Hukuk herkese lazımdır…

Gülen Cemaatına karşı operasyonlar başladı.

Başbakan Erdoğan’ın cemaati hedefine koymadığı gün var mıydı?

En ağır laflarından biri “İnlerine gireceğiz, göreceksiniz!..” olmuştu.

Ben de sık sık bu konuya değinmiş, Gaziantep’te değişen zerre kadar bir şey olmadığını, iri yapılı cemaatcilerin kamu kurumlarında fink attığını, emirler yağdırdığını yazmıştım.

Başbakan Erdoğan’ın birkaç gün sonra aşağıdaki demecini okuyunca şaşırmış, bizimkilerin herhalde bir bildikleri var diye düşünmüştüm.

“Ne yazık ki içimizde de hala bu yapıya karşı gereken tepkiyi koymayanlar var. Kimi kurumlarda cesaretle bu işin üzerine gidilmediğini görüyoruz. Bu ihanet şebekesine göz yumanlar, sessiz, tepkisiz kalanlar, müsamaha gösterenler bilsin ki biz de, milletimiz de bunları not ettik, ediyoruz.”

Göreceğiz bakalım; sıra bodurlara, şişkolara, mitomanlara ne zaman gelecek!..

Operasyon, güvenlik güçlerinden başladı.Sabahın erken saatlerinde gözaltına alıp, kelepçe takanlara şimdi hemen aynı saatlerde kelepçe takılıyor.

Bunun ardından önce hakim ve savcılara, sonra da işadamlarına operasyon yapılacağı iddia ediliyor.

Tarife aynı, haksızlık olmasın diye değişiklik yapılmayacak, onlar ne yaptılarsa, aynı muameleye maruz kalacaklar!

Başlıkta söyledim: Hukuk herkese lazım!

Bir gün gelir, siz de hukuka muhtaç olursunuz.

Dün öyleydi, bugün de öyle…

İnanın yarın da böyle olacak.

Meydanı boş bulduğunu zannedip; kural, hak hukuk dinlemeyip hırsına hakim olamayanlara ibretle duyurulur…

Yolcu uçakları artık güvenli değil!

Gündemimizi kendi sorunlarımız, cumhurbaşkanlığı seçimleri ve Gazze-İsrail doldurduğu için dış dünyada olup biteni gerektiği gibi takip edemiyoruz.

Malezya uçağının füze ile düşürülmesinin korkunç sonuçları olabileceğini düşünüyorum.

Ortak görüş, Kaddafi’nin emriyle Pam Am uçağına yüklenen patlayıcıyla infilak ettirilen, 259 uçak yolcusu ile üzerine düştüğü İşkoçya kasabası Lockerbie’de de 11 kişinin ölümüne neden olan terörizmden sonra 298 kişinin bulunduğu Malezya uçağının füzeyle vurulması büyük bir sorunun doğmasına neden oldu.

21 Aralık 1988’de infilak ettirilen Pam Am uçağından sonra havaalanlarında çok sıkı kontroller yapılmaya başlanmıştı.Hala da bu işlem çok ciddi olarak yürütülüyor.Londra gibi havaalanlarında ayakkabıların çıkarılması bir yana, bazen insanların soyunmaları bile talep edilebiliyor.

Bu önlemler şimdiye kadar etkili oldu ve havada infilak ederek yere düşen hiçbir sivil yolcu uçağı olmadı.

Ama, yerden atılan füzeyle nasıl başedilecek?

CNN International’da bu konu tartışıldı.

İsrail yolcu uçaklarının füze savar sistemi ile donatıldığını böylece öğrenmiş oldum.Ancak, bu sistemin diğer ticari uçaklara uygulanmasının çok pahalı ve hemen hemen imkansız olduğu belirtildi.

İşte tam bu noktada da, dünyanın yeni bir felaketle karşı karışıya olduğu anlaşıldı.

CNN’nin popüler röportajcısı Christiane Amanpour, önceki gün henüz daha Mayıs ayında seçilen Cumhurbaşkanı Petro Poroshenko ile canlı yayında konuştu.

Poroshenko, Yahudi kökenli, aileden çok zengin, çok akıcı İngilizce konuşan, tutarlı, cesur ve Batı’nın desteklediği saygın bir politikacı.

Amanpour, füzeyi ateşleyenin Ruslar’a karşı savaşan Ukraynalılar mı, yoksa ayrılıkçılı Ruslar mı olduğunu sordu.

Poroshenko, ayrılıkçılıklı kimsenin olmadığını, onların terörist olduğunu net bir şekilde ifade ettikten sonra şöyle dedi:

“Rusya dahil, bütün dünya karar vermelidir. Hangi taraftasınız, teröristlerin mi, çağdaş medeniyetin mi tarafındasınız?”

Poroshenko da, Obama gibi füzenin Rus destekli teröristler tarafından fırlatıldığının kanıtlarına ulaşıldığını ifade etti.

Geçen sene Kasım ayında Avrupa Birliği, Ukrayna’yla ortaklık anlaşması imzalayacaktı.Ancak, Putin tehlikeyi sezdi ve Rusya’ya yakın olan devlet başkanı Viktor Yanukoviç’i Rus yöntemiyle ikna etti ve o da anlaşmayı imzalamadı.

Ülkede ve Batı’da dananın kuyruğu koptu.Başta ABD ve Almanya olmak üzere bütün Batılı ülkeler Batı yanlısı Ukraynalılar’ı destekleyerek onları sokağa döktü.

Kanlı olayların sonu gelmeyinceYanukoviçkaçıp  Rusya’ya sığındı. Yönetim Batı yanlıların eline geçti.Öfkelenen Putin, 1955’de Ukrayna’ya verdikleri Kırım’ı Mart 2014’te tekrar Rusya’ya bağladı.

Bu kez de Batı dünyası Putin’e çok kızdı ve Rusya karşıtı önemli kararlar ve politikalar belirledi.

Putin buna karşılık Ukrayna’nın Rus ve Ortodoks ağırlıklı doğu bölgelerini yandaşları vasıtasıyla işgal etti.

Obama’nın liderliğinde Batı, Rusya için yeni ve ağır yaptırımlar planlıyor.

Buna Putin’in de bir şekilde cevap vereceğini düşünürseniz, dünyanın karşı karşıya kaldığı felaketin boyutunu daha iyi tahmin edebilirsiniz.