Geometri

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Her insanın çocukluk yıllarından başlıyarak matematik ile mutlaka tanıştığına inanırım. Çocukken bakkala, manava göderilip, bir kaç bir şey aldığınıza ve hatta kaç kuruş ettiğini sorduğunuza inanmaktayım. İlk okulda bir hocam vardı, ders anlatırken :

-          Çocuklar, bu derslerden evvel, önce matematiği öğrenmeniz gerekir. Hayat bu matematik etrafında dolanır.

Derdi.

Aslında yaşadıkca hepimiz görmekteyiz, matematik insanın yaşam sürecinde kullandığı en önemli bir bilim. Matematik bilmiyorsanız yaşamınızda büyük eksiklik oluşur. Sadece matematikle  kalsa iyi, hatta geometriyi de bilmek gerekir.

Geometri ile ilk okuldan sonra tanıştık. Ortaokulda hangi öğretmen bize geometriyi okuttuğunu kesin olarak bilmemekle birlikte, kitabımın köşesine Mathews diye işaretlediğimi hatırlarım. Geometri denilince aklıma hemen Euclid, Pythsagoras gibi önemli değerler gelir. Hani bir dik üçgenin dik açısındaki iki kenarının karelerinin toplamı, uzun kenarın karesine eşittir teorisi, benim en çok sevdiğim teoridir.

Hatta bütünü oluşturan parçalar hiç bir zaman bütünden büyük olamaz gibi cümleler beni hep etkilemişti. Bu nedenle Pythagoras’ın hayatını okumaya merak saldım. Pythagoras hakkında 600 den fazla kitap yazılmış. Çeşitli kitaplardan elde ettiğim bilgileri, bir küçük klasörde birleştirdim. Aslında Pythagoras’ın hayatı, incelenmesi gereken bir felsefeyi içermektedir. Kendi felsefesinin doğrularını  içeren bir yapı olan bu akım, bir çok araştırmacı tarafından incelenip kitap yazılmıştır. Hiç bir dinin ortaya çıkmadığı bir dönemde yaşamış bulunan bu ünlü alimin hayatı ve ortaya koyduğu ahlak kuralları , o dönemlerde  çok saygın bir gelişimin önderliğini yaptığını okumaktayız.

MÖ 590 senesinde doğduğu söylenen Pythagoras, Grek medeniyetinde çok önemli düşünürlerden ders aldığını bilmekteyiz. Pythagoras yaşamı boyunca Mısır’ı incelemiş, hatta Zerdüst akımından etkilendiği söylenir. 12 yıl Babil de yaşadığıda söylenen bu ilim ve ahlak alimi, kendine bir sistem kurmak için önce GREK, daha sonra  Cratona şehrine gelir yerleşir. Daha sonra ahlak kuralları içeren bir mağbet sistemi yaratan alim, zaman içinde ülkeye hükmetmeye başlayınca, ülke  yöneticileri ve bilhassa çok tanrılı din sisteminin rahipleri, Pythagoras a karşı çıkarlar. Meydana gelen kaosta , ahlak  sistemine karşı çıkanlar , sistemi yok etmeye çalışmıştır. Hatta mağbetlerini yerle bir edip, yaktıkları söylenmektedir.

Bu akım devam etmiş olsaydı ne olurdu , Pythagoras peygamber mi olurdu, yahut dünyaya ahlak dinimi yerleşirdi bilinmez, amma mutlaka ilk KURALLI ahlak dini olurdu diye düşünmekteyim.  Daha sonra Eflatun da, bu sistemin etkisinde kalan düşünürler arasında olduğunu biliriz.

Geometri denincede bir çok konu gelir aklıma. Daire , çizgi, iki boyut , üç boyut, hatta 4 boyutta bu gün itibari ile iyi incelenmesi gereken sözler olduğuna inanmaktayım. Bir noktaya eşit uzaklıkta olan noktaların meydana getirdiği şekil, DAİRE , olarak tarif edilir.  Başka şekillerin anlatımıda kelimelerle  ifade edilmesi mümkün olurmu bilmiyorum.

Bir doğrultuda noktaların meydana getirdiği şekil ise bir doğruyu ifade eder. Hatta bir birine eşit uzaklıkta bulunan ve sonsuza dek kesişmeyen doğrulara  PARALEL denir, diye ifade edilen bu cümle, bu günlerde siyasi gündemi oluşturmakta. Bir birine aynı uzaklıkta noktaların meydana getirdiği çizgi , sonsuza kadar kesişmezse paralel çizgi meydana gelmiş olur. Bu aynı zamanda düzlem olarak, yani iki boyutta ifade edilip, bir birini kesmesse, paralel düzlem diyebiliriz. Fakat bir yapının paralel olmasını nasıl izah ederiz, bilemiyorum, ancak yapı denilince üç boyutun ortada olması gerekir ki geometride bu ifade doğru değildir. Bu ifadeyi  yalnış kullanmak ise cehaletten olsa gerek diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

Geometri