Şişli ve CHP gerçeği…

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Ne yani?

Şişli Belediyesi’ndeki kepazelik medyanın gündemine taşınıncaya kadar siz Şişli Belediyesi’ni sütten çıkmış ak kaşık mı zannediyordunuz?

Bütün işler düzgün, yapılan herşey dürüstçe ve hukuka uygundu öyle mi?

Yıllardan beri Şişli’de de bir Mustafa Sarıgül hegemonyası devam etmiyor mu? CHP de bunu bilmiyor mu?

Ama yalnızca adamı yargılamak ve sorgulamak ayıp olur, en az onun kadar belki de ondan daha çok CHP’nin sorgulanması lazım.

İnsanlar boşuna Şişli’yi yönetemeyen Türkiye’yi mi yönetecek diye kafa bulmuyor!

                                                               ***

Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, hakkındaki bir takım yolsuzluk iddiaları ile ilgili olarak CHP Disiplin Kurulu’nca partiden ihraç ediliyor.

Ancak son yerel seçimlerde İstanbul’u fethedecek ya hemen MYK, “Partiden ihracı haksızdır” diye bir karar alıyor ve Adnan Keskin, Mustafa Sarıgül’ün kapısına el etek öpmeye gönderilip, Sarıgül partiye minnet rica davet ediliyor.

CHP, bu yanlış tercihi ile Türkiye’ye çok şey kaybettiriyor, İstanbul Büyükşehir Belediyesi de dahil.

Zira HDP; Sırrı Süreyya Önder’in ortak aday gösterilmesini öneriyor. Ama CHP, kendi milletvekillerinin de itiraf ettiği gibi Sarıgül’ün adaylığı ile cemaatle işbirliği yapmayı tercih ediyor.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde de yanlış aday üzerinden Türkiye’ye çok şey kaybettirdikleri gibi…

Eğer orada da HDP ile ortak aday Rıza Türmen üzerinde anlaşılsa, HDP ile işbirliği yapılsa belki bugün farklı bir noktada olabilirdik.

Ama işte CHP bu! Hem kendisi kaybediyor, hem ülkeye kaybettiriyor…

                                                                              ***

Sarıgül mevzusuna dönersek. El etek öptürerek partiye dönen Sarıgül, parti yönetimiyle sıkı bir pazarlığa oturuyor. Önce Şişli’deki rantı başkalarına kaptırmamak için kendisinin yerine oğlunun aday gösterilmesini istiyor. “Eğer ona yok derseniz, Hayri İnönü olsun” diyor.

Sonra belediye meclis üyelerinin çoğunluğunun kendisinin belirleyeceği isimlerden oluşturulması şartını getiriyor.

Pazarlıklar sonucunda başkan adaylığı için Hayri İnönü üzerinde karar kılınıyor. Sarıgül’ün diğer şartları da kabul ediliyor.

                                                               ***

Sarıgül bu kez Hayri İnönü’nün elinden, “Mustafa Sarıgül Büyükşehir Belediye başkanı seçilemezse, Şişli belediye başkanlığından istifa edeceğim” diye taahhüt mektubu alıyor.

O adam da ne kadar kişiliksiz ki böyle bir taahhütte bulunuyor. Hani kalıbının adamı değilmiş derler ya….

Şimdi de tüm bu pislikleri ortaya çıkaran “karısı kendisinden daha cesur ve mertmiş” denildiği gibi…

                                                               ***

Seçim yapılıp, Sarıgül kaybedince belediyeye başkan yardımcısı olarak sokup, perde arkasından belediyeyi yönettiği mafya görüntülü oğlu ile başlıyorlar istifa et diye tacize,tehdide ve şantaja

Hayri Bey istifa etmiyor veya edemiyor.

Sarıgül ailesinde şarteller atıyor bu kez…

Ve ortaya dökülen olaylarla bizlere de Şişli’de olup bitenleri hayretler içerisinde öğrenmek kalıyor.

                                                               ***

Şimdi, ortaya dökülen bu mide bulandırıcı görüntülerin yaşandığı bir ana muhalefet partisi hangi seçmene güven verebilir veya iktidarı eleştirme hakkını kendinde bulabilir mi?

Ne güzel söylüyorlar!

Şişli’yi yönetemeyen Türkiye’yi mi yönetecek?

Dün arkadaşlarım eski bir CHP’liye soruyorlardı:

Gaziantep’te milletvekili adaylığını düşünen çok isim var. CHP bu seçimlerde Gaziantep’ten kaç vekil çıkarır” diye…

Oda yanıt veriyordu:

Birbuçuk…

 

 

 

 

 

Şişli ve CHP gerçeği…