AH ŞU RIZA

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Telefon rehberimde RIZA isminde bir arkadaş telefon numarasına rastlamadım. Bu bir rastlantımı bilmiyorum amma, Rıza isminde olan her arkadaşımın ismi AliRıza olarak başlamakta. Birde Ismet Rıza isminde bir arkadaşımın olduğunu hatırlarım. Fakat sadece Rıza ile başlayan bir isim hiç bulunmamakta. Bu bir tesadüfmü yoksa gerçekten RIZA ismi mutlaka bir başka isimle birliktemi kullanılır, bunu bildiğimi iddia edemem. Eğer sade bir Rıza isimli bir arkadaşım varsa onuda bilmek isterim.
Çok eskiden hep aklıma gelirdi, uçak kaçırılmalarının yoğun olduğu dönemlerde, görmediğim tek Avrupa ülkesi olan Yunanistan’a çok gitmek istemiştim amma, pasaportumda Kıbrıs damgası olduğundan almazlar diye çekinmekteydim. Bir seyahatimde Zürich ten Ankara ya Istanbul üzerinden gelirken, Istanbul - Ankara seferinde bir delikanlı uçağı, üzerine bağladığı mumlara C-4 süsü vererek, Atina’ya kaçırmıştı. Uçakta bende vardım. Sayın Yorgo Papaanderu Dış işleri bakanı idi. Hatta Atinada bulunan Elçiliğimizdeki Konsolos, Bülent Görkey idi.
Atina’ya ilk seyahatim bu vesile ile olmuştu. Bütün uçağın yolcularını şüpheli terörist olarak algılamışlardı. Dış İşleri Bakanı Yorgo bey ile Bülent beyin hava alanına gelmesi sonucu konunun yönü değişmiş, sabaha karşı bizler serbest kalmıştık amma şehre gidemeyip, gelen yeni bir uçakla Ankaraya geri gönderilmiştik. Geri döndüğüme sevinmiştim amma Atina yı göremediğim için üzüntülüydüm.
Bir başka konu ile seneler sonra tekrar Atina’ya gittiğimde gözlerime inanamamıştım. Avrupa Birliğine girmiş bir Yunanistan, sırtını birliğe dayayıp, yan gelip yatmıştı. Ülkede çok yaygın olan bir, iki konu bile sessizliğe bürünmüştü. OLİMPİC AİR LİNES zamanın yaygın bir hava taşımacılığını yürüten bir şirketti. Atina Hava alanında ilk gördüğüm, hangarlar dolusu ve civarında kullanılmayan onlarca uçağın atıl durması.
Birde çok yaygın bir deniz taşımacılığına sahip Onasis’in vefatından sonra, uluslararası deniz taşımacılığında sınıfta kalan Yunanistan, milli gelirinin taşımacılık kanadını kaybetmişti. Bir ülkenin Turizm gelirleri, milli uçak taşımacılığı ile ayakta durur. Yunan adalarında 10 ay Turizm olduğu bir hakikat, fakat ulaşım aksamasından dolayı adalarda canlılık görünmemekte.
Bu seyahatimde Atina’da yol boyunca ne bir sanayi, ne bir üretim tesisi dikkatimi çekmemişti. Üretim yapmayan bir ülkenin milli gelirinin nereden geldiği üzerinde ciddi endişelerim oluştu. Karşılaştığım her iş adamına bu soruyu sormaya başladım :
- Milli gelirinizi teşkil eden kalemler içinde neler var?
Bu soruya cevap bulamamıştım.
Avrupa Birliğinin Yunanistan’a verdiği kredilerin geri dönmesi konusunda ümitsiz bekleyiş sürerken, Yunanistan’da bir sosyalist lider, millete yapamıyacağı, fakat oy alabileceği bir çok konuda verdiği sözle, oy topladı. Borçları sileceğini, faizleri kaldıracağını, vergi indirimine gideceğini söyleyerek toplumu inandırıp iktidara yürüdü.
Bundan sonra ne olur bilmiyorum. Amma bu söylenen sözlerin, verilen vaatlerin bir çoğu yerine gelemiyecek. Ülkedeki huzursuzluk zirveye dayanacağını düşünmekteyim. Komşuda oluşacak bütün olumsuzluktan Türkiye de etkileneceği muhakkak. Yunanistan’da iktidara yürüyen partinin başında bulunan SYRIZA ismi, Konya dan giden Karamanlis’ler misali , bence kök itibari ile Anadolu olsa gerek AH ŞU RIZA, diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

AH ŞU RIZA