Sarıgüllük

Allaha şükür bu yıl da Sarıgüllük’ü yaşadık.
Arada 3-4 gün yağmur yağsa, gök gürlese de bahar güzel geçti.
Çayır çimen yeşerdi, ağaçlar çiçeklendi, (Gaziantep’in baharı) başladı…
(Bay bayan) kelimelerinin yeni çıktığı günlerde (sahibinin sesi) gramafonlarından şu nameler yükselirdi:

Nisan Mayıs ayları
gevşer gönül yaylası
Çayır çimen bekliyor
Bayanlarla bayları…

Bayan söyle bayına
Girdik mayıs ayına
Sütler kaymak bağladı
Gelin sabah çayına...

Bahar göründü, badem ağaçları kış çiçekleri açtı… minik kuzular koşuyor çayırlarda.
Sabahın erken saatlerinde başlarında kaymak tepsisi, eşe dosta, nişanlı evinine giden adamlar.. Güneşi Sarıgüllük’te doğdurup, kaynayan süt tenekelerinin başında, çoban bülbüllerini dinleyen sahreciler.
Bir başka güzeldir. Gaziantep’te bahar…
İster “günümüzün insanları öyle bir çaba ve koşuşturma içinde kiimkan bulamıyor” deyin, ister “Şartlar ve zevkler değişti” deyin, o alemler artık tarihe karıştı.
Ben bir şey söyleyeyim mi?
-Bizim eski nesil, sizden daha mutlu idi galiba!Daha şanslı daha rahattı…
Ne simsiyah kalorifer bacaları, ne insanı deli eden korna sesleri, trafik kazaları ne de 24 saat koşuşturma...
Bahar geldimi haydi Türktepe’ye,Meydan’a kaymak yemeye…. Gül zamanımı, alın süt satıllarını, yağlı kahke sepetlerini, gün doğmadan, doğru mis kokulu Sarıgüllüğe…
Bir sabah, siyahla beyazın birbirinden ayrıldığı, sokak lambalarının sönüp, gökteki bulutların kenarlarının altın rengine dönüştüğü saatlerde uyandıysanız.. ve burnumuza Batal Hüyük tarafından hafif baygın bir gül kokusu geliyorsa…
İşte (Sarıgüllük zamanı) gelmiş demektir.
Sarıgüllük Antep’in süsü, altın kolyesi idi.
Batıda olsaydı bu Sarıgüllük yerinde apartmanlar, asfalt yollar olmazdı.. Modern şehrin orta yerinde, altın çerçeveli bir tablo gibi saklarlardı bu tabiat harikasını…
Bu şehri yapanlar, yollar açtılar apartmanlar diktiler ama Sarıgüllüğü de yok ettiler, ona sahip olamadılar!
Bağlardan, tarla kenarlarından sökülüp gelmiş bir miktar Sarıgül, küsmüş, Masal park Festival parkta ziyaret edecekleri bekliyor…
Sarıgüllüğe nasıl gidilirdi, nasıl yenip içilirdi, onları da bundan sonraki yazıda anlatalım.