Köln ve Antep enkazı!..

Sakıt başkan Güzelbey şanslı bir adam!

Geride bıraktığı enkaz kaldırılacak ve de hakkında hiç soruşturma açılmayacak!

Ne güzel değil mi?

İkinci dünya savaşından sonra, Köln şehrinin yüzde 90’ı harabeye dönmüş, savaş öncesi 800 bin olan nüfus 104 bine düşmüştü!

1948-1951 yılları arasında ABD tarafından önerilen Marshall Planı ile 16 ülke ekonomilerini canlandırdılar.

Köln’e gelen tespit ve yardım heyeti gördükleri manzara karşısında raporlarına şunu yazmışlardı:

“Buradaki enkaz 10 senede kaldırılamaz!..”

Ama öyle olmadı! Çok daha kısa bir sürede Köln enkazdan temizlendi.

Gerçi bizim başımızdan savaş geçmedi ama daha zararlısı, Güzelbey geçti!

Yıkılanı yeniden yapmak kolay, yanlış yapılanı tamir etmek her zaman daha zordur.

Enkaz kaldırılmasına kaldırılacak da, bu suçun cezası akim kalacak, ona hayıflanıyor insan!..

Cumhurbaşkanlığında son durum!..

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün içtenlikle serzenişini, Başbakan Erdoğan ‘ters köşede’ gönlünü aldı.

Böyle düşünüyordum, ama Yeniçağ gazetesi Ankara temsilcisi Ahmet Tarkan’ın yazısını okuduktan ve yazdıklarını inandırıcı bulduktan sonra doğru düşündüğüme daha çok inandım.

İşte Ahmet Tarkan’ın yazdıkları…

"16 Nisan Çarşamba; AKP Genel Merkezi’nde Başbakan Recep Erdoğan milletvekilleri ile toplantı yaptı ve anket doldurttu. Çıkan sonuçları değerlendiren Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüşmek istedi. Erdoğan’ın bu talebi Gül tarafından kabul edildi. Ve gece saat 23.00 sularında Recep Erdoğan Çankaya Köşkü’ne çıktı. Bu ziyaret AKP’de çok dar bir kadro dışında herkesten saklı tutuldu. Bu ziyaretin bir amacı da 17 Nisan Perşembe günü yapılacak TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısı ve onur konuğu olarak katılacak Gül’ün kamuoyunda da yüksek beklenti oluşturan ‘adaylık ile ilgili ne mesaj verecek’ konuşmasıydı. Erdoğan-Gül gece yarısı görüşmesi ilk dakikalarda olumlu bir havada başladı. Erdoğan milletvekilleri ile yapılan değerlendirmeleri ve kendi lehine sonuçlanan anketleri aktardıktan sonra Gül’e tekrar düşüncesini sordu.

Abdullah Gül, aday olması halinde Recep Erdoğan’ın kararına saygı duyacağını bir kez daha tekrarladıktan sonra şu kritik çıkışı yaptı;

‘Etraflıca tekrar düşünün. Sizin aday olmanız halinde Türkiye’de çok büyük kaos ortamı yaşanabilir. Ülke sizin Cumhurbaşkanlığınıza şu anki şartlar çerçevesinde hazır değil.’

Abdullah Gül’ün bu sözleri ortamı buz kestirmeye yetti. Recep Erdoğan görüşme süresi 1 saate gelmişken adaylıktan vazgeçmeyi düşünmediğini tekrarladı, izin istedi ve gayet morali bozuk bir halde Çankaya Köşkü’nden ayrıldı. Olup bitenleri sadece çok az sayıda kurmayıyla paylaştı. O geceki görüşmede istişarelerin yalnızca ikisi arasında değil, daha sonraki günlerde Bülent Arınç, Ahmet Davutoğlu, AKP Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem de olmak üzere bazı eski genel başkan yardımcılarının bulunacağı ortamda son bir kez yapılması kararı alındı.

17 Nisan Perşembe; Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısına katıldı ve genel beklentiyi boşa çıkaran ortaya karışık konuşmasını yaptı. Tayyip Erdoğan ve cenahı o günü rahat bir nefes alarak atlattı.”

Gerçekten de TÜSİAD’da bir beklenti vardı. Ama, Gül’ün konuşması, ‘Dağ fare doğurdu’ gibi değerlendirilince, cumhurbaşkanlığı Erdoğan’a hayırlı olsun düşüncesi yük sesle dile getirilmişti. Bunu da yazmıştım.

“18 Nisan Cuma; Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Kütahya’da “Bugünkü şartlar çerçevesinde benim gelecekle ilgili bir siyaset planım yok” dedi ve Putin-Medvedev formülüne de kapılarını kapattı. Bu sözlerin ardından Gül’ün yakın arkadaşları hemen devreye girdi ve telefon trafiği ile ‘bugünkü şartlar çerçevesinde’ sözlerinin mutlaka dikkate alınması ve atlanmaması gerektiğine dikkat çekilerek medya üzerinden Abdullah Gül imaj meykırlık (image maker) çalışmalarına devam edildi.

Aynı gün; AKP Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısının ardından Gül’ün sözleri sorulduğunda Erdoğan, “Cumhurbaşkanı ile görüşmeden konuşmam” dedi. Recep Erdoğan yakın çevresi ile bir kez daha istişare etti geri adım atılmaması kararı yinelendi.

18 Nisan Cuma; Tayyip Erdoğan, ‘Millet 10 Ağustos’ta Başkanını seçecek’ dedi.

Erdoğan’a “Emekli olmaya niyetim yok” diyen Bülent Arınç ise oyundan kopmadığını kamuoyuna ilan etmek için, “Erdoğan’ın adaylığını Gül destekler” diye konuştu. Bülent Arınç gayet diplomatik bir üslupla, Gül’ün Kütahya çıkışını destekledi.

Bütün bu olanların ardından Recep Erdoğan cephesindeki yorum ve beklentilere gelelim. AKP kulislerinde konuşulanlar o ki; ‘Tayyip Erdoğan adaylığını açıklarsa Abdullah Gül hazırda tuttuğu yeni partiyi harekete geçirebilir. AKP’den en az 30 milletvekilini istifa ettirebilir. Anayasa Mahkemesi destekli siyasi operasyonlar da devam eder.’

Çankaya Köşkü kaynakları da benzer şeyler fısıldıyor!.."

Ne dersiniz?

Olaylar kronolojik olarak düzgün sıralanmış. Olup biten dengeli olarak, inandırıcı bir üslupla ifade edilmiş.

Ve önceki gün Erdoğan’ın ‘ters köşe’ değerlendirmesi de Ahmet Tarkan’ı doğrular mahiyette.

Her şeyi tekrar düşünmekte fayda var!