Napoleon Bonaparte, “Para, para, para” demekte haklı mıydı?

YAYINLAMA: 24 Mart 2014 / 18.00 | GÜNCELLEME: 24 Mart 2014 / 18.00

Galatasaray, lig sonuncusu Kayserispor’a kendi sahası Arena’da yenildi.

Tabelada ikinciliğe; top oynayacak sahası olmayan,  rakip takımların sahasını kullanırken sepetlenen, takım değeri Galatasaray’ın ancak üçte biri olan Beşiktaş yükselirken, Cimbom üçüncü sıraya indi.

 

Futbolun güzelliği bu, son sıradaki takım lig liderini kendi sahasında yenebilir, diyebilirsiniz! Bu tevatür; ‘futbol, asla sadece futbol değildir’ deyişini doğrular niteliktedir!

 

Hem yönetimden, hem de oyunculardan örnek vermek istiyorum.

Ünal Aysal, Galatasaray’ın başkanı.

Fransızca tedrisat yapan bir okulda liseyi okuduktan sonrayüksek eğitimini İsviçre Neuchatel Üniversitesi’nde Hukuk okuyarak tamamlamış.İki sene Koç Holding’in dış ticaret şirketinde ihracat koordinatörü olarak çalıştıktan sonra yurt dışına giderek Belçika’da bir firmanın ticaret müdürlüğü görevini üstlenmiş.

Daha sonra Belçika’da kendi şirketini kurmuş ve Tanrı, “Yürü ya kulum” demiş.

Önemli bir varlık sahibi olmuş.Eşine boğazdaki butik otelini vererek anlaşmalı boşanmış, çok genç Yunanlı bir genç kadınla evlenmiş.

 

Buraya kadar iyi!

Ama eksik olan bir şey var. Para, uçak, genç eş herşey var fakat özelenen statü yok! Zengin bir adam, o kadar!

Çevresi onu Galatasaray’a pazarlıyor.Zengin adamdır, Galatasaray’ı uçurur, deniyor.

Üç sene evvel büyük oy farkı ile seçiliyor, Galatasaray’ın başkanı oluyor.

 

Başkan olmasına oluyor ama birinci adam olamıyor! Önünde sürekli Fatih Terim’in gölgesi ile dolaşıyor. Asabı bozuluyor. Yılların verdiği yöneticilik ve işadamlığı tecrübesi ile Fatih Terim’e uyguladığı ‘mobbing’ kısa sürede neticesini veriyor! Terim’den kurtuluyor!

Artık, tek adamdır. Avrupa’nın önde gelen işadamları, bakanları, başbakanları, prensleri, Kralları ile rahat iletişim kurarak adrenalini hayal ettiği seviyeye yükseltiyor!

 

Bu arada, ilkelerine aykırı olduğu için kulübe beş para vermiyor! Çok iyi bildiği borsa oyunları ile kulübe destek oluyor! Ancak, sınır tanımadığı için daha ileri gidemeden Fenerbahçe’nin şikayeti üzerine durmak zorunda kalıyor.

Sonuç, Terim’i kulüpten postalayıp, büyük sansasyonla, kendisinden haftalarca Avrupa basınında söz ettirdikten sonra İtalyan Manchini’yi takımın başına getiriyor.

 

Manchini, şöhretli bir teknik direktör olmanın dışında, Türkiye’nin şartlarına uyum sağlar mı, düşünülmeden, sırf sansasyon olsun, Terim’in havası kaçsın diye bir gece karanlıkta gizlice Türkiye’ye getiriliyor.

 

Geçen sezon Şampiyonlar Ligi’nde ilk 8’in içine giren Galatasaray, bu sene o başarıyı gösteremiyor.Yine geçen sezon şampiyon olan Cimbom, bu sezon şampiyon olması bir hayli zor görünüyor.

 

Genç eşli, uçaklı, varlıklı Ünal Aysal, hiç mi hiç anlamadığı futboldan ve hiç mi hiç bilmediği ‘futbol kulübü nasıl yönetilir’den snıfta kalıyor!

Yönetim kurulu üyeleri uçakta birbirine giriyor, kavga ediyor.Huzursuzluk had seviyede.

Futbolcular, başları boş olduğu için gruplaşıyor, birbirini sevmiyor, maçlarda birbirine pas vermeyerek takımı sabote ediyor.Huzursuzluk had seviyede.

 

İsmi Galatasaray’ın bir hayli önüne geçen Aysal, kulübü tarihinin ve Türkiye’nin en borçlu kulübü haline getirdikten sonra hala direniyor, sorulduğunda ‘istifa ne demek’ tekrar seçim olsa yine adayım, diyor!

 

Aysal böyle de, Gaziantepspor’un başkanı başka türlü mü? Veya tanıığınız bazı siyasetçiler daha mı başka!

Şu rezaleti görüyor musunuz?

Hadi, bizimki eğitimsiz, sonradan görmüş diyelim! Peki, bu adama ne demeli?

Bu ülkenin insanları böyledir, demekten başka söyleyecek bir şey bulamıyorum.

 


Kanserle ilgili son araştırma…

İngiliz Daily Exress gazetesi geçen gün manşetten kanser ile ilgili önemli gelişmeleri açıkladı.

Son araştırmalara göre, şu 5 altın kuralı uygularsanız, bu makus hastalığa yakanmak ihtimaliniz yüzde 50 azalıyor.

 

1. Sigarayı bırakmak

2. Kilo vermek

3. Düzenli egzersiz

4. Daha az alkol

5. Daha fazla sebze ve meyve tüketimi

 

Araştırma neticeleri bir hayli uzun, yani okunması zor!Bu nedenle kısaca şunu belirteyim:

Bu araştırma ‘World Cancer Research Fund International/Dünya Kanser Araşırma Fonu’ tarafından 15 yıl süreyle 65 bin kişinin katılımıyla gerçekleşmiş.Çok ciddi, pahalı ama güvenilir neticeler alınan bir araştırma olmuş.

 

Uzmanlar, birçok kanseri türünün diyet ve yaşam tarzında küçük ayarlamalarla önlenebilir olduğunu kanıtlamışlar.

Vakti ve arzusu olup da okumak isteyenler için gazetenin kupürünü veriyorum.İnternetten bulup tam metni okuyabilirsiniz.

 

 

 

 

Napoleon Bonaparte, “Para, para, para” demekte haklı mıydı?