Magazin…
Garip miyiz? Naif miyiz? Embesil miyiz? Aptal mıyız?
Gazetelerdeki çoğu haberi okurken yukarıdaki sıfatları düşünmeden edemiyorum!
‘Akasya Durağı’ dizisindeki rolü nedeniyle ünlenen Pelin Sönmez, iki ay önce işadamı Cengiz Çolak ile evlendi.
Gazetecilerin “Henüz iki ayınızı doldurmadınız, ne oldu ki boşanıyorsunuz?” sorusuna Pelin Sönmez’in verdiği yanıt mutlaka tarihteki yerini alacaktır!
“Kocam göbeğimdeki dövmeyi sildirmemi istedi, ben de kabul etmedim. Anlaşmalı boşanıyoruz.”
Gazeteciler, “Açın göbeğinizi bir bakalım” diyemeyeceğine göre kibarca, Pelin Hanım’ın göbeğindeki dövmenin ne olduğunu sormuşlar.
“Eski sevgilimin ismi yazıyor!”
“……!”
“Evliliğimiz çok ani oldu. Planlanan bir evlilik değildi.Çok hızlı oldu, imzayı atmış bulundum. Ama kısa sürede fikir(!) ayrılıkları yaşamaya başladık. Avukatlarımıza vekalet verdik, anlaşmalı olarak boşanacağız!”
Ne dersiniz? Yorum yapmağa gerek var mı?
Hazin…
Haberi okuyunca gözlerim faltaşı gibi açıldı, beynim de üretime geçti!
Özyeğin Üniversitesi’nin sahibi, mütevelli heyet başkanı Hüsnü Özyeğin, gazetecilere, ‘Pilot Eğitim Lisans Programı’nı anlatmış.
Öğrenciler, bu lisans programına yıllık 57 bin lira ödüyorlarmış. Özyeğin, 7 yıllık bir üniversite olmalarına rağmen henüz üniversitenin bütçe açısından artıya geçmediğini söylüyor.
Hüsnü Bey, Amerikan Kolejlidir. Tavsiyemi değerlendirebilir.
Keşke bu programı Gaziantep’te uygulasaydı, epey avantajı olabilirdi.
Örneğin, biz Gaziantepliler, ‘Denizcilik Okulu Ön Lisans Programı’ uygulayan bir üniversiteye, gücümüz deniz vermeye yetmedi, ama göl verdik!
Hüsnü Bey’de pilot programını Gaziantep’te uygulasaydı, ne bileyim İstanbul’da yapılmaya başlanan 3’üncü havaalanı gibi bir şey veremezdik ama büyüüük bir arsa bağışlayabilirdik…
Daha önemlisi de, üniversitesi henüz kar etmiyormuş, gelip burada bu işin pratiğini yapıp, öğrenebilirdi: Bir profesör (canlı) iki asistanla nasıl üniversitecilik yapılıyor!..
Kıyamet kopuyor!.. Porselen vazo parçalandı!..
Dün Cumhuriyet Gazetesi’nin manşeti adeta ‘kıyamet haberi’ni verir gibiydi!
Haberde şöyle denildi:
TOBB’deki iftar yemeğinde, “Bundan sonra da milletime hizmet etmeye devam edeceğim. Bakalım nasıl edeceğiz” diyen Gül’ün, ikili temaslarında, AKP dışında da bir partide siyasete devam edebileceği sinyalini verdiği öğrenildi.Gül’ün bunun için cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuçlarını beklediği belirtildi.Erdoğan’ın, adaylığını belirleme sürecindeki tutumunun ardından aralarında AKP’nin kurucularının, Kayserili tanıdıklarının ve Gül’ün öğrencilik yıllarından arkadaşlarının da olduğu çok sayıda isim Gül’ü ziyaret etti.Gül bu görüşmelerde, Erdoğan’a ve AKP’deki bazı isimlere kırgınlığını,“Kurucusu olduğumuz partinin dışına düşecek duruma geldik” mesajıyla paylaştı.
Erdoğan’ın tutumundan duyduğu rahatsızlığı da “Türkiye için çok iyi şeyler düşünerek yola çıkmıştık. Çok şey de yaptık ama giderek hepimizin düşündükleri değil, bir kişinin düşündükleri hayata geçmeye başladı” dediği öğrenildi.
Abdullah Gül’ün, Gaziantep’e ve diğer Anadolu şehirlerine bakışı da gazete haberinde şöyle ifade edilmiş:
Gül’ün, Türkiye’de siyasetin belirlenmesinde Anadolu’daki işadamlarının etkili olacağını vurguladığı öğrenildi. Bu çerçevede, “Hayat Anadolu’da ekonomi üzerinden akar. Özel sektörün beklentileri Türkiye’nin yönünü belirler.Anadolu’dan gelecek talepler de siyasetin yönünü belirleyecek” değerlendirmesini de yaptığı öğrenildi.
Peki, bu habere bir tekzip veya açıklama geldi mi?
Tahmin edeceğiniz gibi anında geldi!..
Sayın Cumhurbaşkanımız, haberde iddia edilen konulara ilişkin düşüncelerini daha önce çeşitli vesilelerle kamuoyuyla paylaşmış, hiçbir zaman yeni bir parti kurma düşüncesinde olmamıştır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Ne anladınız?
Yeni bir parti kurmak gibi bir düşüncesi yokmuş!
Tamam!
Peki, ya diğer yazılanlar…
Porselen vazo kırıldı, parçalandı!..
İsterseniz Japonya’dan hakiki ‘Japon yapıştırıcısı’ getirin.
Hiç bir zaman orijinali gibi olmaz!..
RSS