2.5 milyon Euro’dan haber var!..

YAYINLAMA: 11 Haziran 2014 / 20.00 | GÜNCELLEME: 11 Haziran 2014 / 20.00

Gana, resmi adı ile Gana Cumhuriyeti, Afrika’nın fakirlikten kırılan kadersiz bir ülkesi…

Uluslararası terminolojide ‘Ghana’ olarak yazılan bu ülkenin kelime anlamı da ‘Savaşçı Kral’ demek!

Kırmızı-Sarı-Yeşil renkli bayraklarının ortasında tek bir yıldız var. Sloganları da anayasalarında ‘Özgürlük ve adalet’ olarak geçiyor.

 

Atlas Okyanusu’na kıyısı olan Gana, çok uluslu bir devlet yapısına sahip. Ülkede birçok etnik grup yer alıyor. En önemlisi Akan’lar. (Bizim Birecikli Akan’larla bir ilgisi yok!)

Bu ülkeyi cazip kılan en önemli faktör, dünyanın bilinen en büyük altın madenleri burada.

Diğer cazibe de organik tarım yapmaya elverişli düz ovaların bolluğu.

 

Gönderden indirilen bayrağımız dururken, Musul, IŞİD tarafından ele geçirilmişken bu Gana’nın ne alemi var da bunu yazıyorsun diyenleri rahatlatayım…

Gaziantep’in birkaç gündür gündeminde olan ve aranıp da bir türlü bulunamayan kayıp 2.5 milyon Euro’nun izine Gana’da rastlandı!

 

Fransızlar, gönderilen 7.7 milyon Euro’nun kendi haklarına düşen 5.2 milyonunu aldıktan sonra bakiyeyi bu ülkede bizim arkadaşlara ödemişler.

Şimdi bu bakir ve de çok bereketli ülkede bizim uşaklar organik tarıma soyunmuşlar.

Ne ekiyorlar, ne biçiyorlar sormadım ama toprak o kadar verimliymiş ki, hasat üzerine hasat yapılıyormuş. Liman da yakın olduğu için büyük paralar kazanmak sözkonusuymuş.

Arkadaşlar, işi yoluna koymuşlar, şimdi de hayvancılıkla ilgileniyorlarmış. Daha sonra da saf ürünü ihraç etmek yerine fabrika kurup işleyip satacaklarmış.

İşçilik de çok ucuz ya, sigorta migorta da yok, yani iyi para kazanmak için ortam fevkalade elverişliymiş!

 

Biliyorsunuzdur, bütün dünyanın gözü Afrika’da. Bu kıtanın altı da dolu, üstü de dolu, keşfedilmeyi bekliyor.

Bizim belediyecilikten sıkılan bazı hemşerilerimiz de bu kıtayı keşfederek, ellerini taşın altına koydular.

Afrika’nın bu fakir ülkesini kalkındırmak için canlarını hiçe sayarak geceli gündüzlü çalışıyorlar.

Arkadaşlarımızın telefonları bu yüzden kapalı. Ama benim aracılığım ile bütün dostlara, başta Settar’a, herkese selamlarını gönderiyorlar.


Alaeddin’in lambası…

 

Kadının biri Alaeddin’in sihirli lambasını bulmuş.

Lambanın sağıyla, soluyla biraz oynayınca içinden bildiğimiz cin çıkmış, dile benden ne dilersen, demiş.

Kadın, arzularını bir bir söyleyerek hepsinin yerine getirilmesini istemiş.

* Kocamın gözlerinin yalnız beni görmesini istiyorum.

* Onun hayatında yalnız ben olmak istiyorum.

* Onun her zaman benim yanımda yatmasını istiyorum.

* O sabahları uyanınca ilk bana dokunmasını ve beni her yere kendisi ile birlikte götürmesini istiyorum.

 

Cin gülümsemiş ve ‘çok kolay’ demiş, sonra da kadını Samsung Galaxy S4’e dönüştürmüş!..


Dünden ‘Ruhani’ye devam…

 

Önceki gün , ‘Hasan Ruhani, yeni bir lider doğuyor’ yazımı okuyanlara dün önemli bir gelişmeden söz edeceğim.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, dost Mısır halkının Cumhurbaşkanı Sisi’ye, seçimler dolayısiyle bir tebrik mesajı gönderdi.

Bu kutlama mesajı, Başbakan Erdoğan’a ters düşüyor gibi algılanmamalı.

 

Bölgemizde istikrarı tesis edebilmek için, yeniden yapılanmakta olan Ortadoğu politikasını iyi analiz edip, ülkemizin yararına gereken adımları atmalıyız.

Hele Irak’taki gelişmeleri izleyince insanın kanı donuyor.

İŞID’ın 3 bin kişilik sözümona ordusuyla, Musul’u teslim aldıktan sonra Kerkük’e yönelmesi bölgemizin yapısını anlamamız için çok ipucu veriyor.

Musul halkının çoğunluğu İŞID’ı benimseyip kabul etmese topsuz tüfeksiz bir şehir teslim alınabilir mi?

 

Gerçekte top da var, tüfek de var!

Ama madenden değil, barut gerektirmediği için ateş de sözkonusu değil!

O halde nedir? Mezhepçilik…Atom bombasından bile etkili!

Oralarda olanların biz de kesinlikle olmaz diye düşünenleri tekrar düşünmeye davet ediyorum.

Bayrağımızın gönderden indirildiği, Başkonsolosluğumuzun basılıp diplomatlarımızın kaçırıldığı bir haftada/dönemde, bunlar münferit olaylardır diyebilenleri de ‘ahmaklar’ olarak değerlendiriyorum.

 

 

 

2.5 milyon Euro’dan haber var!..