Herkes yoruldu, neyse ki bitiyor!..
Artık yeter! Sabah akşam seçim haberlerinden usandık! Kabak tadı verdi!
Adaylar da yoruldu, her gün seçimle yatan kalkan vatandaş da…
Neyseki bu hafta artık son dönemece girdik. Gelecek hafta bugün ak koyun kara koyun belli olacak.
Dün gelişmeye başlayan olaylara bakarsanız, sanki bir süreden beri kulaktan kulağa fısıldanan dedikodular doğrulanacak gibi!
Suriye, AFP’ye yaptığı açıklamada uçağının Suriye sınırları içinde vurulduğunu iddia etti. Diğer taraftan IŞİD’in Süleyman Şah Türbesi (*) için Türkiye’yi tehdit etmesi, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ağzından gereken cevabı buldu. Nihayetinde karşımızda bir çete var!
Ancak, gerginlik kısa zamanda tırmanmaya muktedir.
‘Başbakan twitter’ı kapatırken zannediyormuş ki, elektrik düğmesi gibi çevirince kapanır!’
Bu saçmalıkları internette paylaşanlar, büyük resmi gözden kaçırıyorlar. Kaç gündür hep bu konuyu tartışıyoruz, değil mi? İstenilen de buydu zaten. Toplumu gaza getirmek bu kadar kolay olmamalı! Şimdi de, düşürülen uçağı ve Süleyman Şah Türbesi’ni tartışacağız. Her akşam televizyonlarda harp senaryoları konuşulacak!
Başbakan Erdoğan kaç cephede savaşıyor, bir düşünsenize…
Artık, kan-can düşmanı olan cemaatla, CHP ile, MHP ile, daha da önemlisi hükümeti arkadan vurmaya çalışan bürokrasi ile!..
Değiştirilen, olmadı tekrar değiştirilen; hakim, savcı, polis, öğretmen, SGK yöneticileri, maliyeciler, vb.
Başbakan aylar önce seçimlerde alınacak oy oranının hayati önemine değinirken, yerel seçimlerden hemen 4 ay sonraki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine gönderme yapıyordu. Ama artık durum değişti, oran yine çok önemli, bu kez meşruiyet söz konusu.
Herhalde bunun için olsa gerek Fatma Şahin’in Kaplan Ailesi’ne misafir olduğunda aile büyüğünün elini öpmesi epey tartışma konusu oldu.
‘Hukuk Devleti’nde bir Bakan’ın saygıdan da olsa böyle davranması yadırganır’ diyenlere, ben de şunu hatırlattım:
Mustafa Sarıgül, alenen cemaatçılık yapmıyor mu? Kılıçdaroğlu, önceki akşam NTV’de Oğuz Haksever’in sorularını yanıtlarken, cemaatla ilgili kirtik soruyu, insan sevgisi ile açıkladı, biz herkesi severiz, diye herkesi gülümsetti!
Nedeni sarih değil mi?
AK Parti-Cemaat geriliminden oy avcılığı yapıyorlar! Oysa, hukuk devletinde devletin iyice içine girmiş, sırlarına ortak olmuş, tapelemiş, resimlemiş, videolamış, arşivlemiş, gerektiğinde kullanan bir cemaat ulusal güvenlik açısından tehlikeli addedilmesi gerekmez mi? Sırf oy için cemaata sarılmak, çaktırmadan destek vermek Türkiye Culhuriyeti Devleti’ni kurmakla övünen bir siyasi partiye yakışır mı?
Olay, Osmanlı Bankası’nı eski reklamındaki gibi, “Ama biz Cumhuriyet Halk Partisi’yiz” demeden ne farkı var!
Şu iş bitse de kurtulsak diyeceğim ama siz de ben de biliyoruz ki, iş 30 Mart’ta bitmeyecek, kaldığı yerden devam edecek! Hem de şiddetlenerek!..
(*) Bilgi için… Süleyman Şah Türbesi’ni Gaziantepli ‘Yapsan Ltd.’ (Rasim Tuzcu-Oktay Güzelbey) Şirketi yapmıştı.
Gaziantep’e yakışmıyor…
Demokrasi Meydanı’nda toplananlar, ekmek almak için markete giderken polisin hedef gözeterek attığı gaz kapsülünün başına isabet etmesi neticesi ölümüne sebep olduğu Berkin Elvan’ın annesini yuhaladılar.
Önceki gün de, bir meczup Demokrasi Meydanı’nda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na ayakkabı fırlattı.
Bunları bütün Türkiye takip ediyor.
Gaziantepliler’e hiç yakışmıyor!
Gaziantepliler, tarih boyunca itaat eden değil, hep isyan eden halk olmuştur.
Bilmeyenlere hatırlatmak lazım.
Dinlerseniz çok şaşıracaksınız!
Adı: Amira Willighagen, 9 yaşında.
26 Ekim 2013 günü Hollanda’da ‘Yetenek sizsiniz’ türü bir programa katılıyor.
Kardeşi Vincent keman çaldığı için kendisi de bir şeyler yapmak istiyor ve şarkı söyleyebileceğine karar veriyor.
Youtube’da şarkı aramaya başlıyor. Bir opera şarkısına rastladığında bunu beğenip çalışmaya başlıyor. Müzik eğitimi falan yok. Olağanüstü bir kulağı, üstün bir taklit yeteneği ve inanılmaz bir sesi var.
Lütfen dinleyin, önce şaşıracak sonra hayran olacaksınız.
Bir adres daha vereceğim.
İsviçre Maliye Bakanı Hans-Rudolf Merz, mikrofon başında çok neşeli, bol kahkahalı bir konuşma yapıyor. Mimiklerinden alay ettiği anlaşılıyor.
Videoda Bakan Almanca konuşuyor ama Türkçe alt yazı var. Başbakan Erdoğan’ın twitter’ı kapatması ile alay ediyor, tiye alıyor!
Alt yazıları okuyunca dünyaya rezil olduk diye üzülüyorsunuz.
Ama Almanca bilenler durumu hemen farkediyor. Bakanın konuşmasının twitter, mivıtırla ilgisi yok. Birileri böyle neşeli bir konuşmayı youtube’dan almış, altına günün mana ve ehemmiyetine uygun yazılar uydurmuş, internete koymuş. Çoğu insan da konuşmayı anlamadan, alt yazıları okuyarak üzüntü ile seyrediyor.
Böyle sahtekarlıkların yanlış neticeler vereceğini zannediyorum. Çünkü, bu bir montaj! O zaman insanlar diğerleri de mi montaj diye düşünecektir!
http://vimeo.com/89798167
RSS