Kefen meselesi…

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Erdoğan sık sık tekrarlıyor, son zamanlarda Davutoğlu da kullanmaya başladı aynı lafı.

Kefenimizi giydik geldik

Her işittiğim de tüylerim diken diken oluyor.

Seçilir gelirsin, yönetebilirsen yönetirsin, yönetemezsen çeker gidersin, başkası gelir yönetir.

Nedir bu kefen edebiyatı?

Ya da bir ülke için ne kadar kötü şeyler yapacaksın da kefen giymeyi bile göze alacaksın?

Siyaseti kefen giyme sanatı haline getirme de neyin nesi?

                                               ***

Geçenlerde Başbakan Davutoğlu’nu dinledikten sonra,“Nedir bu kefen edebiyatı? Ne kadar rahatsızlık verici? Bir siyasetçi neden ha bire ‘Kefenimizi giydik de geldik’ der durur ki” diye tepki gösterdim.

Meğer bu sözden tek rahatsız olan ben değilmişim. Önceki gün baktım Murat Belge yazmış.

Herhangi bir medeni memlekette böyle bir siyasi söylem düşünebiliyor musunuz? Amerika’nın cumhurbaşkanının White House’la Pentagon arasında kefenine sarınmış olarak gidip geldiğini hayal edebilir misiniz? Herhangi bir Avrupa ülkesinde bir siyaset adamının bu gibi kelimeler ve imgelerle konuşacağı havsalanıza sığar mı?” diye soruyor Belge ve ekliyor:

Ama Tayyip Erdoğan iki günde bir kefenine bürünüp çıkıyor karşımıza. O böyle konuştukça adamları da coşuyor. Biri celallenip mermi saymaya başladı, bir başkası onu geçmeye kalkıştı. Sanırsınız Mohaç Meydan Muharebesi’ne hazırlanıyorlar.

                                               ***

Belge, Tayyip Erdoğan’ın iki günde bir diline doladığı kefen edebiyatı ile Menderes’i, Zorlu’yu, Polatkan’ı hatırlatarak bir mağduriyet imajı oluşturmaya çalıştığını dile getiriyor ve böyle bir dilin gerilime yol açtığına dikkat çekiyor.

Ülke normal koşullar altında bir seçime yaklaşırken, neden bir mağduriyet izlemini verilip, gerilim ortamı yaratılmaya çalışılıyor?

Murat Belge de aynı şeyi söylüyor: “Meydan Muharebesi falan yok. Bir seçim olacak. Muhtemelen birinci parti olarak çıkacaksınız, önemli oranda oy kaybetseniz de. Ne oluyor? Neyin korkusu bu? Nedir bu kefen edebiyatı?

                                               ***

Seçimin sonucu ne olursa olsun, değer mi kefen giymeye? Değer mi kefen giyecek kadar tehlikeli, yasak, yasa dışı işler yapmaya.

İnsanlar sandığa gidip, size oy verip seçerken, kefen giyin diye değil, bizi doğru düzgün yönetin diye seçti.

Şimdi bu neyin korkusu, tedirginliği, gerilimi?

Şimdiye kadar hiçbir iktidarın sonu bu ülkenin sonu olmadı. Nitekim, günü geldiğinde siz de çekip gideceksiniz bu ülke yine devam edecek.

Mezarlıkların vazgeçilmezler insanlarla dolu olduğunu bilmez misiniz?

Ne diye bizi gerip, durursunuz?

                                               ***

Ha… İlla da kefen giyeceğiz, giydik, diyorsanız, ne gelir elimizden?

Allah yardımcınız olsun yani…

Kefen meselesi…