Geç kalmış bir çağrı..

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Bir arkadaşımın oturduğu binada, abi evi varmış. Bir kaç kez rastladım, pespaye görünümlü gençler girip çıkıyordu daireye.

Binadakiler, herhalde çekindikleri için rahatsızlık duydukları bu duruma sessiz kalıyorlardı.

Ne zaman ki AKP ile cemaat arasında çatışma başladı, hemen imza toplayıp mahkemeye başvurarak evin boşaltılmasını istemişler.

Başbakan dün “Çocuklarınızı cemaat dersanelerine, okullarına göndermeyin” dediğinde, aslında bu çağrı için ne kadar geç kalınmış olduğunu düşündüm.

 

Cemaat, son on yılda semirmek ve gelişmek için inanılmaz rahat bir ortam buldu.

Dersaneler, okullar, yurtlar, abi evleri, abla evleri ile toplumun en ücra köşesine kadar örümcek ağı gibi ilerledi.

Cemaatin bu yayılışının farkında olan toplumun çok büyük bir kesimi duyduğu rahatsızlığa rağmen ses çıkaramaz hale geldi.

Demokratik bir ülkede, ‘cemaatçilik’ de neymiş? Müslümanlığın cemaatlisi, cemaatsizi mi olurmuş? Bunların ki menfaat paylaşımı?” diye isyan etti, ama sesini duyuramadı.

Ne olduğu belirsiz, kendine dini alet ve siper etmiş bir yapının, devleti içten içe kemirmesine, içine girmesine nasıl bu kadar müsamaha gösterilebildiğine bir anlam veremedi.

                                                               ***

Baktı ki iktidar bu kesime alabildiğine destek veriyor, vatandaş da sonunda, kendi çevresini, çocuğunu cemaat tehlikesinden uzak tutmaya çalışarak, korunmaya çalıştı.

Keşke, Başbakan Erdoğan cemaatin ülkenin milli güvenliği için tehlike olduğunun daha önce farkına varıp, bu yapılanmanın devletin kılcal damarlarına kadar yayılmasına ta başından izin vermeseydi.

Bu okulların, bu yurtların, bu dersanelerin “hizmet”le bir ilgisinin olmadığını, asıl amacın onun arkasındaki sinsi planları yürürlüğe koymak olduğunu daha önce idrak edebilseydi.

                                                               ***

Bir musibet bin nasihattan iyidir derler ya, Başbakan Erdoğan da bu yapının ne kadar tehlikeli olduğunu, olabildiğini yaşayarak gördü.

Umarım, Başbakan Erdoğan’a inanan kesimler onun sesine kulak verip, çağrısına uyar da çocuklarını bu cemaat denen tehlikeli yapının içinden çekip kurtarır.

 Bundan sonra çocuklarını cemaat yurtlarına, dersanelerine, okullarına gönderme konusunda daha temkinli davranırlar.

 

 

Geç kalmış bir çağrı..