer kapmak için mücadele edilidiğini iddia ediyorlar.

Burhan Cahit Bingöl’ün bu konuya yaklaşımı son derece net!

“Ben büyükşehire talibim. Başka bir görev kabul etmem söz konusu olmaz. Aday olursam kazanacağımdan eminim. Seçimi kaybedersem de milletvekiliğine aday olmayacağım.”

Bu cümle bile Bingöl’ün ne kadar sıradışı, kuralları olan bir politikacı olduğunu anlatmaya yeter, artar bile!..