Gaziantep’in turizm potansiyeline yazık oluyor!

YAYINLAMA: 01 Aralık 2014 / 18.00 | GÜNCELLEME: 01 Aralık 2014 / 18.00


Duayen ekonomi profesörü ve gazete köşe yazarı Güngör Uras, her yıl Antalya’da düzenlenen ‘Uluslararası Resort Turizm Kongresi’ne katılmış.

Bu kongrede turizm sektörünün durumu, sorunları ve geleceği tartışılıyor. Türkiye’nin geçen sene 34 milyar dolar olan turizm gelirinin 10 milyar dolarını; Antalya, 293 beş yıldızlı oteli, 500 bin yatak kapasitesiyle sağlıyor. Yani Antalya demek, turizm demek oluyor!

Bu kadar önemli bir toplantıya, katılma sözü veren Başbakan Yardımcısı, Ekonomiden Sorumlu Bakan  Ali Babacan katılmamış, Turizm Bakanı da söz verdiği halde gelmemiş, Bakan Yardımcısı da gelmemiş, müsteşarı da gelmemiş, Turizm Bakanlığı’ndan hiç kimse de gelmemiş. Bütün bu gelmemişler tamam. Antalya’nın 13 milletvekili, 5’i CHP’li, 5’i AK Partili, 3’ü MHP’li, onlarda gelmemiş! İyi mi?

Antalya Valisi ve Belediye Başkanı da toplantıya katılmış ama konuşmaları biter bitmez, “Daha önemli işimiz var” diye hemen ayrılmışlar.

Bunu okuyunca hayli rahatladım! Çünkü, benzer bir toplantı da Gaziantep’te yapılmıştı, ‘Destination Gaziantep/Hedef Gaziantep’.

Bizim toplantıya Büyükşehir ve Şahinbey Belediye Başkanlarımız, Bakanlık yetkilileri, bazı milletvekillerimiz, Sanayi Odası Başkanı, Kent Konseyi Başkanı, Kültür Müdürü katıldılar. Ama bizde de orada mutlaka bulunması gereken turizm işletmecilerinden kimse yoktu! Gaziantep Turizm Derneği Başkanı bile son dakikada katıldı, çünkü toplantıdan haberi yokmuş! Belli ki organizeyi kim yaptıysa bir anlaşmazlık olmuş.

 

Öyle  veya böyle, altın yumurtlayan tavuk, turizme gereken önem verilmiyor.

Daha önce de bu konuya değinmiştim; bu işi Turizm Derneği çatısı altında toplayalım, donanımını güçlendirelim, iş üretmelerini isteyelim.

Gaziantep’te bu kadar otel var; Tuğcan, Hilton, Divan, Dedeman ve diğerleri… Demek bunların işleri aliyülala ki, müşteri kaynadığından, Gaziantep’in turizmine metelik vermiyorlar! Yoksa toplantılara neden katılmasınlar ki!

Ama yine de bir gariplik var! Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürü, Gaziantep’te geçen sene 200 bin turistin konakladığını, bunun da 103 bininin Suriyeli olduğunu söyledi. Bu duruma göre oteller, Gaziantep’e iş için gelen müşterilere ilgi gösteriyorlar, kentin turizm potansiyeli kendilerini pek ilgilendirmiyor.

 

Gaziantep’in fena halde turiste ihtiyacı var. Otorite elini çabuk tutmalı, zira bu işler bir günde olmuyor.

Gaziantep’te güvenlik sorunu olduğu tartışılıyor. Bizden ‘çıt’ yok! Nerede bu insanlar, neden tepki verilmiyor?

Bizim yapamadığımızı, Karkamış'taki kazıları yöneten İtalyan Prof. Dr. Nicolo Marchetti yaptı, "Avrupalılar buraya tehlikeli diyor, ama Gaziantep'te savaş yok, bu şehir çok güvenli” dedi.

Dünyanın en büyük haber ajası AP’ye verdiği mülakat, dünyanın bütün önemli gazetelerinde yayınlandı, televizyonlarında gösterildi. Eğer elimizi çabuk tutup bundan yararlanmazsak, unutulup gidecek her şeye yeniden başlamak gerekecek.

 

 

 

 

Bir hikaye…

Dünyanın en bilinir markaları arasında yer edinen Marlboro ilk kurulduğu yıllarda diğer bütün yeni kurulan şirketlerde olduğu gibi piyasada tutunmaya çalışırken işleri kötüye gider.

 

Marlboro’nun işlerinin kötüye gittiğini gören birisi Marlboro’ya bir teklif sunar. Bu teklife göre satışları bir ay içerisinde 3 katına çıkarabileceğini ve bu olursa şirketin yarı ortağı olmak istediğini, eğer bunlar olmazsa ömür boyu Marlboro fabrikasında tütün saracağını söyler.

 

Marlboro’nun o zamanki sahipleri de, nasıl olsa batmak üzereyiz, kaybedecek birşey yok diyerek teklifi kabul ederler. Adam hemen harekete geçer ve bir sürü boş Marlboro paketine ihtiyacı olduğunu söyler. Zaten depoda da boş paketlerden başka birşey yoktur. Bir sürü boş Marlboro paketini ezerek paketlere kullanılmış süsü verilir.

Bu paketler gece olunca pırpır uçak ile Amerika’nın üzerine atılır. Bunun amacı insanları Marlboro’nun

tüketildiğini göstermek, bir şekilde alıma yönlendirmektir.

İnsanlar sabah uyandıklarında her tarafta bol Marlboro paketleri görürler ve bu kadar çok tüketildiğine göre iyi olduğunu düşünerek Marlboro’ya yönelirler.

Marlboro şirketi o ay satışlarını 3 değil, tam 5 kat satışları arttırır.

Şatışların artmasındaki cin fikirli adam da şirketin yüzde 50’sine ortak olur.

Bu cin fikirli adam Philip Morris’ten başkası değildi.

 

Philip Morris sağ olsaydı, şu bizim turizm meselesine de mutlaka bir çözüm bulurdu!

Gaziantep’in turizm potansiyeline yazık oluyor!