CHP...

YAYINLAMA: 23 Haziran 2015 / 20.00 | GÜNCELLEME: 23 Haziran 2015 / 20.00

CHP kazanı fokur fokur diyeceğim ama bu kazanın ateşi ne zaman söndü ki!..

Cahit Bingöl bir gazeteye verdiği röportajda güzel şeyler söylemiş: “CHP, bir biat partisi değildir. CHP’nin üyeleri biat kültürüyle yetişmemiştir. Bizi diğer partilerden ayıran en büyük özelliklerden birisi budur.”

Belki bunu da söyleyecekti de dili varmadı, onu da ben söyleyeyim: “Bizim dediğimiz olmazsa hemen partiye küseriz. Oy vermeyiz, inadına karşı tarafa bile çalışırız. Ankara’ya kim gidecekse, onlar çalışsın! En büyük özelliğimiz de hizipçiyiz!.. (Bkz. Deniz Baykal).

 

Sağ partilerin ‘istikrar’dan anladıkları, sürekli uyum içinde olmak, ses çıkarmamak, verilenle iktifa etmek...

Sol parti(!)* CHP ise ‘demokrat’lıktan sürekli didişme, küsme, huzursuzluk, benim dediğim olmazsa oynamam felsefesi, kendini vazgeçilmez ve üstün görmeyi anlıyor. (Bkz. Son örnek Deniz Baykal’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yaptığı 2.5 saatlik ziyaret.)

Böyle bir partinin, böyle bir anlayışın başarılı olması mümkün müdür? Zaten olamıyorda...

 

Şimdi hedefte CHP İl Yönetimi var. Madem başarısızlık var, hemen istifa etsinler deniyor.

Seçimden hemen önce hiç bir beklentisi olmadan iş başına gelen yönetim elinden gelen çabayı gösterdi. İyi niyetle ve çok çalıştılar.

Ancak, kabul edilmelidir ki, çok kötü bir miras devraldılar. Önseçimden vazgeçilip merkez ataması ile liste oluşturuldu. Ama ne liste! Bundan daha kötüsü yapılamazdı. Geçen sene yerel seçimlerden hemen önce istifa edip kaçan ve hiç çalışmayan il başkanı ödüllendirilerek rahat seçilecek bir yere konmuş, adeta partililerle alay edilmişti. Nitekim ne birinci sıradaki, ne de ikinci sıradaki adaylar önemli bir varlık göstermediler, işine gelen çalışsın tavrıyla hareket ettiler.

 

CHP’nin bütün oy kaybının HDP’ye mal edilmesi çok yanlış olur. Çünkü rakamlar ortada, HDP’nin oy depoluğunu AK Parti yaptı. Bunun dışındaki bir tahmin pozitif olarak kabul edilemez, siyaset bilimine ters düşer.CHP, teşhisi doğru yapmalı ki, tedavide başarılı olabilsin.

 

Genel merkez il yönetimine sahip çıkmalıdır. İl Yönetimi, ilçeleri görevden almak istiyorsa, böyle uygun görüyorsa, hiç tereddütsüz il yönetiminin tasarruflarının arkasında durmalıdır. Yıllardan sonra nihayet düzgün bir yönetim işbaşına gelmiştir, devam etmelidir. Ancak, önemli bir seçim çalışmasından çıkan İl Başkanı Sait Köse ve ekibi, belki bazı arkadaşlarını dinlendirmek, değiştirmek isterse, onun da mutlaka gerçekleşmesine olanak sağlanmalıdır.

 

Ve...

CHP bütün riskleri göze alarak AK Parti ile koalisyonu yapmalıdır. Çünkü bu partinin iktidar gücüne ihtiyacı var. Ancak böyle bir güçle yaralarını onarır, gerekli restorasyonu yapabilir. Aksi halde baltalar gömülü olduğu yerden çıkarılacak, temizlenip bilenecek ve sonu hayırlı olmayacak savaş başlayacak.

 

* Batı basını bizim siyasi partilerden bahsederken hep şu sıfatlarla tarif ediyor.

AK Parti: Dinci parti
CHP: Laik parti

MHP: Sert sağcı parti

HDP: Solcu parti


Ayna ayna söyl ebana,
Var mı benden daha güzeli…

Bir internet sitesinde 81 ildeki cami sayılarına rastladım. Tabii merak ettim, Gaziantep’te kaç cami var diye.

Rakamlara bakmadan önce tahminde bulunmaya çalıştım. Herhalde 6’ncıyız diye düşündüm. Çünkü, istatistiklerin çoğunda nedense hep altıncıyız! 6’ıncı büyük kent, ihracatta 6’ncı gibi...

Ancak rakamı görünce doğrusu çok şaşırdım.

Gaziantep’te 970 cami varmış, bu da bizi 81 il içinde 38’inci sıraya sokuyor.

Örneğin Samsun’da 2,674 cami, Antalya’da 2,161, Ordu’da 2,079, Şanlıurfa’da 1,879 cami var.

En çok cami ise doğal olarak İstanbul’da! Tam 3,269 cami var, bu dünya şehrinde. Konya’da ise 3,115 cami.

 

Bunu bir amaçla yazmıyorum. İstatistiki bilgi olarak sunuyorum. Bu da şunu gösteriyor; Gaziantep, nüfusuna göre Türkiye’deki en az camiye sahip olan il.

Gaziantep’in başka süper özellikleri de var!

1,000 kişiye düşen kütüphane kitabı sayısı: 93.

81 il içindeki yerimiz 77’incilik! (Tekrar tekrar kontrol ettim. İnanamadım!)

100 bin kişiye düşen hastane yatak sayısı: 241.

81 il içindeki yerimiz 42’incilik.

1,000 kişi başına toplam geniş bant internet abone sayısı: 308.

Yerimiz 62’ncilik.

1,000 kişi başına otomobil sayısı: 93.

Yerimiz 49’unculuk.

Hane halkı refah puanımız: 49.00.

Yerimiz 62’ncilik.

Sosyal gelişmişlik puanımız: 88.26.

Yerimiz 60’ıncılık.

 

Neyse sıkmayın canınızı, birinciliklerimiz de var...

Baklavada, bırakın Türkiye’yi, dünyada birinciyiz. Üretim miktarında değil de, kalite ve lezzette.

Bunu özellikle belirtiyorum ki, yiyebilenlerletatlı yiyelim tatlı konuşalım.

 

CHP...