Tabipler Odası Lokali/ Hukukçular Lokali

Bazı meslek gruplarına ayrıcalık yapılarak verilen kamu malları hakkında ne zamandan beri yazmak istiyordum; konu Kent Konseyi’ne taşınınca tam zamanı oldu.

Burç kavşağındaki Tabipler Lokali, Şahinbey Belediyesi ile mahkemelikler. Yargı kararını verecektir. Benim yazmak istediklerim bu konunun beni rahatsız eden temel prensipleri ile ilgili…

“Kızımızı ne doktorlar, ne avukatlar istedi de vermedik…” diye hava atan, ama aslında bu meslek sahiplerine gıpta eden annenin ünlü sözünden yola çıkarak, bu iki meslek grubunun da ülkemizin en prestijli ve güzide mesleklerinden olduğunu bilmem tekrarlamaya gerek var mı?

Toplumumuzda prestijin en önemli ölçüsü, paradır! Bu meslek grupları da hem iyi kazandıkları, hem de okumuş oldukları için ayrıcalıklıdır.

Bu kadar önemli ve zengin meslek grupları belediyelerden kendilerine lokal tahsis etmelerini istiyorlar ve de alıyorlar.

Neyin karşılığı olarak?

Kamuya ait bir gayrimenkulü meslek bireylerinin kullanması için bedava, hatta hukukçular lokali örneğinde olduğu gibi, üzerine para almanın mantıklı bir açıklaması olabilir mi?

Hukukçular Lokali için zamanın belediye başkanı Güzelbey ile Baro kapışmıştı!

Nasıl sonuçlandı biliyor musunuz?

Güzelbey, lokali çalıştırması için birisini işaret etti!

Baro, bu şartı kabul ederek, Güzelbey’in arkadaşı ile anlaştı. Müstecir her ay 5 bin lira Baro’ya, 5 bin lira da asıl mülk sahibi belediyeye ödeme yapıyor.

Kamu yararı bulunmayan ve de kabul edelim ki etik olmayan bu durumu en iyi bizzat hukukçuların kendilerinin değerlendirmeleri gerekir.

İhale yapmadan, sırf Güzelbey ile anlaşmak için işletmeci birisine peşkeş çekiliyor! (İşletmeci de bu işi Antep’te en iyi yapan insanlardan biri. Ancak ben prensip üzerinde duruyorum.)

İşin doğrusu, bu kadar iyi para kazanan ve prestijli bir mesleğin sahibi olanlar kendi paraları ile arsa alır, binayı yapar, içini tefriş eder ve savundukları hukuka uygun iş yapmış olurlar. Doğrusu bu değil mi?

Doktorların ki de yanlış!

Toplumun en iyi para kazananları olarak, niçin kendi arsanızı alıp kendinize uygun bir lokal yapmıyorsunuz?

Belediyeden bedava arsa tahsisi alıp, üzerine bina yapıp bir işletmeciye gelir karşılığı veriyorsunuz. Bir süre sonra da kontrolü kaybediyorsunuz. Sizden başka herkes oraya gidiyor ve kentten biraz kopuk olduğu için de nahoş olaylar oluyor. Değer mi?

Bunun yerine kendiniz şehrin içinde paranızla bir yer alıp, kimseye minnet etmeden çalıştırsanız daha iyi olmaz mı?

İşin, anlaşmaların falan detayına girmiyorum, çünkü dediğim gibi konu mahkemelik.

Ama üzülüyorum, çünkü bir belediye neden Tabipler Odası gibi mümtaz bir kurumla mahkemelik olsun ki!

Tabipler Odası başkanının Kent Konseyi’nde, Tahmazoğlu’nu itham etmesini ise çok yanlış buluyorum.

Zamanın belediye başkanı Yaşar Ağyüz’ün tercihine nasıl zamanında ses çıkarılmadıysa, bugün de Tahmazoğlu’nun tercihini eleştirmek en azından demokratik bir tavır değildir.

Kurumlar kendi ayaklarının üzerinde durmasını bilmelidir. Hem belediyeleri eleştiriyoruz, hem de meslek grupları olarak ayrıcalık yapmalarını istiyoruz!..

Olur mu?

Dünyanın en büyük finans şirketlerinden J.P. Morgan’ın CEO’su James Dimon’un, zengin koca avcısı bir kızın kendisine attığı bir elektronik postaya verdiği ilginç cevap sosyal medyada tur atıyor!

Sayın Morgan,

Sizinle dürüst olacağım. Bu yıl 25 yaşına giriyorum. Çok güzelim, iyi bir stilim var ve kaliteli şeyleri severim. Yıllık geliri en az 500 bin dolar veya daha fazla olan bir adamla evlenmek istiyorum. Aç gözlü olduğumu düşünebilirsiniz fakat New York’ta yıllık geliri 1 milyon dolar olan insanlar maalesef orta sınıf sayılıyor.

Çok şey istemiyorum. Sizin sitenizde yıllık geliri 500 bin dolar veya daha fazla olan biri var mı? Hepiniz evli misiniz? Bu konuları merak ediyor ve sormak istiyorum, sizin gibi zengin insanlarla evlenmek için ne yapmam gerek?

Bugüne kadar birlikte olduğum erkekler arasında en zengini yılda 250 bin dolar kazanıyordu. Central Park’ın batı yakasında, yüksek bütçeli rezidanslarda yaşamak isteyen biri için yıllık 250 bin dolar yeterli değil. Size alçak gönüllülükle soruyorum:

1) Zengin bekarlar nerede takılır? (Lütfen bar, restaurant, spor salonu, kulüp, vs. gibi mekanların isimlerini ve adreslerini yazar mısınız.)

2) Hangi yaş kategorisine odaklanmalıyım?

3) Çoğu zenginin eşleri neden ortalama, hatta ortalamanın altında güzellikte? Bir kaçıyla tanıştım; güzel veya ilgi çekici değiller ama zengin erkeklerle evlenebiliyorlar.

4) Kimin karınız, kimin yalnızca sevgiliniz olabileceğine nasıl karar veriyorsunuz? Benim hedefim evlenmek. Zengin bir adamla evlenebilmek için ne yapmalıyım ?

Saygılarımla,

Bayan Güzel

James Dimon’un kıza yanıt olarak yolladığı elektronik posta :

Sevgili Bayan Güzel,

Yazınızı büyük bir ilgiyle okudum. Tahmin ediyorum ki sizin gibi aynı soruları soran pek çok genç kız var. Lütfen profesyonel bir yatırımcı olarak durumunuzu analiz etmeme izin verin. Benim yıllık gelirim 500 bin doların üzerinde, sizin kriterlerinize uyuyor, bu sebeple zamanınızı boş yere çalmadığımı umut ediyorum.

Bir iş adamı gözünden bakarsak, sizinle evlenmek kötü bir fikir. Nedeni ise çok basit, lütfen açıklamama izin verin. Detayları bir kenara bırakırsak, yapmaya çalıştığınız şey “güzellik” ile “para” ikilisini takas etmek: A kişisi güzelliği sağlar, B kişisi de bunun için ödeme yapar, gayet adil. Fakat burada ölümcül bir problem var; sizin güzelliğiniz kaybolacak, ama benim param önemli bir sebep olmadıkça tükenmeyecek. Aslına bakarsanız, benim gelirim yıldan yıla artabilir, ancak siz yıldan yıla güzelleşemezsiniz. Bu sebeple, ekonomik açıdan bakarsak, ben değer kazanan bir varlıkken siz değer kaybeden bir varlıksınız. Hem de sıradan bir değer kaybı değil, katlanarak artan bir değer kaybı. Eğer güzellik sizin tek varlığınızsa, değeriniz 10 yıl sonra çok daha düşük olacak.

Wall Street’te kullandığımız bir terimden yola çıkarsak, sizin için “takas pozisyonu” diyebiliriz, “satın al ve bekle” değil. Sizi satın almak iyi bir fikir değil, bu sebeple kiralamayı tercih ederim. Çünkü alışveriş değeri düşen bir şeyi uzun süre elde tutmak hiç de akıllıca değildir. Şüphesiz; aynı şey sizin istediğiniz evlilik için de geçerli.

Bu yazdıklarım size zalimce geliyorsa bir de şöyle düşünün; tüm paramı kaybetseydim, beni terk etmez miydiniz? Aynı şekilde güzelliğinizi kaybettiğinizde, benim de çıkış yolunu bulmam gerekmez mi?

Yıllık geliri 500 bin doların üstünde olan insanlar aptal değil; sizinle yalnızca çıkarız ama evlenmeyiz. Size, zengin bir adamla evlenme fikrini unutmanızı öneririm. Bu arada, yılda 500 bin dolar kazanan o zengin siz olabilirsiniz. Zira o kadar parayı kazanmak, zengin bir aptal bulabilme ihtimalinizden daha yüksek…

Son cümle çok önemli.

Antep’in iyi para kazananları hep bu prensipten hareket etmişlerdir.