3 vakte kadar kısmet var!..

Her gecenin bir sabahı vardır. Her karanlığın sonu aydınlıktır ve her kötü gidişat da elbet bitecek ve iyi günler, huzurlu günler gelecektir.

Bu mottoya inanır mısınız?

Ben inanırım. Bölgemiz büyük bir değişimden geçiyor. 3 senedir büyük sıkıntı yaşıyoruz. İhracat rakamlarımız iki sene öncesine döndü. Huzursuzluk, bıkkınlık, geleceği görememe hiçbir zaman umutsuluğa dönüşmedi, ama endişeler sürüyor.

İşte bu tablo değişiyor.

Amerikalı 2 gazetecinin kafasının kesilmesi Amerikan toplumunda fırtınalar yarattı. Obama’nın üzerindeki baskı NATO toplantısında sonuç verdi.

ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya,

Danimarka, Türkiye, Polonya, Kanada  ve Avustralya IŞİD ile mücadele için koalisyon oluşturdular.

Türkiye temkinli yaklaşıyor, ancak ABD ve diğer müttefiklerle çok yakın askeri ve istihbarat işbirliği içinde olan Türkiye’nin bu koalisyona katılımı ve sağlayacağı katkı Washington açısından ‘kaçınılmaz’ olarak değerlendiriliyor.

Türkiye’nin çekinceleri biliniyor, ama bir şekilde katkısının da ‘olmazsa olmaz’ derecesinde önemli olduğu kabul ediliyor.

Bunları bir tarafa bırakalım, bölgenin ekonomik geleceğine bakalım.

Irak’ın petrol gelirinin 2030 yılında bir trilyon dolara ulaşacağı hesaplanıyor. Şimdiden ExxonMobil ve Chevron’un 25 milyar doların üzerinde yatırım yaptığı biliniyor.

Şirketlerin yönettiği ABD’nin bu yatırımları koruyup savunacağı da bilinen başka bir konu! Nitekim, Erbil’i neredeyse ele geçirecekken uçak gemisinden kalkan ABD savaş uçakları IŞİD mevzilerini bombalayarak duruma son anda da olsa hakim olmasını bildiler.

Koalisyon, Irak ve Suriye için uzun soluklu bir strateji hazırlığı içinde. Operasyonlar önce Irak’tan başlayacak. Bizim için de daha önemli olan orası.

Kara harekatı da dahil, bütün seçenekler planlanıyor.

NATO’dan yapılan açıklamada 3 aşamalı bir plan düşünüldüğü, ancak IŞİD’in bölgeden kesinlikle temizleneceği vurgusu yapıldı.

Planın aşamaları, stratejisi vs ayrı bir konu. Bizim odaklandığımız konu ise bölgenin ekonomisi. Öyle anlaşılıyor ki, önümüzdeki günlerde ihracatçılarımızın eli rahatlayacak. Bölgeye daha fazla petro dolar girdikçe bizden aldıkları da artacak.

ABD açıklarında Ceyhan’dan yüklediği bir milyon varil petrolle bekleyen o tankere hala tahliye izni verilmedi. Mahkeme kararı tahliyeye izin verecek şekilde çıkmıştı. Ama Irak hükümeti hemen itiraz edince tekrar beklemeye girdi! Üstelik bu kez Maliki de yok! Başbakan Haydar El-Abadi’nin yeni hükümeti güven oyu alarak işe başladı.

Kerkük’ten Ceyhan’a petrol ihracatı Mart ayından beri yapılamıyor. Bölgedeki petrol üretiminin 30 bin varile düştüğü bildiriliyor. Oysa bu rakam bu yılın ilk aylarında 300 bin varildi. Bunların hepsi Irak’ın ithalatını haliyle olumsuz etkiliyor.

ABD liderliğindeki koalisyonun bu sorunların üstünden geleceğine şüphe yok. Bölge, en kısa sürede eski canlılığını kazanacaktır.

Bu yılın sonunda ihracat hedefine ulaşacağımıza, 7 milyar doları yakalayacağımıza inanıyorum.