Bir cinayet, bir gazeteci ve bir avukat

YAYINLAMA: 10 Kasım 2014 / 18.00 | GÜNCELLEME: 10 Kasım 2014 / 18.00

Manken Aslı Baş, 2010 yılında ünlü turizmci Ahmet Bayer'in otelinde öldü. İntihar ettiği söylendi. Olaydan 2 yıl sonra Ahmet Bayer'in 2 oğlu cinayetten tutuklandı. Daha sonra dava sürerken, çocuklar tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Aslı Baş genç ve güzel bir kadın. Ruh hastası gibi tanıtıldı. Babası yaşındaki bir adama aşık olup kıskançlık krizine girip intihar ettiği söylendi. Tekerlekli sandalyeye mahkum, vurgun yediği için belden aşağısı tutmayan  turizmci Ahmet Bayer, paranın verdiği güçle, yalancı şahitler ve ünlü avukatlar tutarak yalan rüzgârıyla adalete karşı koyup mahkum olmaktan sıyırmaya çalışıyor…

 

Çok ses getiren ve intihar mı cinayet mi hala tartışmalı olan Aslı Baş'ın ölümünü, son yıllarda Türk basınının unuttuğu bir habercilik tarzını yeniden açığa çıkaran Yavuz Semerci Habertürk gazetesinde çarpıcı bir yazı dizisi ile ele aldı.

Habertürk çok iyi iş yapıyor. Daha önce de bir cinayete kurban giden ama katilin zengin ve etkili ailesi tarafından olay kapatılmak istenirken, Habertürk’ün tek başına ısrarlı yayınları, Türkiye’nin en çok konuşulan cinayeti, Münevver Karabulut’un vahşi şekilde öldürülmesinin aydınlatılmasında en önemli rolü oynadı. Aynı gazete şimdi de Aslı Baş öldürüldü mü, intihar mı etti gizeminin çözülmesi için değerli gazeteci Yavuz Semerci, binlerce sayfalık tanık ifadelerinden yola çıkarak, uzmanlarla ve olayın şahitleri ile konuşarak adalete yardımcı olmaya, kamuoyunu aydınlatmaya çalışıyor.

 

Burada bilinmesi gereken çok ünlü bir gazeteci ile çok ünlü bir avukatın bu olayla ilgili sorumlulukları.

Yavuz Semerci, Hürriyet gazetesinin yıldız muhabiri/yazarı Ayşe Arman için şunları yazdı:

 

Hatırlatmalıyım ki, olay daha soruşturma aşamasındayken Ahmet Bayer, Hürriyet’in etkili isimlerinden Ayşe Arman’a soruşturmayı etkileyeceğini bile bile röportaj vermiştir. O gün röportajda Aslı Baş kıskanç, intihar eğilimli, gösterilmiştir. Röportaj ile hakimler etki altına alınmaya çalışılmış ve tutuklu sanıkların dışarı çıkmasını sağlamaya dönük yayın faaliyeti yapılmıştır. Ayşe Arman da buna alet olmuştur. Merak ediyorum acaba Ayşe Arman, o söyleşiden utanıyor mu?

 

Diğer ünlü kişilik ise bir avukat. Ceza hukuku profesörü bir  avukat. Galatasaray Kulübü’nün de Başkanı olan Duygun Yarsuvat, Semerci’nin yazı dizisi yayınlanmaya başlayınca herhalde etekleri tutuşmuş olacak ki, mahkemeye başvurarak, “Bu yazı dizini durdurun, yasaklayın” talebinde bulunuyor. Yavuz Semerci, onun için de şunları yazdı:
Sanık avukatlarına ve içlerinde yer alan şu anda Galatasaray Kulübü Başkanlığı’nı da yapan değerli hukuk adamı Duygun Yarsuvat’a haddim olmayarak bir tavsiyede bulunacağım. Yayın yasağı talep etmeyiniz. Dün mahkemeye bu yönde ulaşan talebiniz reddedilmiş. Mahkeme heyeti oybirliği ile ‘Yargılamanın kovuşturma aşamasında bulunduğu, dosyaya ilişkin herhangi bir gizlilik kararı bulunmadığından talebin reddine kararı vermiş.”

 

Şu işe bakın; ünlü bir gazeteci ve ünlü bir profesör avukat, davanın seyrini etkilemek için normalin dışına çıkıyorlar! Acaba bunu neden yapıyorlar? Doğal neden, Ayşe Arman’ın Ahmet Bayer’in masumiyetine inandığı için kalemini hem yargıyı, hem de kamuoyunu etkilemek için kullanması, avukat Yarsuvat’ın da suçsuzluğuna inandığı Bayer’i bütün gücü ile savunması…

 

Gerçek bu mudur, çok beğendiğim ve takdir ettiğim gazeteci Yavuz Semerci’nin davayı yeniden kamuoyunun dikkatine taşıyarak gerçeğe ulaşılması için kalemini kullanması.

Bu ölüm aydınlatıldığında, bu iki ünlü isim yara alırsa, mesleklerini bırakmak zorunda kalabilirler!..

 

 

Bir cinayet, bir gazeteci ve bir avukat