Tavacı Recep Usta…

YAYINLAMA: 18 Ağustos 2014 / 20.00 | GÜNCELLEME: 18 Ağustos 2014 / 20.00

‘Tencere tava, herkesten bir hava’ (Atasözü) (*)

 

Geçenlerde bir arkadaşım anlattı.İki çocuğuyla birlikte ‘Tavacı Recep Usta’ diye bilinen, 100. Yıl Kültür Parkı’nın içindeki bir lokantaya gitmiş.

Öğle servisinde, çok az bir müşteri kitlesinin bulunduğu bir zamanda ısmarladıkları, çocuklar için tavuk şiş, kendisi için de kıyma kebap tam 45 dakika sonra gelmiş.

Garson bir şiş kıymayı yufkanın içine çektirip, dört beş parçaya bölünmüş olarak getirince şaşıran arkadaşımın memnuniyetsizliği yüzünden okunduğu için, garson değiştirebileceğini teklif etmiş. Arkadaşım, “Bunu 45 dakikada getirdiniz, ve de yanlış getirdiniz. Şimdi tekrar 45 dakika beklemeye tahammülüm yok, kalsın kardeşim” demiş.

Kızı bir süre sonra, “Baba, ayran istemiştik, gelmedi”deyince garsona tekrar hatırlatılmış.

 

Şimdi, iki porsiyon tavuk şiş, yufka içinde bir şiş kıyma, üç de ayran ve aradan geçen 1.5 saatlik zamanın karşılığında hesap ne kadar geliyor tahmin edersiniz: 111 TL.

Gelin de İmam Çağdaş’a, Karşıya’daki Halil Usta’ya kurban olmayın!

 

Daha önce de bir hukukçu arkadaşım anlatmıştı.

Kardeşim, Park’ın içinde o kadar muazzam bir yer kaplıyorlar ki, aklın durur. Bu ne biçim iş?” deyince, ben de dışarıdan gelen bir adama nasıl oluyor da bu kadar büyük kıyakçılık yapıyorlar, dediğimde, “Olur mu öyle şey! Onun mutlaka yerli bir ortağı vardır! O kadar da uzun boylu değil!” demişti.

Dorusu merak ettim, kim acaba bu Tavacı Recep’in Antep’teki gizli ortağı?

 

Son olarak da bir doktor arkadaşımdan dinledim.

O da, “Öyle kazık atıyorlar ki aklın durur! Böylesine vurdum duymaz yöneticilerin olduğu bir kentte yaşadığım için kendime lanet okuyorum!” dedi.

 

Bu tip yerlerin önce SGK’sı incelenmeli, sonra da ne kadar vergi verdiği tespit edilmeli. Ama en önce ne yapılmalı biliyor musunuz? Parkın en güzel yerinde bu kadar muazzam bir alanı bu adamlar nasıl almışlar? Hangi ihale ile almışlar? Bu açıklanmalı.

Bunlar zor şeyler değil, lütfen duyarlı olun ve bu sorulara yanıt verin. Bu usulsüzlüklerin zaten hepsi geçen dönemde oldu. Burası hangi ihale ile nasıl verildi, bunu açıklamak eğer zorsa, memleket sırrı ise bir diyeceğim yok!

 

(* Atasözü)Herkes kendi havasında kendi bildiğini okuyor.

 

 

 

Arife tarif ne gerek…

 

İl başkanları, belediye başkanları temayül yoklamalarında, bilgi alış verişinde veya adına başka ne deniyorsa AK Parti Genel Başkan ve Başbakan adayı olarak üzerinde mutabık kalınan isim Ahmet Davutoğlu olmuştu. Tabii bunlar zarfların açılması ve tasnif neticesi açıklanan sonuçlar falan değil, tahmin edilen…

Önceki gün de, temayül yoklaması kapalı zarfta yapılmasına rağmen bazı vekiller, açıktan Davutoğlu ismini yazıp, bir de herkesle paylaşmışlar!

Yüce iradenin verdiği karara neden ters düşsünler ki!.. Akıllı olmakta fayda vardır her zaman!..

 

Öyle görünüyor ki, genel başkanlık ile başbakanlık sorunu tereyağdan kıl çeker gibi halledildi.

Diğer netameli bir konu da 3 dönem şartıydı.

Erdoğan, millevekilleri ile AK Parti’nin 13. Yıldönümü resepsiyonunda biraraya geldiklerinde, samimi bir ortamda, Millete söz verdik, verdiğimiz sözü tutmalıyız, bu zamana kadar verdiğimiz sözü tuttuğumuz için millet arkamızda durdu. 3 dönem şartı aynen milletimize verdiğimiz sözdeki şekliyle korunacak” dediğinde kimsenin itirazı olmadığı gibi, ayaküstü sohbete katılanların hepsi de, “Doğrusu budur efendim. Sözümüzde durmalıyız” demişler. Bu da hallolduğuna göre, yapılacak tek iş 27 Ağustos’u beklemek gibi görünüyor.

 

Erdoğan, o sohbette ayrıca milletvekilleriyle Yeni Türkiye'nin kodlarını da paylaşmış, Türkiye'nin vesayetçi teammüllerden kurtulması gerektiğini vurgulayarak, yeni teammüllerin geliştirilmesi gerektiğini anlatmış.

Cumhurbaşkanı yemin töreninde frak, yargı yılı açılışlarında seçilmişlerin konuşturulmaması gibi teammüllerin artık tedavülden kalkması gerektiğinin altını çizip“Biz kendi demokratik kültürümüze, geleneklerimize uygun teammüller oluşturmalıyız” demiş.

 

 

 

Tavacı Recep Usta…