“Yolsuzluk yok mu? Var Rüşvet yok mu? Var”

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

İçişleri Bakanı Muammer Güler, Meşru olmayan bir yolla amacına ulaşmaya çalışanlar tabi ki bunun karşılığını göreceklerdir. İkinci Gezi vakası olarak da adlandırılabilecek olayların farkındayız” dedikten sonra, “Aklanmış olarak tekrar karşınıza çıkacağım” diye söz vermiş, Mardin’deki seçmenlerine…

Kasalar dolusu paralar ve para sayma makinelerinden nasıl aklanılır, merak ettim doğrusu!

                                               ***

Arkadaşım son günlerde hep aynı şeyi söylüyor, “Amerika artık Erdoğan’ı istemiyormuş. Zaten, Erdoğan’ın 16 Mayıs’taki ABD ziyaretinde ipler kopmuş. İçeride acayip tartışmalar olmuş” deyip duruyor.

Hemen her şeyin arkasında Amerika’nın parmağını arayan paranoyaya karşıyım ama,

bu kez bakıyorum karşımda Fetullah Gülen’i bağrına basan bir Amerika olunca, biraz durup düşünüyorum.

 

PKK’nın dağ kadrosu yöneticilerinden Cemil Bayık, Vatan’da Ruşen Çakır’ın sorularını yanıtlamış.

Bayık, Cemaat-AK Parti “çekişmesini” değerlendirirken, “AKP iktidarından, Erdoğan iktidarından kurtulmak isteniyor. Bu nettir. Bunu kiminle gerçekleştiriyorlar? Cemaat ile. Onun arkasında kim var? ABD. Amerika, Cemaat ile işi götürüyor. Nereden vurdular? Yolsuzluktan vurdular. Can damarından vurdular. Buradan vurulursa ancak AKP vurulabilir ki operasyon buradan başladı. Yolsuzluk yok mu? Var. Rüşvet yok mu? Var. Eğer olmasaydı oradan vuramazlardı. AKP yolsuzlukları bir kenara iterek sadece Cemaat’in kendisine darbe yapmaya çalıştığını söylüyor. Doğru. Cemaat darbe yapmaya çalışıyor ama, gerçek sadece o değil. Bu darbe yolsuzluk ve rüşvetin üzerinden geliştiriliyor” diyor.

                                                               ***

İşte, ben de İçişleri Bakanı Muammer Güler’in, Meşru olmayan bir yolla amacına ulaşmaya çalışanlar tabi ki bunun karşılığını göreceklerdir. İkinci Gezi vakası olarak da adlandırılabilecek olayların farkındayız” şeklindeki sözlerini Cemil Bayık’ın bu değerlendirmesinin ışığında ele almak istiyorum.

Evet, diyelim ki meşru olmayan bir yolla amaca ulaşmaya çalışıyorlar.

Farzedelim ki 17 Aralık ikinci Gezi Vakası’dır.

Ama…

Yolsuzluk yok mu? Var.

Rüşvet Yok mu? Var.

Dizi dizi kasalar yok mu? Var

İçlerinde tıka basa para yok mu? Var

Para sayma makinesi yok mu? Var

Ortada yolsuzluk ve rüşvet olmasa, size buradan vurabilirler miydi?

Hayır!

                                                               ***

Tüm bunlara karşılık, cemaat sütten çıkmış ak kaşık mı? Hayır?

Cemaat birlikteliği adı altında vurgunun allahı vurulmuyor mu? Hem de alası…

Mesela bizim büyükşehir belediye başkanı, cemaate üniversite ve trilyonluk konutlar yapsın diye şehrin en değerli arsalarını vermedi mi? Verdi.

Bunları sırf cemaate ve hoca efendiye sempatisinden mi yaptı, yoksa aralarında başka bir hesap var mı bilemem.

Zaten bu da devede kulak misali o kadar önemli de değil.

                                                               ***

O zaman mesele bizim hırsızımız sizin hırsızınızı döver gibi oluyor biraz.

 

 

 

“Yolsuzluk yok mu? Var Rüşvet yok mu? Var”