Japonlar’dan al haberi…

YAYINLAMA: 07 Ocak 2014 / 18.00 | GÜNCELLEME: 07 Ocak 2014 / 18.00

Başbakan Erdoğan, Japonya’da ülkenin önde gelen gazetelerinden Nikkei’nin genel merkezinde bir konferans verdi. Daha sonra da soruları yanıtladı.

 

Erdoğan'a yöneltilen en ilginç soru, "2023 vizyonu için nasıl bir liderlik öngörüyorsunuz?" oldu. Aslında zor bir soruydu, çünkü Erdoğan, bu soruyu yanıtlarken siyasetteki yol planını açılaması gerekecekti! İşte yanıtı:

Bizim parti olarak bir prensibimiz var; 3 dönem milletvekili olursunuz. Üçüncü dönemden sonra ara verirsiniz, ondan sonra tekrar aday olabilirsiniz. Bu benim 3. dönemim. Birçok arkadaşımın da durumu bu. Dolayısıyla bizim milletvekilliğindeki sürecimiz bu karara göre bitiyor. Siyaset sadece parlamentoda yapılmaz. Partinin çatısı altında da yapılır. İlla milletvekili olmak şart değil. Partinizin bir mensubu olarak tecrübenizi Türkiye’nin her yerinde paylaşırsınız. Çeşitli vakıf çalışmalarının, düşünce kuruluşlarının içerisinde yer alırsınız. Bu, sizden sonra gelen siyasetçilere de ön açmaktır, onların da yolunu açmaktır. Ölene kadar ben burada kalacağım mantığı, doğru bir mantık değildir. Diyorlar ki ‘Ama bu bir tecrübedir, bu tecrübe kaybolmasın.’ Tamam tecrübeyi siz farklı yerlerde yine aynen devam ettirin ama tecrübe kazanmanın da önünü tıkamayalım. Bırakın arkadan gelen nesiller de tecrübe kazansın. O da nasıl kazanacak, bu çalışmaların içerisine girerek kazanacak." 

 

Yurt dışında, dünyanın bir ucunda, gazetecilere verdiği yanıttan da artık net olarak anlaşılıyor ki, dördüncü dönem kesin olarak yok!

Başbakanlık böylece sona eriyor!

 

Geçen hafta yazmıştım, Bakan Kahraman, bir televizyon programında, “Sayın Erdoğan, bu sene cumhurbaşkanı olacaktır” demişti ama ne köşe yazarlarından bir ses gelmişti, ne de hükümet ve parti sözcülerinden bir yalanlama…

Artık Japonlar da, biz de öğrendik ki, Ağustos ayında yeni cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan.

 

 


Para bulmadan bu işi yapmak çok zor!

 

Gaziantepspor’un 12 Ocak’ta, bu hafta sonu yapılacak olan genel kurulu iptal edildi.

Yönetim kurulu gerekçe olarak ‘Teknik sebepler’i göstermiş!

Biz de adettir, gerçek neden açıklanmak istenmediğinde; örneğin elektrik kesilince, uçaklar zamanında kalkmayınca sebep hep tekniktir!..

Ben de anlayışla karşılıyorum. Ne yani, “Parayı getirmediler, biz de iptal ettik!” mi diyeceklerdi. Böyle söylenemeyeceğine göre, ‘Arif’e tarif ne gerek!..

 

Gaziantepspor Başkanı İbrahim Kızıl diyor ki, “Benim bu kulüpten 16-17 milyon lira alacağım var. Ödeyin bu parayı, hayrını görün!..

Gitmesini isteyenler de, “Tamam kardeşim, bir inceleme komisyonu kuralım, hesapları kitapları araştıralım, gerçekten alacağın varsa ödeyelim” diyor.

 

Diyelim ki, Kızıl’ın alacağı üç aşağı beş yukarı o rakam çıktı! Kim verecek bu parayı?

7-8 milyon dolardan bahsediliyor! Bu kadar parayı, yeni başkan adayı cebinden çıkarıp verecek mi?

Vermez! Hem neden versin ki?

Para, işadamlarından toplanıp verilecekse, bu hiç olmaz!

İşadamları aralarında para toplayıp Kızıl’a verecekler, aralarından biri de yeni başkan olacak! Hadi canım sende!..

Antepli işadamlarının hiç sevmediği olay budur: Parası olan ortaya koyacak, aklı olan da idare edecek!..

Zaten Kızıl da daha önceleri buna benzer bir laf etmişti: “Verin parayı, sıkıntılarımızı giderelim, kulübü ben daha iyi yönetirim!..

 

Bu iş çok zor.

Gaziantepspor’un Gaziantep için ne kadar önemli olduğunu bilerek, iyi niyetle bir şeyler yapmak isteyenleri biliyorum ve takdir ediyorum. Ancak, para bulmadan bu işi yapmak gerçekten çok zor.

Kızıl’ın Gaziantepspor’u Celal Doğan’dan nasıl aldığı bilinmeyen bir şey değil ki! Doğan, “Şu kadar alacağım var” demişti, Kızıl da o parayı Denizbank’tan kredi olarak alıp vermişti. Yani, borçlanarak kulübü almıştı. Şimdi, parasız ver denirse, baskı da uygulanırsa, tatsızlık olur diye endişe ediyorum.

 

Japonlar’dan al haberi…